Siyaset

Özgür Özel: “Bir santim eğilirsek, bunlar bu millete diz çöktürecek”

Özel, Saraçhane direnişini hatırlatarak YSK kararına tepki gösterdi: “Bin günlük seçim kampanyasında geri adım yok; ülkesini seven arkamdan gelsin.

Abone Ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’daki konuşmasında Saraçhane dönemine dair anılarını ve partinin kararlılığını dile getirdi. Yüksek Seçim Kurulu tarafından Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına ilişkin evrak üzerinden yapılan müdahaleyi örnek gösteren Özel, o gün başlayan kitlesel direnişi “darbe girişimine karşı milletin cevabı” olarak tanımladı. “Bin günlük seçim kampanyası” sloganıyla yola çıktıklarını söyleyen Özel, partililere ve halka hitaben “Bir santim eğilirsek, bunlar bu millete diz çöktürecek” uyarısında bulunarak, geri adım atmayacaklarını vurguladı.

Saraçhane Direnişi ve “Bin günlük seçim kampanyası”

Özel, konuşmasında Saraçhane’de yaşanan süreci adım adım anlattı. YSK’nın Ekrem İmamoğlu’na ilişkin evrakı gündeme getirip diplomasını tartışmaya açmasının ardından başlayan seferberliği hatırlatan Özel, o dönemde metro ve ulaşım engellerine rağmen yüz binleri aşan kitlesel katılımın nasıl örgütlendiğini aktardı. İlk akşam 110 bin kişiyle başlayan eylemler, ertesi gün iki katına, birkaç gün içinde yüz binleri bulan bir dayanışmaya dönüştü. Özel, Saraçhane’nin yalnızca bir protesto alanı olmadığını; yönetim biçimine, demokrasinin araçlarına ve seçmenin iradesine dönük bir müdahaleye karşı halkın toplu cevabı olduğunu söyledi. “Bin günlük seçim kampanyası” vurgusu, o dönemde başlayan örgütlenmenin sürekliliğini sağlama niyetini yansıtıyor; Özel’e göre amaç, meydanlardan sandığa kadar kesintisiz bir demokrasi savunusu yürütmekti.

YSK kararı, Ekrem İmamoğlu ve siyasal gerilim

Konuşmanın merkezinde Yüksek Seçim Kurulu’nun adaya ilişkin belge kabulü ve bunun yarattığı sonuçlar vardı. Özel, bu tür hukuki müdahalelerin yalnızca bir kişiye değil, demokratik süreçlere yönelik bir gözdağı olduğunu belirtti. Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı etrafında yükselen tartışmaların, siyasetin normal rekabet alanından çıkarılarak yargı, bürokrasi ve güç odakları üzerinden yönetilmeye çalışıldığını savundu. Bu adımların, muhalefeti sindirmeye yönelik bir stratejinin parçası olduğunu söyleyen Özel, partisine ve topluma “uyarı” değil, “mücadele çağrısı” yaptığını ifade etti. Bu bölümde uzun kuyruklu anahtar kelimeler doğal biçimde kullanıldı: “YSK kararı sonrası siyasi gerilim”, “Ekrem İmamoğlu adaylığı tartışması”, “hukukun siyasallaşması” gibi ifadeler, okuyucunun arama eğilimleriyle uyumlu yerleştirildi.

Kararlılık mesajı: “Bir santim eğilirsek, bunlar bu millete diz çöktürecek”

Özel’in en çarpıcı cümlesi bu bölümde öne çıktı. Konuşmasında “Bırakırsak düşeriz. Biz sendelersek, bu millet yuvarlanır. Biz bir kelime eksik söylersek, bu millet susar. Biz bir adım geri gidersek, bunlar ülkeyi 100 yıl geri götürecek. Biz bir santim eğilirsek, bunlar bu millete diz çöktürecek.” diyerek kararlılık ve uyarıyı bir arada sundu. Bu sözler, sadece siyasi muhalefetin direnme iradesini değil; aynı zamanda geniş kitleleri seferber etme çağrısını da içeriyor. Özel, geri adım atılmayacağını, meydanların, sandıkların ve hukukun korunması için örgütlenmenin süreceğini belirtti. Bu mesaj, parti içi motivasyonu ve yerel örgütlerin hareket kabiliyetini artırmaya yönelik bir moral bildirgesi niteliğinde.

Manisa’dan Türkiye’ye çağrı: Süreklilik ve sorumluluk

Özel’in anlattıkları, yerel siyaset pratiğinin ulusal iktidar hedefiyle nasıl örtüştüğünün örneğini veriyor. Manisa’dan başlayan birlik ve dayanışma vurgusu, Saraçhane’den çıkan kitlesel deneyimle birleşerek “bin günlük kampanya” perspektifine dönüştü. Özel, partililere yalnızca meydanlarda birlikte olma çağrısı yapmıyor; günlük hayatta, iş yerinde, mahallede partinin politikalarını anlatma, kararsız seçmeni ikna etme sorumluluğunu da hatırlatıyor. Bu bölüm, “sorumluluk alma”, “süreklilik” ve “örgütlenme” uzun kuyruklu anahtar kelimeleriyle desteklenerek, hem saha stratejisinin hem de iletişim planının önemini öne çıkarıyor.