Adı dünyaya yayılan tarihi tat! Sıra dışı lezzet Mırra tadına bakanları hayran bırakıyor

Türkiye’de birçok şehirde tüketilen satışı yapılan Mırra’nın asıl kökeni Arap coğrafyasından gelmekte olan Mırra Arap kültürünün en acı kahvesi diyebiliriz. Mırranın yapımı, yeşil kahve çekirdeklerinin iyice kavrulup, havanda öğütülmesiyle başlıyor. Daha sonra "gümgüm" adı verilen büyük cezve içinde mangaldaki közde yaklaşık 2 saat kaynatılan kahve, belli aşamalarda telvesinden ayrıştırılıyor. Kaynadığı sırada birkaç kez süzme, kahve ve su ekleme işlemi gören karışım, tortusundan ayrıldıktan sonra kaküle ile bir süre daha kaynatıldıktan sonra servis için bakır işlemeli, ibriğe benzeyen cezveye aktarılıyor. Bu işlemler dolayısıyla mırranın hazır hale gelmesi 3 saati aşıyor. Mırra Kahvesi İçerken Uyulması Gereken Gelenekler Mırra tüketirken uyulması gereken bazı kuralları vardır: Mırrayı içtikten sonra masaya fincan bırakılmaz. Mırra bittikten sonra fincanı kahve ikramı yapan kişiye geri verilmelidir. Hatta eğer fincanı masaya ya da yere bırakırsanız geleneklere göre şunlardan birini yapmanız beklenir; Fincanı altınla doldurmak (bahşiş vermek), kahveyi servis edenle evlenmek, kahveyi servis edeni evlendirmek, kahveyi servis edenin çeyizi düzmek.. İşte mırra içerken dikkat etmeniz gerekenler. Siz siz olun mırra fincanını servis eden kişiye geri vermeye özen gösterin. Mırranın Faydaları Nelerdir? Kan dolaşımının hızlanmasını sağlar ve daha dinç hissedilmesini sağlar. Metabolizmayı hızlandırması sebebiyle içenlerin enerjilerini yükseltir ve daha canlı hissetmelerini sağlamaktadır. Doğal bir bağışıklık koruyucu olan mırra, bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu etki göstermektedir. Mırranın uzun süreli baş ağrısını ortadan kaldırmasının yanı sıra selülitleri ortadan kaldırmaya yardımcı olmasıyla kadınların vazgeçilmezi haline gelmiştir.