Tüketiciden Zarar Eden Kooperatif Market Tepkisi: Zararı Kim Ödüyor, Eğer Tüketici Ödüyorsa Bu Tüketiciye Kâr Mı?

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 04.10.2021 - 17:04, Güncelleme: 04.10.2021 - 17:08 4179+ kez okundu.
 

Tüketiciden Zarar Eden Kooperatif Market Tepkisi: Zararı Kim Ödüyor, Eğer Tüketici Ödüyorsa Bu Tüketiciye Kâr Mı?

Tüketici Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Ergun Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın alışveriş yaptığı Tarım Kredi Kooperatifleri'nin marketinin zarar etmesi için, "Zarar eden bir işletme kim tarafından destekleniyor? Ayrı bir destek mi var? Bunlar sorgulanması lazım. Zararı kim ödüyor? Eğer tüketici ödüyorsa bu tüketiciye kâr mıdır? Sonunda maliyetle ilgili bir düşüş yok. Sürekli devlet kurumlarının zarar eden kurumlar üzerine bir ödeme yapması bence sıkıntılı bir durum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarım Kredi Kooperatifleri'nin marketinden alışveriş yaparak, "Fiyatlar noktasında gayet uygun" dedi. Marketin bilançosunda 2019 ve 2020 yıllarında zarar ettiği ortaya çıktı. Marketin, 2019 yılında zararı 46 milyon 5 bin 231 liraydı. Bu zarar bir yılda 12 milyon 248 bin 330 lira artarak, 2020 yılında 58 milyon 253 bin 561 liraya çıktı.  “ÜRETİMİ PLANLAMADIYSANIZ MALİYET DÜŞMEZ, MÜMKÜN DEĞİL” Tüketici Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Ergun Kılıç, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de yoksulluğun üst seviyelerde olduğu bir dönemin yaşandığını söyleyerek, şunları belirtti: "Bu dönemde Cumhurbaşkanımızın marketleri ziyaret etmesi olumlu bir tavır. Yalnız yöntem olarak koorperatiflerle çözüleceği konusunda sadece satış noktasında çözülmenin çok imkanı olmadığını düşünüyoruz. Kooperatif gönül, sermaye işidir. Herkesin katıldığı, ortak bir organizasyon işidir. Devlet tarafından desteklenmesi gereken bir iş. Yalnız satış noktalarında değil, üretimden tüketime kadar bütün aşamalarını organize etmek gerekiyor. Siz üretim aşamasını planlamadıysanız, oralarda kooperatifleşip ve taşımacılığı kooperatif sistemiyle satış noktasına getiremiyorsanız, normal bir durumdayken maliyette ne gibi bir düşüş olacak? Olması mümkün değil. Gübrede, mazotta, işçilikte ya da tarımla ilgili girdi maliyetlerinde herhangi bir iyileştirme yapmadan sadece satış noktasında iyileştiririm dediğinizde ne kadar inandırıcı olabilir." "EĞER TÜKETİCİ ÖDÜYORSA BU TÜKETİCİYE KAR MI" Tarım Kredi Kooperatifi'ne ait marketlerin zarar etmesini değerlendiren Kılıç, şunları söyledi:  "Bu da ayrı bir sorun. Zarar eden bir işletme kim tarafından destekleniyor? Ayrı bir destek mi var? Bunlar sorgulanması lazım. Zararı kim ödüyor? Eğer tüketici ödüyorsa bu tüketiciye kâr mıdır? Sonunda maliyetle ilgili bir düşüş yok. Sürekli devlet kurumlarının zarar eden kurumlar üzerine bir ödeme yapması bence sıkıntılı bir durum."  "ONLAR TEMEL İHTİYAÇ DEĞİL Mİ?" Kooperatif marketleri ile zincir marketler arasından çok ciddi bir farkın olmadığını ifade eden Kılıç, "Temel gıda denilince domates, salatalık değil. Onun dışında da bakliyat var, paketlenmiş ürünler var. Onlar ne olacak? Onlar temel ihtiyaç değil mi? Tüketicinin kullandığı girdiler arasında yer almayacak mı? Onun için bir daha gözden geçirilmesinde fayda var" dedi.  "BİN YENİ MARKET AÇILDI, TEDARİKİ NEREDEN YAPILACAK" Erdoğan'ın "Bin yeni market" sözünü de Kılıç, "Bin yeni market açıldı, tedariki nereden yapacak? Yine üretim yerlerinden yapmayacak mı, yine aynı taşımacılığı kullanmayacak mı, aynı maliyet yine oluşmayacak mı? Yine zarar olarak ödeyeceksek bin marketin daha zararını devlet bütçesinden ödeyeceğiz demektir" diye değerlendirdi.  "ÇOK BÜYÜK BİR FARK YOK" Tarım Kredi Kooperatif marketlerinin fiyatlarına ilişkin Kılıç, "Şu anda piyasanın koşullarıyla aynı. 33 TL bir zeytin. Paket ürünlere baktığınızda üreten firma, tedarikçisi aynı olduğu için çok büyük bir fark yok" dedi. "TARIM ALANLARINA GİTMESİ LAZIM" Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gerçek fiyatları görmesi için ŞU ÇAĞRIYI YAPTI: "Gerçek fiyatlar uygulamak istiyorsa tarım alanlarına gitmesi lazım. Oradaki doğrudan temin yöntemlerini bulması lazım. Kooperatifçilik, dünyanın her yerinde çok iyi bir işlem, organizasyon olarak görülür. Ama bunu sadece bir noktada değil tüm noktalarda görmesi lazım. Üretim aşamasında, kooperatif, sermayeyi, işgücünü birleştiren köylü. Oradan sonra da satış noktalarına taşımada aynı organizasyonu yapabilecek taşıma kooperatifleri. Bu zincir eğer düzgün kurulmuşsa o zaman piyasalarda ciddi anlamda rahatlama olur. Üretici, ürettiği malın değeriyle satışa sunar. Ürettiği için kendisi, ailesi huzur içinde yaşamak gibi bir durumla karşı karşıya kalır. Hem köyün kalkınmasına hem taşımacılıkta daha iyi bir noktaya, market zincirlerinde de ciddi fiyat dengelemeye... Bütün bu organizasyon çözmüş olur.” KDV TEPKİSİ Kılıç, gıda sektöründe geçici olarak yüzde 1 olarak uygulanan KDV'nin tekrar yüzde 8'e çıkmasına şöyle tepki gösterdi: "Üretim aşamasında herkes gücü oranında vergi ödemeli diyoruz. Bu orandan da yararlanmalı. Son dönemlerde baktığımızda tüketiciler özellikle elektrikte yüzde 18, gıdada yüzde 8 gibi rakamlar var. Bu rakamlar ciddi anlamda adaletsiz bir vergi sistemi olduğunu ortaya koyuyor. Daha ilerisine gitmek gerekirse seçim dönemlerinden çıkan aflar ise tam bir seçim rüşveti. Yoksul tüketiciden alacaksın ama affa geldiği zaman şirketlerin vergi aflarıyla barış diyeceksin. O yapılandırmaların da çoğunun ödenmediğini biliyoruz. Bu ne demek, tekrar tüketim maddelerine KDV, KDV, KDV gelmesi demek."
Tüketici Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Ergun Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın alışveriş yaptığı Tarım Kredi Kooperatifleri'nin marketinin zarar etmesi için, "Zarar eden bir işletme kim tarafından destekleniyor? Ayrı bir destek mi var? Bunlar sorgulanması lazım. Zararı kim ödüyor? Eğer tüketici ödüyorsa bu tüketiciye kâr mıdır? Sonunda maliyetle ilgili bir düşüş yok. Sürekli devlet kurumlarının zarar eden kurumlar üzerine bir ödeme yapması bence sıkıntılı bir durum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarım Kredi Kooperatifleri'nin marketinden alışveriş yaparak, "Fiyatlar noktasında gayet uygun" dedi. Marketin bilançosunda 2019 ve 2020 yıllarında zarar ettiği ortaya çıktı. Marketin, 2019 yılında zararı 46 milyon 5 bin 231 liraydı. Bu zarar bir yılda 12 milyon 248 bin 330 lira artarak, 2020 yılında 58 milyon 253 bin 561 liraya çıktı. 

“ÜRETİMİ PLANLAMADIYSANIZ MALİYET DÜŞMEZ, MÜMKÜN DEĞİL”

Tüketici Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Ergun Kılıç, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de yoksulluğun üst seviyelerde olduğu bir dönemin yaşandığını söyleyerek, şunları belirtti:

"Bu dönemde Cumhurbaşkanımızın marketleri ziyaret etmesi olumlu bir tavır. Yalnız yöntem olarak koorperatiflerle çözüleceği konusunda sadece satış noktasında çözülmenin çok imkanı olmadığını düşünüyoruz. Kooperatif gönül, sermaye işidir. Herkesin katıldığı, ortak bir organizasyon işidir. Devlet tarafından desteklenmesi gereken bir iş. Yalnız satış noktalarında değil, üretimden tüketime kadar bütün aşamalarını organize etmek gerekiyor. Siz üretim aşamasını planlamadıysanız, oralarda kooperatifleşip ve taşımacılığı kooperatif sistemiyle satış noktasına getiremiyorsanız, normal bir durumdayken maliyette ne gibi bir düşüş olacak? Olması mümkün değil. Gübrede, mazotta, işçilikte ya da tarımla ilgili girdi maliyetlerinde herhangi bir iyileştirme yapmadan sadece satış noktasında iyileştiririm dediğinizde ne kadar inandırıcı olabilir."

"EĞER TÜKETİCİ ÖDÜYORSA BU TÜKETİCİYE KAR MI"

Tarım Kredi Kooperatifi'ne ait marketlerin zarar etmesini değerlendiren Kılıç, şunları söyledi: 

"Bu da ayrı bir sorun. Zarar eden bir işletme kim tarafından destekleniyor? Ayrı bir destek mi var? Bunlar sorgulanması lazım. Zararı kim ödüyor? Eğer tüketici ödüyorsa bu tüketiciye kâr mıdır? Sonunda maliyetle ilgili bir düşüş yok. Sürekli devlet kurumlarının zarar eden kurumlar üzerine bir ödeme yapması bence sıkıntılı bir durum." 

"ONLAR TEMEL İHTİYAÇ DEĞİL Mİ?"

Kooperatif marketleri ile zincir marketler arasından çok ciddi bir farkın olmadığını ifade eden Kılıç, "Temel gıda denilince domates, salatalık değil. Onun dışında da bakliyat var, paketlenmiş ürünler var. Onlar ne olacak? Onlar temel ihtiyaç değil mi? Tüketicinin kullandığı girdiler arasında yer almayacak mı? Onun için bir daha gözden geçirilmesinde fayda var" dedi. 

"BİN YENİ MARKET AÇILDI, TEDARİKİ NEREDEN YAPILACAK"

Erdoğan'ın "Bin yeni market" sözünü de Kılıç, "Bin yeni market açıldı, tedariki nereden yapacak? Yine üretim yerlerinden yapmayacak mı, yine aynı taşımacılığı kullanmayacak mı, aynı maliyet yine oluşmayacak mı? Yine zarar olarak ödeyeceksek bin marketin daha zararını devlet bütçesinden ödeyeceğiz demektir" diye değerlendirdi. 

"ÇOK BÜYÜK BİR FARK YOK"

Tarım Kredi Kooperatif marketlerinin fiyatlarına ilişkin Kılıç, "Şu anda piyasanın koşullarıyla aynı. 33 TL bir zeytin. Paket ürünlere baktığınızda üreten firma, tedarikçisi aynı olduğu için çok büyük bir fark yok" dedi.

"TARIM ALANLARINA GİTMESİ LAZIM"

Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gerçek fiyatları görmesi için ŞU ÇAĞRIYI YAPTI:

"Gerçek fiyatlar uygulamak istiyorsa tarım alanlarına gitmesi lazım. Oradaki doğrudan temin yöntemlerini bulması lazım. Kooperatifçilik, dünyanın her yerinde çok iyi bir işlem, organizasyon olarak görülür. Ama bunu sadece bir noktada değil tüm noktalarda görmesi lazım. Üretim aşamasında, kooperatif, sermayeyi, işgücünü birleştiren köylü. Oradan sonra da satış noktalarına taşımada aynı organizasyonu yapabilecek taşıma kooperatifleri. Bu zincir eğer düzgün kurulmuşsa o zaman piyasalarda ciddi anlamda rahatlama olur. Üretici, ürettiği malın değeriyle satışa sunar. Ürettiği için kendisi, ailesi huzur içinde yaşamak gibi bir durumla karşı karşıya kalır. Hem köyün kalkınmasına hem taşımacılıkta daha iyi bir noktaya, market zincirlerinde de ciddi fiyat dengelemeye... Bütün bu organizasyon çözmüş olur.”

KDV TEPKİSİ

Kılıç, gıda sektöründe geçici olarak yüzde 1 olarak uygulanan KDV'nin tekrar yüzde 8'e çıkmasına şöyle tepki gösterdi:

"Üretim aşamasında herkes gücü oranında vergi ödemeli diyoruz. Bu orandan da yararlanmalı. Son dönemlerde baktığımızda tüketiciler özellikle elektrikte yüzde 18, gıdada yüzde 8 gibi rakamlar var. Bu rakamlar ciddi anlamda adaletsiz bir vergi sistemi olduğunu ortaya koyuyor. Daha ilerisine gitmek gerekirse seçim dönemlerinden çıkan aflar ise tam bir seçim rüşveti. Yoksul tüketiciden alacaksın ama affa geldiği zaman şirketlerin vergi aflarıyla barış diyeceksin. O yapılandırmaların da çoğunun ödenmediğini biliyoruz. Bu ne demek, tekrar tüketim maddelerine KDV, KDV, KDV gelmesi demek."

Habere ifade bırak !
Habere Ek Video
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri