Çocukluğundan bu yana ahşap işlemeciliğiyle uğraşan Cemal Olt, mesleği babasından öğrendi. Testere ve ısıtılmış demir çubuklarla dallara şekil veren Olt, bugüne kadar bine yakın baston yaptı. Bahçesini adeta açık hava sergisine dönüştüren Olt’un bastonları, sincap, karaca, yılan ve zürafa gibi figürlerle süsleniyor.
“Bastonlarımı satmıyorum, doğayı hatırlatmak istiyorum”
AA muhabirine konuşan Cemal Olt, baston yapmayı bir yaşam biçimi olarak gördüğünü söyledi.
“Kızılcık sopalarını ormandan topluyorum. Çocukluğumdan bu yana baston yapıyorum. Bugüne kadar bin tane yapmışımdır. Bakıyorum ağaca, karacaya benziyor hemen o şekli veriyorum. Zürafaya benziyorsa o şekilde yapıyorum” dedi.
Olt, yaptığı bastonları satmadığını vurgulayarak, “Amacım para kazanmak değil, doğaya farkındalık katmak. Fransa, Bulgaristan ve Yunanistan’dan isteyenler oldu, Paskalya’ya götürmek istediler. Ama ben satmayı hiç düşünmedim” ifadelerini kullandı.
“Ağaç dalları bana şekil söylüyor”
Ahşap işlemeciliğinin kendisi için hem hobi hem de terapi olduğunu dile getiren Olt, “Ağaç dallarını işlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Görenler ‘nasıl yapıyorsun?’ diye soruyor. Ben de ‘sincap’ diyorum, sincap oluyor; ‘karaca’ diyorum, karaca oluyor” diye konuştu.
Cemal Olt’un evinin bahçesinde sergilenen bastonlar, doğanın sanatla nasıl bütünleşebileceğinin en özgün örneklerinden biri olarak ilgi çekiyor.