Tarık Kaya
Köşe Yazarı
Tarık Kaya
 

‘Deli ve Dahi'

Çocuklara, sorulan ilk soru: Büyüyünce ne olacaksın? Bu soruyu hep büyükler sorar. Cevabını aldıktan sonra, aferim der ve geçerler. Bilmiyorum, daha karar vermedim dersen hııı derler uzun uzun. O zaman gelin bugünde  biz, büyüklere bir soru soralım; Deli mi, Dahi mi olmak istersiniz? Yada delilik mi güzel, dahilik mi güzel? Nasıl korkulur delilikten, nasıl sevilir dahilik değil mi? O delilik yok mu! Nedir peki delilik? Delilik; Ortak değerlere ve davranma şekillerine sahip olan bir toplumun normlarına riayet eden sapkın bireyi tanımlayan damgalayıcı bir kategoridir.  Bu nedenle, delilik, tıbbî anlamdan çok bir toplumsal kimlik olduğu düşünülür. Korkutuculuğu da tanımında ve algılama biçiminden gelir. Oysa, tanımın sonunda yazan toplumsal bir kimlik ibaresi hiç dikkat çekmez. Bunu bilen Friedrich Nietzsche  Deliliği, '' Tek tek insanlarda pek seyrektir, ama gruplarda, partilerde, halklarda, çağlarda kural olarak bulunur'' diye anlatmış. yani sanıldığı gibi delilik teklik değildir ve toplumun içinde koca bir gerçek olarak bulunur. Yani deli arıyorsanız, tüm toplumsal hareketlere bakmanız yeter.  Delilikle ilgili birçok kitap yazılmış.  Deliliğin Tarihi / Michel Foucault , Deliliğe Övgü / Erasmus'un kitapları en tanınmış kitaplardır. Okumanızı öneririm. Dahi ise TDK'da;   Üstün bir zekaya ve ferasete sahip olan kişi demektir. Harikulade değil mi* Üstün zeka. Tam bir kabul halidir. Herkes ister. Bakalım yazının sonunda bu karar nasıl şekillenecek. Birkaç Dünyaca ünlü bilinen dahi sayalım. Leonardo Da Vinci, Galileo Galilei, Isaac Newton,  Albert Einstein,   Wolfgang Amadeus Mozart,Pablo Picasso…Liste daha da uzatılabilir. Ama bir şey daha söylemeliyim; Bu listede yer alan ve almayan isimler, aynı zamanda dahi deliler ya da deli dahiler olarak ta sıralanıyor.   Hiç Neuregulin 1 varyasyonunu duydunuz mu?   Gerçek bilgelik deliliktir, kendini bilge sanmak gerçek deliliktir. İşte bütün gerçekte bu olsa gerek. Delilikle,Dahilik arasındaki tek fark;Neuregulin 1 varyantını taşıyor olmakla ilgili. Taşıyanlar Dahi, taşımayanlar Deli. Aynı zamanda deliler,dahi. Dahilerinde deli olduğu gerçeği tarihe bakıldığında çok yalın olarak ortada duruyor. Hafızam beni yanıltmıyorsa, ya 90'lı yılların sonu,2000'li yılların başında Malatya'da basılan bir takvimde Malatya'nın ünlü delilerin resimleri ve isimleri vardı. Evet Malatya'da böyle bir takvim basıldı ve birçok iş yerine asıldı. Aslında bizim şehrimiz delilikle barışık. Deliliğe Erasmus kadar değer verebiliyor. Erasmus, Deliliğe Övgü kitabında,'' Yersiz bir bilgeliğe sahip olmak ne kadar delilikse, muzır bir bilgelik sahibi olmak da o derece başıboşluktur'' diyor. Yaşadığımız zamana baktığımızda, toplumsal sorunlarımızın çözümü noktasında aynı nakaratı tekrarlayanlar, olmayanları olacakmış gibi anlatanlar, gerçeklik dışı zamanda yaşayanlar ama tam bir bilgeymiş gibi kendini referans gösterenler ''dahilere''  bakınca, toplum olarak dahilik yerine deliliğe daha sempatik bakmamıza bizleri zorluyor gibi görünüyor. Bize de Erasmus gibi,deliliğe övgü düşüyor, çünkü dahiler,delilerden daha çok bizleri korkutuyor. Aslında bende  dahilerden, birde dahi ekonomistlerden korkuyorum.
Ekleme Tarihi: 12 Kasım 2021 - Cuma

‘Deli ve Dahi'

Çocuklara, sorulan ilk soru: Büyüyünce ne olacaksın? Bu soruyu hep büyükler sorar. Cevabını aldıktan sonra, aferim der ve geçerler. Bilmiyorum, daha karar vermedim dersen hııı derler uzun uzun. O zaman gelin bugünde  biz, büyüklere bir soru soralım; Deli mi, Dahi mi olmak istersiniz? Yada delilik mi güzel, dahilik mi güzel?

Nasıl korkulur delilikten, nasıl sevilir dahilik değil mi? O delilik yok mu! Nedir peki delilik?

Delilik; Ortak değerlere ve davranma şekillerine sahip olan bir toplumun normlarına riayet eden sapkın bireyi tanımlayan damgalayıcı bir kategoridir.  Bu nedenle, delilik, tıbbî anlamdan çok bir toplumsal kimlik olduğu düşünülür. Korkutuculuğu da tanımında ve algılama biçiminden gelir. Oysa, tanımın sonunda yazan toplumsal bir kimlik ibaresi hiç dikkat çekmez.

Bunu bilen Friedrich Nietzsche  Deliliği, '' Tek tek insanlarda pek seyrektir, ama gruplarda, partilerde, halklarda, çağlarda kural olarak bulunur'' diye anlatmış. yani sanıldığı gibi delilik teklik değildir ve toplumun içinde koca bir gerçek olarak bulunur. Yani deli arıyorsanız, tüm toplumsal hareketlere bakmanız yeter.

 Delilikle ilgili birçok kitap yazılmış.  Deliliğin Tarihi / Michel Foucault , Deliliğe Övgü / Erasmus'un kitapları en tanınmış kitaplardır. Okumanızı öneririm.

Dahi ise TDK'da;   Üstün bir zekaya ve ferasete sahip olan kişi demektir. Harikulade değil mi* Üstün zeka. Tam bir kabul halidir. Herkes ister. Bakalım yazının sonunda bu karar nasıl şekillenecek.

Birkaç Dünyaca ünlü bilinen dahi sayalım. Leonardo Da Vinci, Galileo Galilei, Isaac Newton,  Albert Einstein,   Wolfgang Amadeus Mozart,Pablo Picasso…Liste daha da uzatılabilir. Ama bir şey daha söylemeliyim; Bu listede yer alan ve almayan isimler, aynı zamanda dahi deliler ya da deli dahiler olarak ta sıralanıyor.

 

Hiç Neuregulin 1 varyasyonunu duydunuz mu?  

Gerçek bilgelik deliliktir, kendini bilge sanmak gerçek deliliktir. İşte bütün gerçekte bu olsa gerek. Delilikle,Dahilik arasındaki tek fark;Neuregulin 1 varyantını taşıyor olmakla ilgili. Taşıyanlar Dahi, taşımayanlar Deli. Aynı zamanda deliler,dahi. Dahilerinde deli olduğu gerçeği tarihe bakıldığında çok yalın olarak ortada duruyor.

Hafızam beni yanıltmıyorsa, ya 90'lı yılların sonu,2000'li yılların başında Malatya'da basılan bir takvimde Malatya'nın ünlü delilerin resimleri ve isimleri vardı. Evet Malatya'da böyle bir takvim basıldı ve birçok iş yerine asıldı. Aslında bizim şehrimiz delilikle barışık. Deliliğe Erasmus kadar değer verebiliyor. Erasmus, Deliliğe Övgü kitabında,'' Yersiz bir bilgeliğe sahip olmak ne kadar delilikse, muzır bir bilgelik sahibi olmak da o derece başıboşluktur'' diyor.

Yaşadığımız zamana baktığımızda, toplumsal sorunlarımızın çözümü noktasında aynı nakaratı tekrarlayanlar, olmayanları olacakmış gibi anlatanlar, gerçeklik dışı zamanda yaşayanlar ama tam bir bilgeymiş gibi kendini referans gösterenler ''dahilere''  bakınca, toplum olarak dahilik yerine deliliğe daha sempatik bakmamıza bizleri zorluyor gibi görünüyor. Bize de Erasmus gibi,deliliğe övgü düşüyor, çünkü dahiler,delilerden daha çok bizleri korkutuyor. Aslında bende  dahilerden, birde dahi ekonomistlerden korkuyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri