Gündem

Özgür Özel: “Amerika’dan övgü alıp taviz verenler memleketi karartıyor”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Dil Derneği’nin 93. yıl kutlamasında yaptığı konuşmada, iktidarı ve dış ilişkileri sert sözlerle eleştirdi; “Oradan duyulan övgü, verilen tavizleri meşrulaştırıyor” dedi.

Abone Ol

Geniş katılımlı Dil Derneği Dil Devrimi 93. Yıl Kutlamaları’nda konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hem dil kurumlarının durumuna hem de ülke yönetimine dair eleştirilerini dile getirdi. Özel, Türk Dil Kurumu ile Dil Derneği arasındaki tarihsel bağa vurgu yaparken, iktidarın yargı ve kamu kurumları üzerinden muhalif yapıları zayıflatma girişimlerine dikkat çekti. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın yabancı liderlerle görüşmelerine atıfta bulunarak, “orada duydukları övgüyle verdikleri tavizleri birbirine denkleştiriyorlar” ifadesiyle dış ilişkilerdeki dengelere ve buna bağlı ekonomik-ticari tavizlere işaret etti. Konuşmasında sanat ve ifade özgürlüğü meselelerine de değinip dayanışma çağrısı yaptı.

Dil Derneği ve Türk Dil Kurumu: Tarihsel miras ve güncel beklentiler

Özel, törende Türk diline yapılan yatırımın önemini vurguladı ve Dil Derneği’nin Atatürk’ün dil devrimi mirasını taşıyan bir kurum olarak görüldüğünü belirtti. Konuşmasında 1932 tarihli dil reformu hatırlatması yaparak, Dil Derneği’nin sivil toplumdaki rolüne dikkat çekti; derneğin geçmişte emek veren isimlerinin fedakârlıklarından söz etti. Özel, derneklerin ekonomik ve hukuki baskılarla mücadele ettiğini, yalnızca fedakârlığın yetmediğini; haksız teftişlere, soruşturmalara ve denetim baskılarına karşı hukuki ve toplumsal savunmanın şart olduğunu ifade etti. Ayrıca iktidar değişimi sonrasında Türk Dil Kurumu’nun vasiyete uygun bir biçimde yeniden yapılandırılması gerektiğini, bunun gerçekleşmesi halinde Dil Derneği’nin görevini başarıyla tamamlamış sayılacağını dile getirdi. Bu çerçevede Özel, sivil toplumun ayakta tutulmasının sadece maddi destekle değil, hukukî koruma ve toplumsal sahiplenmeyle mümkün olacağını vurguladı.

İç politika eleştirisi: Yerel iradeye yönelen müdahaleler ve hukuki süreçler

Özel, konuşmasında İstanbul ve Ankara’daki belediye iradelerine yapılan müdahaleleri “toplumsal iradeye saldırı” olarak nitelendirdi. CHP üzerinde kurulan iddia ve davalara işaret ederek, muhalif belediyelere yönelik operasyonların artmasına dikkat çekti. İstanbul Barosu’na yönelik müdahalelerden, belediyelerdeki ihalelerin denetlenmesine kadar uzanan konuları örnekleyen Özel, devlet kurumlarının belirli amaçlarla araçsallaştırıldığını savundu. Bu tonda Özel, “iktidarın karşısında kim direniyorsa ona saldırıyorlar” tespitiyle, muhalefetin hedef alındığını ve bunun yalnızca siyasi rakiplere değil, seçmen iradesine yönelik bir baskı politikası olduğuna işaret etti. Söylediklerinin merkezinde, demokratik sürecin işleyişinin korunması ve yerel yönetimlerin şeffaflığı gibi temel ilkelerin yer aldığı mesajı vardı.

Dış politika ve ifade özgürlüğü eleştirisi: “Övgü” ve “taviz” bağlamı

CHP lideri konuşmasında dış ilişkiler ekseninde sert sözler sarf etti; özellikle Cumhurbaşkanı’nın yabancı liderlerle görüşmelerine atıfta bulunarak, oralarda alınan övgülerin ülke içinde verilen tavizlerle bağlantılı olduğunu iddia etti. Özel, bu tavizlerin enerji, savunma ve yeraltı kaynakları gibi stratejik alanlarda ekonomik ve siyasal bedellere yol açtığını öne sürdü. Ayrıca LeMan dergisi örneğinde olduğu gibi sanat ve ifade özgürlüğüne yönelik soruşturmaları eleştirerek, karikatüristler ve sanatçılara dönük hukukî baskılara karşı dayanışma çağrısında bulundu. Konuşmasında, iktidarın moral ve meşruiyet kazanmak için dış dünyadan onay arayışına girdiğini, bunun da iç politikada olumsuz etkiler yarattığını savundu; muhalefetin ise toplumdan aldığı güçle bu tür eğilimlere karşı duracağını belirtti.