CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, ŞYaklaşık 65 bin ağaç kesilmiş durumda… Ama hala burada bir ekosistem var

CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Akbelen’de; “Şu an için ağaç kesimi bitmiş durumda. Yaklaşık 65 bin ağaç kesilmiş durumda… Ağaçlarımız ne yazık ki kesildi. Ama hala burada bir ekosistem var, bir toprak yapısı var. Alan henüz maden sahasına çevrilmiş değil. Buradaki direnişçilerin de bizlerin de sivil toplumun da meslek odalarının da temel amacı, ağaç kesilen bu alanın maden sahasına çevrilmemesi” açıklamasını yaptı. CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Akbelen’de; ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Özcan, şunları söyledi: “YAKLAŞIK 65 BİN AĞAÇ KESİLMİŞ DURUMDA” “Uzunca bir zamandır bu direniş, bu mücadele devam ediyor. Gerçekten şu anda iş makineleri hızlı, hummalı bir şekilde burada çalışma yürütüyor. Şu an için ağaç kesimi bitmiş durumda. Yaklaşık 65 bin ağaç kesilmiş durumda. Alanda incelemelerimizi yaptık, heyetlerimizle. Bunları tespit ettik. O ağaçların temizlenmesi çalışması yapılıyor. Zaman zaman güvenlik güçleri ile sıkıntılar yaşanabiliyor, direnişçiler arasında. Bu görüntüyü görmek herkesin canını yakıyor, içini acıtıyor. “BURADA HALA EKOSİSTEM VAR” Bundan sonrası için önemli olan, evet ağaçlarımız ne yazık ki kesildi. Ama hala burada ekosistem var. Burada hala toprak yapısı var. Bu alan henüz maden sahasına çevrilmiş değil. Buradaki direnişçilerin de bizlerin de sivil toplumun da meslek odalarının da temel amacı, ağaç kesilen bu alanın maden sahasına çevrilmemesi. Çünkü burada ağaca tutunmak, yaşama tutunmak… Ama sadece bir ağaç değil. Buradaki ekosistem, canlı varlığı, tabiatın korunması ve aynı zamanda hem ülkemiz, hem Muğla’mız, hem de dünya için önem arz eden su kaynaklarının korunması. Burada üç termik santral var. Üç termik santralin kullandığı su, Muğla’nın bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor. “740 DÖNÜMLÜK BİR ARAZİ MADEN SAHASI HALİNE GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR” Yine burada 740 dönümlük bir arazi maden sahası haline getirilmeye çalışılıyor. Buradan çıkacak kömür, bu santrallerin sadece dört yıllık rezervini karşılıyor. Ancak yeraltı suyu ve buradaki su kaynakları kaçtığı zaman biz başta Bodrum ve Milas olmak üzere, Muğla’da su sıkıntısı yaşayacağız. Su kaynaklarımızın korunması da bu açıdan çok büyük önem arz ediyor. Bunu bilim insanları söylüyor. Açılan davalarda alınan bilirkişi raporlarında, buranın maden sahasına dönüşmesi halinde su baskınlarının artacağı, bu alanın ormansızlaşacağı, iklimin değişeceği gibi çok önemli noktalara temas edilmiş durumda. İşte bu nedenle buradaki direnişçiler mücadeleye devam ediyorlar. Buranın maden sahasına dönüşmemesi için ellerinden gelen tüm gayreti gösteriyorlar.”