Gündem

KESK: "Bu teklifle uzlaşma değil, ancak mücadele edilir"

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, hükümetin, memur ve memur emeklilerine verdiği zam teklifini sefalet dayatması olarak nitelendirerek, “7 dönemdir yaptıkları uzlaşmanın sonuçları ortada iken yeni bir uzlaşmanın daha fazla sefalet ve yoksulluk olacağı çok açıktır. Bu teklifle uzlaşma değil, ancak ve ancak mücadele edilir" dedi.

Abone Ol

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, hükümetin, memur ve memur emeklilerine verdiği zam teklifini sefalet dayatması olarak nitelendirerek, “7 dönemdir yaptıkları uzlaşmanın sonuçları ortada iken yeni bir uzlaşmanın daha fazla sefalet ve yoksulluk olacağı çok açıktır. Bu teklifle uzlaşma değil, ancak ve ancak mücadele edilir" dedi.

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde yaptığı basın açıklamasında, hükümetin ilk zam teklifine tepki göstererek, 4 milyon kamu emekçisi ve 2,5 milyon emekli ile aileleri dahil yaklaşık 25 milyon kişinin, yoksulluk ve güvencesizliğe mahkum edildiğini söyledi.

Koçak, hükümetin, 2026'nın ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ay için yüzde 6, 2027'nin ilk altı ayı için yüzde 4, ikinci altı ay için yüzde 4 teklif ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"İktidar, 4 milyon kamu emekçisine, 2,5 milyon emekliye, aileleri ile 25 milyonluk devasa bir kitleye bir artış değil, sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmiştir. Bir kez daha ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyorlar. Bu masadan bizler lehinde bir şey çıkmayacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Sadece son iki dönemde yaşananlar dahi nasıl bir sonla karşılaşacağımızı görmek için yeterlidir. Bakmayın siz yandaşın 2026 yılı için yüzde 88, 2027 yılı için yüzde 46 zam istediğine. Sonuçta hangi teklifin altına imza atacaklar ya da hakem eliyle hangi artışa razı olacaklar ona bakın. Örneğin 6. Dönem toplu sözleşmelerinde de bu konfederasyon iki yıllık için kümülatif yüzde 38 ve yüzde 6 refah payı istemişti. İktidarın ilk teklifi ise 2022 yılının ilk altı ayı için yüzde 5, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2023 yılının ilk altı ayı için yüzde 6, ikinci altı ayı için yüzde 6 idi. Peki yüzde kaça imza attı 'uzlaşmacı sendikacılığı' esas alan malum konfederasyon, 2022 yılının birinci altı ayı için yüzde 5, ikinci altı ayı için yüzde 7, 2023 yılının birinci altı ayı için yüzde 8, ikinci altı ayı için yüzde 6’ya! Üstüne üstlük imzaladıkları sefalet sözleşmesini tarihi başarı diye pazarlamaya çalıştılar. Ne tarihten ne de başarıdan anlamadıklarını iktidarın emir eri durumundaki TÜİK bile tasdik etmiştir."

"Yeni bir uzlaşmanın daha fazla sefalet ve yoksulluk getireceği çok açıktır"

Kamu işvereni heyetinin, bu teklifiyle, "kamu emekçileri ile ve mevcut aylıkları yoksulluk sınırının dörtte birine denk gelen emeklilerle dalga geçmeye devam edeceğini ilan ettiğini" belirten Koçak, "Dolayısıyla hiç kimsenin bu teklife bir değer yükleme çabasına girmeye, 'maaş artışlarının üzerine bir, iki puan ilave edilirse çözülür' yaklaşımı sergilemeye, kamu emekçilerinden gizli kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütmeye, kamu emekçilerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen teklifleri kabul etmeye hakkı yoktur" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın, "Müzakerelerimizin tüm tarafları memnun edecek şekilde uzlaşmayla sonuçlanacağını ümit ediyorum" şeklindeki sözlerini de eleştiren Ayfer Koçak, "7 dönemdir yaptıkları uzlaşmanın sonuçları ortada iken yeni bir uzlaşmanın daha fazla sefalet ve yoksulluk getireceği çok açıktır. Bu teklifle uzlaşma değil, ancak ve ancak mücadele edilir" ifadelerini kullandı.

Koçak, masadaki konfederasyon ve sendikalara da çağrıda bulunarak, kamu emekçilerinin ve emeklilerin temel sorunlarının görmezden gelindiği tekliflere imza atılmamasını istedi. KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, "İnsanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli istihdam, seyyanen ödeneklerin taban aylığa ve emekli maaşlarına yansıtılması, gelir vergisi ve ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi, mülakatın kaldırılması gibi yıllardır çözüm bekleyen başlıklara yer vermeyen hiçbir teklif kabul edilmemelidir. Aksi halde hepimiz kaybetmeye devam ederiz, sizler ise bu kayıpların altına imza atanlar olarak tarihe geçersiniz" değerlendirmesini yaptı.