Kamu çalışanlarını kandıran AKP iktidarını kınıyoruz

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Ankara’da 2 Ağustos’da başlayacak olan toplu sözleşme görüşmeleri öncesi, Burdur’dan harekete geçti. Toplam 6 günde 10 ili ziyaret ederek taleplerini açıklayacak olan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, AKP iktidarının kamu çalışanlarını kandırdığını söyledi. Balık, “Ali Cengiz oyunlarıyla halkını kandıran, emekçiyi kandıran, kamu çalışanlarını kandıran AKP iktidarını buradan kınıyoruz. Tüm kamu çalışanlarını birlik olmaya ve iktidarın pervasız tutumlarına karşı mücadele etmeye davet ediyoruz” dedi. Mehmet Balık, böyle bir adımı neden Burdur’dan başlattıklarını açıklarken “Burdur hem eğitimin hem edebiyatın hem de emeğin başkenti oldu. Kimle oldu? Fakir Baykurt ile oldu. Biz de kendimize örnek aldığımız lider, sendikacı büyüğümüz, öğretmenimiz Fakir Baykurt'un anıtı başında bu eylemi başlatmak istedik” diye konuştu. “KAMU ÇALIŞANLARININ HAKLARINI KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ” Balık, şunları söyledi: “Niçin eylem yapıyoruz; kamu çalışanlarının haklarını korumak için. 4 milyon 800 bin civarında memur var. Bunun 523 bini sözleşmeli personel. Bakın, AKP iktidara geldiği yıl 102 bin civarındaki sözleşmeli memur sayısı, bugün 523 bine ulaştı. Oysa Cumhurbaşkanı, iktidara gelirken ‘Sözleşmeli de neymiş? Herkes kadrolu çalışacak’ demişti. Şimdi temininde güçlük olan mesleklere, teknik sınıflara alınan sözleşmeli personeli, artık eğitimde, sağlıkta, ormanda, büroda her alanda görebiliyoruz. Bu emek sömürüsü, işte bu emek sömürüsü. Bizler, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkını savunuyoruz. “MEMUR-SEN’İN GENEL BAŞKANI ALİ YALÇIN, AKLIN NERDEYDİ” Amacı sadece kamu çalışanlarından aidat toplamak olan ve bunu yandaşa aktaran, kamu çalışanlarına hiçbir şekilde aktarmayan Memur Sen'in genel başkanı Yalçın bugün öyle şeyler söylemiş ki, inanamazsınız. Neredeydi aklın, Sayın Ali Yalçın? Neredeydi? 3,5’a imza atarken aklın… Şimdi yüzde 30 zam istiyorsun. Seyyanen 600 lira istiyorsun, daha aşağısı olmaz diyorsun. Yalan söylüyorsun; tüm bu söylediklerini yap, biz de Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak eylemlerde, alanlarda senin yanında olacağız. “EK GÖSTERGE NEREDE” Dik dur, Ali Yalçın. Madem söylediklerini yapacaksın, biz senin yanında olacağız ama yapamazsan sana meydanları dar edeceğiz. Bunu böyle bilesin. Cumhurbaşkanı aday olduğu zaman Samsun'a çıktı dedi ki; ‘Kamu çalışanlarına ek gösterge vereceğiz’. Nerede? Kamu çalışanları sadece öğretmenlerden, sağlıkçılardan, imamlardan ve polislerden oluşmuyor. 4 milyon 813 bin kamu çalışanı var arkadaşlar. Dolayısıyla her kesime verilmesi gereken hakları 4 sınıfa vereceğini iddia ederek, onu da yerine getirmeyerek bizi bugünlere getirdi. “BİRLİK OLMAYA DAVET EDİYORUZ” Konfederasyonumuz, düzenli olarak açlık, yoksulluk sınırı araştırması yapıyor. Bu araştırmalara bakıldığı zaman gerçekten çok vahim durumdayız. Bizim Ankara'daki marketlerde yaptığımız araştırmaya göre 4 kişilik bir ailenin sadece gıda gereksinimi için 3.513 TL gerekiyor. Burada lüks eşyalar, lüks tüketim malları falan yok. 4 kişilik bir ailenin gıda gereksinimi, diğer gereksinimleri ortaya koymuyoruz. Eğer diğer ihtiyaçlarını, elektriği, suyu, doğalgazı, yakıtı, ulaşımı, okul masraflarını, giyimi kuşamı ya da sinema gibi sosyal kültürel etkinlikler ortaya koyduğumuz zaman 12.195 lira gibi bir rakam çıkıyor. Bugün burada bulunan kitle, çoğu belediye çalışanı, eğitim çalışanı ve sağlık çalışanı; hiçbirimiz eşlerimizle birlikte bu 12.195 liralık ücreti almıyoruz. Oysa hükümet TÜİK aracıyla araştırmalar yaptırıyor ve o veriler üzerinden kamu çalışanlara zam veriyor. 1 Temmuz'da kamu çalışanın zamlı ücreti açıklanacak. Hükümet, 30 Haziran'da doğalgaza ve elektriğe zam yaptığını açıklıyor ama 1 Temmuz'dan itibaren geçerli diyor. Eğer 30 Haziran'dan geçerli olsaydı bugün enflasyon farkı adı altında verilen zam 5.45 değil, çok daha fazla olacaktı. Böyle Ali Cengiz oyunlarıyla halkını kandıran, emekçiyi kandıran, kamu çalışanları kandıran AKP iktidarını buradan kınıyoruz. Ve bu süreçte tüm kamu çalışanlarını birlik olmaya ve iktidarın pervasız tutumlarına karşı mücadele etmeye davet ediyoruz. “MİLLİ GELİRE GÖRE ZAM TALEP EDİYORUZ” Ve bu süreçte taleplerimizin şöyle sıralamak istiyorum; Kamu çalışanlarının, en az 2002 yılında milli gelirden aldığı pay kadar bir pay alabilmesi sağlamalı. Üniversite mezunu olan tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3600'e çıkartılmasını istiyoruz. Ve 6. dereceye inen tüm kamu çalışanları, ek gösterge hakkından faydalanmalıdır diyorum. Kamu çalışanları, bilindiği üzere yılda bir kez yıllık izne çıkıyor. ‘Tatil olmasın’ diye dua eden kamu çalışanı arkadaşlarımız var. Çünkü tatile neyle gidecek, tatile gidecek paramız yok. Dolayısıyla kamu çalışanları yıllık izne çıkarken bir maaş tutarında ikramiye ödenmesini talep ediyoruz. Bizim boynumuzu büken en büyük mağduriyetlerden biri de kademeli olarak yükselen gelir vergisidir. 24 bin liraya kadar yüzde 15 gelir vergisi kesintisi yapılırken sırasıyla yüzde 17, yüzde 22, yüzde 30 ve yüzde 40’lık kesintilere giriyor. “KADROLU VE SÖZLEŞMELİ ÇALIŞANLARIN MAAŞLARI” AKP, kaşıkla verdiğini kepçe ile kamu çalışanlarından geri alıyor. Aynı kadrolarda çalışanlar arasındaki maaş farkı giderilmelidir. Aynı hastanede çalışan iki hemşire arasında uçurum yaratacak bir maaş farkı var. Biri sözleşmeli, diğeri kadrolu. Aynı okulda çalışan sözleşmeli öğretmenle kadrolu öğretmen arasında büyük bir uçurum var. Bunların ortadan kaldırılması en büyük taleplerimizden bir tanesi. Doğum yardımının günün koşullarına göre ve her yıl artacak şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Madem Cumhurbaşkanı herkese ‘3 çocuk yapın’ diyor. O zaman burada analara, babalara sahip çıkmak gerektiğini düşünüyoruz. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu da istisnai olması gereken sözleşmeli personel istihdamının genişletilmesine de son verilmeli. Ekonomik krize, enflasyona büyüme rakamlarına ve gerçekçi ülke koşullarına göre hiçbir kazanım sağlamayacak olan sefalet oranındaki zam taleplerine karşı karnımız tok.” CHP BURDUR MİLLETVEKİLİ MEHMET GÖKER’DE DESTEK VERDİ CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker de Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na destek verdi. Göker, “13 bini geçkin atanamayan, atanmayan öğretmen olduğu, çalışan öğretmen kesimin yüzde 70’inin ek iş yapmak zorunda kaldığı, yüzde 80'inin kredi kartıyla hayatını sürdürmeye çalıştığı bir ortamda, emek için verilen bu mücadelenin Fakir Baykurt'un memleketinden başlatılmış olması bence de çok önemli. Bu mücadelenizi sonuna kadar destekliyoruz. Sonuna kadar sizinleyiz, birlikteyiz” dedi.