Kılıçdaroğlu: 450 Kilometre Adalet İçin Yürüyen Bir İnsan, Bir Kişinin Hakkını Hukukunu Alır Mı?

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 23.10.2021 - 16:56, Güncelleme: 23.10.2021 - 16:56 3001+ kez okundu.
 

Kılıçdaroğlu: 450 Kilometre Adalet İçin Yürüyen Bir İnsan, Bir Kişinin Hakkını Hukukunu Alır Mı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “450 kilometre adalet için yürüyen bir insan, bir kişinin hakkını hukukunu alır mı? Hiç kimsenin yaşam tarzı, kimliği, inancı siyasete konu edilmeyecek. 'Biz sizin sorunlarınıza talibiz' dediler 20 yıldır çözemediler. 5 yılda Türkiye’nin bütün sorunlarını çözeceğiz" dedi. Kılıçdaroğlu, “Yolsuzlukla mücadele edeceklerdi. Öyle bir noktaya getirdiler ki devleti soymanın fetvasını bile aldılar. Padişahın da en tepedeki adamın da yüzde 10’unu götürme hakkı varmış. Böyle bir rezalet olur mu?” diye konuştu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Aydın Kuşadası’nda CHP Kadın Kolları’nın düzenlediği “Kotalar Bize Dar, Hedefimiz İktidar” toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle: KADIN YETER Kİ İSTESİN: Öncelikle konuşan arkadaşları, yoldaşlarımı büyük dikkatle dinledim. 81 ilin kadın kolları başkanları, il başkanlarıyla görüşmekten mutluyum. Kadın yeter ki istesin, kafasına koyduğunda bütün zorlukları aşar. Bütün genç kardeşlerimin unutmamasını isterim. Onların hayalleri bizim hedefimiz olacaktır. Öncü güç kadınlardır denildi, doğrudur. Kadınlar hak istiyorsa, örgütlü bir mücadele istiyorsa; hakları altın tabak içinde sunulmamalı. Çünkü mücadele ederek bir hak alındığında o hakkı ellerinden kimse alamaz. Halkın partisine ne kadar çok kadın üye kazandırırsanız, biz o kadar güçlü oluruz. Sayın Başkan, hiç üye kaydetmeseniz dahi bu mücadeleyi hayata geçirmek için sonuna kadar mücadele edeceğim. EKONOMİSİ GÜÇLÜ KADIN KİMSEYE MİNNET DUYMAZ: Türkiye genelinde kadının en rahat örgütleneceği alan kooperatifler. Örgütleniyorlar, ürününü satarken sorun çıkıyor, Ankara’sı, İstanbul’u 'biz alacağız satacağız' diyor. Ekonomik olarak güçlü olan kadın kimseye minnet duymaz. İLK HAFTA İÇİNDE YAPACAĞIMIZ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ YÜRÜRLÜĞE KOYMAK OLACAK: Kadına yönelik şiddet artıyor. İlk hafta içinde yapacağımız, İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koymak olacak. Şiddet uygulamak, hakimin karşısına takım elbiseyle çıktığı zaman indirim uygulamak, kabul edilemez. KADIN YÖNETİCİ OLMALI: Gittiğiniz yerlerde 'asgari ücretten geçinemiyoruz’ diye şikayet gelecektir. Şunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Asgari ücretten asla ve asla vergi almayacağız. Adı zaten asgari ücret. Vergileyeceksen, Beşli Çete orada, vergile onları. Kadın istihdamını özendireceğiz. Geniş tanımlı işsizlikte kadın işsizliği yüzde 34. Çift diploması var, iş bulamıyor. Bu ayıba son vermemiz lazım. Merdiven altı atölyelerde kadınlar çalışır, kayıt dışı çalışmayla da mücadele edeceğiz. Zamanı gelince de emekli olması lazım. Çalışmak derken, kadın yönetici olarak çalışmalı. Vali, kaymakam olmalı. Liyakate uygun olarak, yönetici pozisyonunda çalışmalı. Kadın olduğunuz için önünüz kesilmemeli. Bütün kentlerde, belediye başkanlarımızın görev yaptığı bütün kentlerde, kreş açıyoruz. SORUNLARI ÇÖZMEYE TALİBİZ: Yaşadığınız her apartmanda bir görevli vardır. Kadın apartman görevlilerin sorunlarına kilitlenin. Her gün yüz yüze geldiğimiz ama görmediğimiz bir kitledir. Onların da sorunlarını çözeceğiz. Siyasetimizi etnik kimlik üzerinden yapmıyoruz, yasaklıyoruz, yapana da sıcak bakmıyoruz. Sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. Hakimler, yargıçlar, bekçiler, işçiler, asgari ücretliler, yöneticiler… Her biri sosyal kimlik. Her birinin sorunları var ve biz o sorunları çözmeye talibiz. Oturduğunuz binada apartman görevlisi varsa, sorunlarını öğrenin, çözmeye çalışalım. MÜLAKAT KALKACAK: Anneler size gelecek. Kızım, oğlum üniversiteyi bitirdi, işsiz, torpilimiz yok, Erdoğan ve şürekasını kurduğu vakıflar var, oralara kaydımızı yaparsak devlete torpille yerleştiriyorlar. Şunu söyleyin; CHP iktidarında mülakat sınavı tümüyle kaldırılacak. KPSS’den kim neyi alıyorsa yerleşecek. KPSS tek sınav olacak, kim kazanıyorsa ataması yapılacak. Böylece fakir fukaranın çocuğu ‘sen bizden değilsin’ diye elenmeyecek. Mevsimlik çalışan işçi ve kadınlar. Ona da el attık. Çoluğu çocuğu yaşlısı genci ile geliyorlar. Çocukları okula gidemiyor. Oturdukları yerde doğru dürüst tuvalet bile yok. Bizim dışımızda bunları düşünen de yok. Biz neyiz? Halkın partisiyiz. Onlar için de önlem alacağız. Belediyelerin olduğu yerde imkan yaratacağız. İNSANLARIN EMEKLERİNİN SÖMÜRÜLMESİNE ASLA İZİN VERMEYİZ: Özellikle sınır şehirlerinde Suriye ve Afganlılardan şikayet ederler. Onların bir kabahati yok. Nokta. Onları buraya getirenlerin kabahati var. Bizler ırkçılık yapmayız, ama o insanları çok acımasız koşullarda, insani olmayan koşullarda, emeklerinin sömürülmesine asla izin vermeyiz. İktidar olduğumuz en geç iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi göndereceğiz. Suriyelilerle konuştum. İktidarımızda düşmanca politika yok. Karşılıklı konuşacağız. Suriyelilerin okulu, evi, hastanesi yok. Bunları yapacağız. AB’den sağlayacağımız fonlarla yapacağız. Yine yetmez. Kendi ülkelerine gittiği zaman can ve mal güvenliği olması lazım. Alt yapısını oluşturacağız, sözleşme imzalayacağız. Sanayicilere ‘gidin fabrika kurun, sizden vergi almayacağız, tek şartımız kazandığınız paraları Türkiye’ye getirin.’ Bunu anlattığımız zaman Suriyeliler, ‘bunlar olduğu zaman biz kendi toprağımıza gideriz’ dedi. Bunu da not alın ve gittiğiniz her yerde anlatın. ALTI AYDA NEFES ALDIRACAĞIZ: Asla çok karamsar bir tablo çizmeyin. Umutsuzluk tablosu çizmeyin. Türkiye güçlü ülkedir, bütün sorunlarını çözebilir. Diyeceksiniz ki ‘dertlerinizi biliyoruz, az kaldı.’ Altı ayda Türkiye’ye nefes aldıracağız. ‘Oh be’ diyecekler. HAKSIZLIKLA MÜCADELE EDECEĞİZ: KHK mağdurları var. Bir savcı takipsizlik kararı vermiş, iki mahkemeden beraat etmiş, üç hakkında hiçbir soruşturma açılmamış. Bunları tamamını kamu görevine kavuşturacağız. Haksızlıkla mücadele edeceğiz. Hiçbir gruba tepeden bakma hakkımız yoktur. Onunla eşit koşullarda sohbet edeceğiz. Ağzımızdan çıkacak ilk söz ‘haklısın’ olacak. Sizi bulmuş derdini anlatıyor. Dinleyeceksiniz. Sakin bir şekilde anlatacaksınız. Karşılıklı güven ilişkisini kurmak zorundayız. 450 KİLOMETRE YÜRÜYEN İNSAN BİR KİŞİNİN HAKKINI HUKUKUNU ALIR MI: Efendim ‘endişeli modernler var, endişeli muhafazakarlar var.’ Onların ifadesine göre; ‘şu CHP var ya şu CHP, iktidar olursa bütün haklarınızı elinden alacak…’ 450 kilometre adalet için yürüyen bir insan, bir kişinin hakkını hukukunu alır mı? Hiç kimsenin yaşam tarzı, kimliği, inancı siyasete konu edilmeyecek. Gittiğiniz her yerde özellikle kadın kardeşlerime söylüyorum, ‘biz sizin sorunlarınıza talibiz’ diyeceğiz. Çözemediler; 5 yıl, 10 yıl, 15 yıl ,20 yıldır çözemediler, ‘5 yılda Türkiye’nin bütün sorunlarını çözeceğiz’ deyin. Saray ve şürekası ‘bunlar gelince böyle olacak', evet biz gelince o da görecek, onun da hakkını hukukunu teslim edeceğiz. Kimsesizlerin kimsesi olmaya talibiz. TOPLUMU BARIŞTIRACAĞIZ: Bunlar toplumu ayrıştırdılar, toplumu böldüler. Bir şehit yakınıyla öbür şehit yakınını neredeyse düşman haline getirdiler. Biz toplumu barıştıracağız, adaleti ve barışı egemen kılacağız. Gittiğiniz yerlerde yine şikayet gelebilir, ‘çocuğum üniversite okudu, kredi aldı, şu an faiz istiyorlar.’ Diyeceksiniz ki ‘bizim iktidarımızda çocuk ancak işe girdiği zaman borcunu ödeyecek, faizini ödemeyecek.’ 128 MİLYAR DOLAR NEREYE GİTTİ: Söylemlerim zaman zaman anlatılır. Uzun zamandır söylediğim bir cümle var. ‘Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek’ diye. Aile Destekleri Sigortası’nı anlatacaksın. Sosyal devlet olmaktan çıkardılar, soyulması gereken organ olarak görmeye başladılar. 128 milyar dolar nereye gitti? Hesabını vermediler. Endişeniz olmasın; bu 128 milyar dolar nereye gitti, onun hesabını soracağız. BİZİM İKTİDARIMIZDA EN RAHAT BİZİ ELEŞTİRECEKSİNİZ: Gençler tweet atmaktan korkuyorlar. O gençler sandığa gittiği zaman nasıl davranacaklarını çok iyi biliyorlar. Bizim iktidarımızda en rahat bizi eleştireceksiniz. SULTANIN SOFRASINA OTURAN ALİMİN FETVASI GEÇERSİZDİR: Yolsuzlukla mücadele edeceklerdi. Öyle bir noktaya getirdiler ki, devleti soymanın fetvasını bile aldılar. Padişahın da en tepedeki adamın da yüzde 10’unu götürme hakkı varmış. Böyle bir rezalet olur mu? ‘CHP’ye oy vereceğini kurtlu bulguru yiyebilirsin.’ Sultanın sofrasına oturan alimin fetvası geçersizdir. O haramla beslenen sultanın sofrasına oturduysan sen artık fetva veremezsin. GELİYOR GELMEKTE OLAN: Zorbalık yaptılar, zulüm yaptılar ve zam yağmuru ile bu milleti mahvettiler. Kara kış geliyor diyorum. Evet, daha millet baharında. Eğer buna bahar diyorsak, daha kış gelecek. 3Y ile geldiler, 3Z ile göndereceğiz. Gönderenlerin başında da Z kuşağı gelecek. Geliyor gelmekte olan. Uyumasınlar geleceğiz. Ahlakımızla, edebimizle, adalet duygumuzla geleceğiz.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “450 kilometre adalet için yürüyen bir insan, bir kişinin hakkını hukukunu alır mı? Hiç kimsenin yaşam tarzı, kimliği, inancı siyasete konu edilmeyecek. 'Biz sizin sorunlarınıza talibiz' dediler 20 yıldır çözemediler. 5 yılda Türkiye’nin bütün sorunlarını çözeceğiz" dedi. Kılıçdaroğlu, “Yolsuzlukla mücadele edeceklerdi. Öyle bir noktaya getirdiler ki devleti soymanın fetvasını bile aldılar. Padişahın da en tepedeki adamın da yüzde 10’unu götürme hakkı varmış. Böyle bir rezalet olur mu?” diye konuştu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Aydın Kuşadası’nda CHP Kadın Kolları’nın düzenlediği “Kotalar Bize Dar, Hedefimiz İktidar” toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

KADIN YETER Kİ İSTESİN: Öncelikle konuşan arkadaşları, yoldaşlarımı büyük dikkatle dinledim. 81 ilin kadın kolları başkanları, il başkanlarıyla görüşmekten mutluyum. Kadın yeter ki istesin, kafasına koyduğunda bütün zorlukları aşar. Bütün genç kardeşlerimin unutmamasını isterim. Onların hayalleri bizim hedefimiz olacaktır. Öncü güç kadınlardır denildi, doğrudur. Kadınlar hak istiyorsa, örgütlü bir mücadele istiyorsa; hakları altın tabak içinde sunulmamalı. Çünkü mücadele ederek bir hak alındığında o hakkı ellerinden kimse alamaz. Halkın partisine ne kadar çok kadın üye kazandırırsanız, biz o kadar güçlü oluruz. Sayın Başkan, hiç üye kaydetmeseniz dahi bu mücadeleyi hayata geçirmek için sonuna kadar mücadele edeceğim.

EKONOMİSİ GÜÇLÜ KADIN KİMSEYE MİNNET DUYMAZ: Türkiye genelinde kadının en rahat örgütleneceği alan kooperatifler. Örgütleniyorlar, ürününü satarken sorun çıkıyor, Ankara’sı, İstanbul’u 'biz alacağız satacağız' diyor. Ekonomik olarak güçlü olan kadın kimseye minnet duymaz.

İLK HAFTA İÇİNDE YAPACAĞIMIZ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ YÜRÜRLÜĞE KOYMAK OLACAK: Kadına yönelik şiddet artıyor. İlk hafta içinde yapacağımız, İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koymak olacak. Şiddet uygulamak, hakimin karşısına takım elbiseyle çıktığı zaman indirim uygulamak, kabul edilemez.

KADIN YÖNETİCİ OLMALI: Gittiğiniz yerlerde 'asgari ücretten geçinemiyoruz’ diye şikayet gelecektir. Şunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Asgari ücretten asla ve asla vergi almayacağız. Adı zaten asgari ücret. Vergileyeceksen, Beşli Çete orada, vergile onları. Kadın istihdamını özendireceğiz. Geniş tanımlı işsizlikte kadın işsizliği yüzde 34. Çift diploması var, iş bulamıyor. Bu ayıba son vermemiz lazım. Merdiven altı atölyelerde kadınlar çalışır, kayıt dışı çalışmayla da mücadele edeceğiz. Zamanı gelince de emekli olması lazım. Çalışmak derken, kadın yönetici olarak çalışmalı. Vali, kaymakam olmalı. Liyakate uygun olarak, yönetici pozisyonunda çalışmalı. Kadın olduğunuz için önünüz kesilmemeli. Bütün kentlerde, belediye başkanlarımızın görev yaptığı bütün kentlerde, kreş açıyoruz.

SORUNLARI ÇÖZMEYE TALİBİZ: Yaşadığınız her apartmanda bir görevli vardır. Kadın apartman görevlilerin sorunlarına kilitlenin. Her gün yüz yüze geldiğimiz ama görmediğimiz bir kitledir. Onların da sorunlarını çözeceğiz. Siyasetimizi etnik kimlik üzerinden yapmıyoruz, yasaklıyoruz, yapana da sıcak bakmıyoruz. Sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. Hakimler, yargıçlar, bekçiler, işçiler, asgari ücretliler, yöneticiler… Her biri sosyal kimlik. Her birinin sorunları var ve biz o sorunları çözmeye talibiz. Oturduğunuz binada apartman görevlisi varsa, sorunlarını öğrenin, çözmeye çalışalım.

MÜLAKAT KALKACAK: Anneler size gelecek. Kızım, oğlum üniversiteyi bitirdi, işsiz, torpilimiz yok, Erdoğan ve şürekasını kurduğu vakıflar var, oralara kaydımızı yaparsak devlete torpille yerleştiriyorlar. Şunu söyleyin; CHP iktidarında mülakat sınavı tümüyle kaldırılacak. KPSS’den kim neyi alıyorsa yerleşecek. KPSS tek sınav olacak, kim kazanıyorsa ataması yapılacak. Böylece fakir fukaranın çocuğu ‘sen bizden değilsin’ diye elenmeyecek. Mevsimlik çalışan işçi ve kadınlar. Ona da el attık. Çoluğu çocuğu yaşlısı genci ile geliyorlar. Çocukları okula gidemiyor. Oturdukları yerde doğru dürüst tuvalet bile yok. Bizim dışımızda bunları düşünen de yok. Biz neyiz? Halkın partisiyiz. Onlar için de önlem alacağız. Belediyelerin olduğu yerde imkan yaratacağız.

İNSANLARIN EMEKLERİNİN SÖMÜRÜLMESİNE ASLA İZİN VERMEYİZ: Özellikle sınır şehirlerinde Suriye ve Afganlılardan şikayet ederler. Onların bir kabahati yok. Nokta. Onları buraya getirenlerin kabahati var. Bizler ırkçılık yapmayız, ama o insanları çok acımasız koşullarda, insani olmayan koşullarda, emeklerinin sömürülmesine asla izin vermeyiz. İktidar olduğumuz en geç iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi göndereceğiz. Suriyelilerle konuştum. İktidarımızda düşmanca politika yok. Karşılıklı konuşacağız. Suriyelilerin okulu, evi, hastanesi yok. Bunları yapacağız. AB’den sağlayacağımız fonlarla yapacağız. Yine yetmez. Kendi ülkelerine gittiği zaman can ve mal güvenliği olması lazım. Alt yapısını oluşturacağız, sözleşme imzalayacağız. Sanayicilere ‘gidin fabrika kurun, sizden vergi almayacağız, tek şartımız kazandığınız paraları Türkiye’ye getirin.’ Bunu anlattığımız zaman Suriyeliler, ‘bunlar olduğu zaman biz kendi toprağımıza gideriz’ dedi. Bunu da not alın ve gittiğiniz her yerde anlatın.

ALTI AYDA NEFES ALDIRACAĞIZ: Asla çok karamsar bir tablo çizmeyin. Umutsuzluk tablosu çizmeyin. Türkiye güçlü ülkedir, bütün sorunlarını çözebilir. Diyeceksiniz ki ‘dertlerinizi biliyoruz, az kaldı.’ Altı ayda Türkiye’ye nefes aldıracağız. ‘Oh be’ diyecekler.

HAKSIZLIKLA MÜCADELE EDECEĞİZ: KHK mağdurları var. Bir savcı takipsizlik kararı vermiş, iki mahkemeden beraat etmiş, üç hakkında hiçbir soruşturma açılmamış. Bunları tamamını kamu görevine kavuşturacağız. Haksızlıkla mücadele edeceğiz. Hiçbir gruba tepeden bakma hakkımız yoktur. Onunla eşit koşullarda sohbet edeceğiz. Ağzımızdan çıkacak ilk söz ‘haklısın’ olacak. Sizi bulmuş derdini anlatıyor. Dinleyeceksiniz. Sakin bir şekilde anlatacaksınız. Karşılıklı güven ilişkisini kurmak zorundayız.

450 KİLOMETRE YÜRÜYEN İNSAN BİR KİŞİNİN HAKKINI HUKUKUNU ALIR MI: Efendim ‘endişeli modernler var, endişeli muhafazakarlar var.’ Onların ifadesine göre; ‘şu CHP var ya şu CHP, iktidar olursa bütün haklarınızı elinden alacak…’ 450 kilometre adalet için yürüyen bir insan, bir kişinin hakkını hukukunu alır mı? Hiç kimsenin yaşam tarzı, kimliği, inancı siyasete konu edilmeyecek. Gittiğiniz her yerde özellikle kadın kardeşlerime söylüyorum, ‘biz sizin sorunlarınıza talibiz’ diyeceğiz. Çözemediler; 5 yıl, 10 yıl, 15 yıl ,20 yıldır çözemediler, ‘5 yılda Türkiye’nin bütün sorunlarını çözeceğiz’ deyin. Saray ve şürekası ‘bunlar gelince böyle olacak', evet biz gelince o da görecek, onun da hakkını hukukunu teslim edeceğiz. Kimsesizlerin kimsesi olmaya talibiz.

TOPLUMU BARIŞTIRACAĞIZ: Bunlar toplumu ayrıştırdılar, toplumu böldüler. Bir şehit yakınıyla öbür şehit yakınını neredeyse düşman haline getirdiler. Biz toplumu barıştıracağız, adaleti ve barışı egemen kılacağız. Gittiğiniz yerlerde yine şikayet gelebilir, ‘çocuğum üniversite okudu, kredi aldı, şu an faiz istiyorlar.’ Diyeceksiniz ki ‘bizim iktidarımızda çocuk ancak işe girdiği zaman borcunu ödeyecek, faizini ödemeyecek.’

128 MİLYAR DOLAR NEREYE GİTTİ: Söylemlerim zaman zaman anlatılır. Uzun zamandır söylediğim bir cümle var. ‘Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek’ diye. Aile Destekleri Sigortası’nı anlatacaksın. Sosyal devlet olmaktan çıkardılar, soyulması gereken organ olarak görmeye başladılar. 128 milyar dolar nereye gitti? Hesabını vermediler. Endişeniz olmasın; bu 128 milyar dolar nereye gitti, onun hesabını soracağız.

BİZİM İKTİDARIMIZDA EN RAHAT BİZİ ELEŞTİRECEKSİNİZ: Gençler tweet atmaktan korkuyorlar. O gençler sandığa gittiği zaman nasıl davranacaklarını çok iyi biliyorlar. Bizim iktidarımızda en rahat bizi eleştireceksiniz.

SULTANIN SOFRASINA OTURAN ALİMİN FETVASI GEÇERSİZDİR: Yolsuzlukla mücadele edeceklerdi. Öyle bir noktaya getirdiler ki, devleti soymanın fetvasını bile aldılar. Padişahın da en tepedeki adamın da yüzde 10’unu götürme hakkı varmış. Böyle bir rezalet olur mu? ‘CHP’ye oy vereceğini kurtlu bulguru yiyebilirsin.’ Sultanın sofrasına oturan alimin fetvası geçersizdir. O haramla beslenen sultanın sofrasına oturduysan sen artık fetva veremezsin.

GELİYOR GELMEKTE OLAN: Zorbalık yaptılar, zulüm yaptılar ve zam yağmuru ile bu milleti mahvettiler. Kara kış geliyor diyorum. Evet, daha millet baharında. Eğer buna bahar diyorsak, daha kış gelecek. 3Y ile geldiler, 3Z ile göndereceğiz. Gönderenlerin başında da Z kuşağı gelecek. Geliyor gelmekte olan. Uyumasınlar geleceğiz. Ahlakımızla, edebimizle, adalet duygumuzla geleceğiz.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri