Malatya Eczacılar Odası Başkanı Sönmez: Eczacılar Nefes Alamaz Duruma Geldi

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 20.07.2022 - 13:14, Güncelleme: 20.07.2022 - 13:20 2120+ kez okundu.
 

Malatya Eczacılar Odası Başkanı Sönmez: Eczacılar Nefes Alamaz Duruma Geldi

Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez, eczacıların nefes alamayacak duruma geldiğini ifade ederek, “Ben nöbette 24 saat hizmet verirken; hastaya ‘şu ilaç yok’ demekten utanıyorum. İlaç Fiyat Kararnamesi’nin ciddi bir şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Sadece ‘mış’ gibi yapmak değil. Şu an baktığımızda yüzde 2’lik bir iyileştirme var ama gider kalemlerimiz yüzde 300 arttı. Kesinlikle kabul edilebilir bir rakam değil. 13 yıl sonra bir iyileştirme oldu, bunun için teşekkür ediyoruz ama bu bizim için yeterli olmayacaktır” dedi.

“İLAÇ KURLARI İLE DÖVİZ KURLAR ARASINDAKİ MAKAS ÇOK AÇILDI” 2009 yılından buyana düzeltilmeyen bir İlaç Fiyat Kararnamesi’nin olduğunu dile getiren Sönmez, “Eczacılar yıllardır üstesinden gelmeye çalışıyordu ama özellikle döviz kurundaki hızlı oynamalar, ilaç kurları ile döviz kurları arasındaki makas farkı İlaç Fiyat Kararnamesi’nin düzenlenmesi gerektiğini bize bağıra bağıra söyledi. Konuyu defalarca bakanlıklara, vekillere ve kurumlara iletmeye çalıştık. Biz yerelde, Türk Eczacıları Birliği Ankara’da vekiller ve bakanlıklarla görüşmeler sağladı. 2021 yılında Türk Eczacıları Birliği’ne yeni bir yönetim geldi. Eski başkanımız Tahir Özelçi de sayman olarak seçildi. Gösterdikleri efora şahidim; her gün bakanlıkların kapısını aşındırdılar, vekillerle görüşme sağladılar. Sağlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Hazine ve Maliye Bakanı ile görüştüler. Cumhurbaşkanımızla da bir görüşme yapıldı. Cumhurbaşkanımız aslında söz vermişti ama bir türlü düzenlemedi” diye konuştu. “İLAÇ FİYAT KARARNAMASİNİ AŞAMAZSAK, PROBLEMLERİ ÇÖZEBİLECEK BİR DURUM KALMAYACAK” Sönmez, ekonomik krizin yaşandığı bir dönemde eczacıların nefes alamayacak duruma geldiğini belirterek, şunları söyledi: “Konya’da gerçekleştirilen toplantıda birinci maddemiz İlaç Fiyat Kararnamesi’ydi. Gerçekten çok sıkıntımız var. Eczacılarla ve şu an Eczacılık Fakültesi’nde okuyan öğrencilerimizle ilgili ciddi problemlerimiz var ama biz İlaç Fiyat Kararnamesi’ni aşamazsak o problemleri çözebilecek bir durumumuzda kalmayacak. Artık eczaneler kapanma durumuna geldi. Öncelikle bu ekonomik sıkıntıyı ortadan kaldırmamız lazım. Önümüzü görebilirsek diğer problemlerimize odaklanabiliriz.” “ŞU AN HİÇBİR ŞEKİLDE KAZANÇ YOK” İlaç Fiyat Kararnamesi ile ilgili cüzi bir iyileştirmenin sağlandığını ifade eden Sönmez, “Ama kesinlikle yetmez çünkü giderlerimiz yüzde 300 artmış durumda. Asgari ücret arttı, elektrik fiyatları, kira bedelleri, primlerimiz, vergilerimiz… İnanın eczacılar eksiden yemeye başladılar. Belki önceden yatırımları varsa onları yiyorlar. Şu an hiçbir şekilde kazanç yok” dedi. “GİDELERİMİZ YÜZDE 300 ARTTI” “Bizim istediğimiz ilaçlara zam gelmesi değil” diyen Sönmez, şunları kaydetti: “İlaçlar zamlansın, halkın cebinden daha çok para çıksın istemiyoruz. Biz karlarımızın artmasını istiyoruz. Bir göz ilacıyla alakalı hastaya verdiğimiz reçetede bir 100 TL fiyat farkı çıktı. Hasta bunu ödeyemediği içinde ilacı alamadı. Eczacılar olarak buna üzülüyoruz. Bizim istediğimiz ilaca erişilebilir olmasıdır. İlaç ve döviz kurları arasındaki makas farkından dolayı da firma ‘yokları’ çekiyoruz. Zam almalarına rağmen ‘ilaç yoklarımız’ devam ediyor. Ben nöbette 24 saat hizmet verirken; hastaya ‘şu ilaç yok’ demekten utanıyorum. İlaç Fiyat Kararnamesi’nin ciddi bir şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Sadece ‘mış’ gibi yapmak değil. Şu an baktığımızda yüzde 2’lik bir iyileştirme var ama gider kalemlerimiz yüzde 300 arttı. Kesinlikle kabul edilebilir bir rakam değil. 13 yıl sonra bir iyileştirme oldu, bunun için teşekkür ediyoruz ama bu bizim için yeterli olmayacaktır.” “14 BİN ECZANE KAPANMAYLA KARŞI KARŞIYA KALACAK” Sönmez, 28 bin eczaneden 14 binin kapanmayla karşı karşıya olduğuna işaret ederek, “İyileştirme oldu, rahat bir nefes alabiliriz diye bir şey yok. Eğer bir eczane bir yıl içerisinde kapanacaksa, bu kapanmayı sadece bir hafta öteler. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz ev eczacılara 13 yıldır verilmeyen hakların verilmesini istiyoruz. Sıkıntılarımız çok fazla; fakülteler arttı, yardımcı eczacılarımızın yerleştirilememesi durumu var. Asgari ücret arttıkça yardımcı eczacılarımızın maaşları da arttı, bundan dolayı da hiçbir eczacımız çalıştırmak istemiyor. Cumhurbaşkanımız, devletin intern doktorlara asgari ücret maaşı verileceğini açıkladı, bunun yardımcı eczacılara da verilmesini istiyoruz. Çünkü yardımcı eczacılığı devlet çıkarttı, bizim istediğimiz bir durum asla değildi. Eczacının mezun olur olmaz işsiz kalmasını kesinlikle istemiyoruz. Bir yıl yardımcı eczacılık yapacaklar ama şu an onları istihdam edecek eczacımız yok. Geçen yıl KOSGEB desteğiyle istihdam ettirdik ama bu sene KOSGEB ya da İş-Kur desteği yok, hiçbir destek alamadığımız içinde eczacılarımızın hepsi şu an boşta. Bana gelen 50 başvuru var, Malatya’da bu ciroyu karşılayabilecek 15 eczane bulunuyor. O ciroyu karşıladıklarını sanıyoruz ama karlara çok düştüğü içinde o rakamı asla veremeyeceklerdir. Dolayısıyla o eczacılarımızda kabul etmek istemiyorlar. Bu noktada intern doktorlara verilecek ücretin yardımcı eczacılara da verilmesidir” ifadelerini kullandı. “İLAÇ FİRMALARI KAMU KURUM İSKONTOSUNU YAPMADI” Her sene şubat ayında ilaç kurunun düzenlenmesi, ilaç zamlarının gündeme gelmesiyle aralık-ocak gibi bir sıkıntı yaşadıklarını anlatan Sönmez, “Son bir yıldır döviz kurundaki ciddi oynamalar yüzünden ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Hatta 1,5 yıldır hastalarımıza ‘ilaç yok’ diyoruz. Firmalarla bakanlık arasında yaşanan bir uyuşmazlık nedeniyle eczaneler olarak maalesef hastalarımızla karşı karşıya kalıyoruz. Bunun sorumlusu bizmişiz gibi algılanıyor. Bunun sebebi ya da sorumlusu biz değiliz. Bakanlık ile firmalar arasında anlaşma yapılıyor. ‘Kamu kurum iskontosu’ denilen bir durum var. Firmalar, Sağlık Bakanlığı’na ‘biz size şu kadar indirim yapacağız’ diye söz veriyorlar. Döviz kurlarındaki ciddi oynamalar yüzünden onlarda zarara uğradıklarını söyledikleri için o indirimi yapmıyorlar. Bu yapmadıkları indirimde tamamen halkın cebinden çıkıyor. Bu verilmeyen kamu kurum iskontolarının sanki bizim karımız olduğu dile getirilmiş. Kesinlikle bizim karımız değil, bu bakanlıkla firmalar arasında yapılan bir anlaşmaydı. O anlaşmayı ilaç firmaları bozdu. Yapacakları indirimi yapmadılar. Göz ilacında çıkan bin 100 TL fiyat farkı o kamu kurum iskontosunun yapılmamasından kaynaklanıyor. Bir ay önce diyaliz solüsyonlarında böyle bir sıkıntı yaşadık. Her hastanın cebinden bin 500 ila 2 bin TL arasında para çıkacaktı. Firmalar, “Biz artık zarar ediyoruz, kazanamıyoruz, fiyatlarımıza zam istiyoruz” diyerek, Sağlık Bakanlığı ile görüşme sağlamışlar. Onlarda geri dönüş alamadıkları için böyle bir eyleme gittiler ve kamu kurum iskontolarını yapmadılar. Burada zarar gören hastalarımız ve biz eczacılar oldu çünkü hastalarla biz karşı karşıya kaldık. Fiyat farklarını biz artırmışız, biz karlarımızı artırmak istiyormuşuz gibi algılandı ama kesinlikle böyle değil. Biz ilaca erişilebilir, hastalarımıza yetebilmek ve onların mağdur olmamasını istiyoruz. Ama bu şekilde devam ederse; ilaç firmalarının ve eczacıların istekleri verilmezse ‘ilaç yokları’ ve fiyat farkları, hastanın cebinden çıkacak para artmaya devam edecek. Kronik rahatsızlığı olan hastamız geliyor, reçetesini veriyor çıkan fiyat farkı 140 TL. Emekli, kronik rahatsızlığı var ve evlerini geçindirmeye çalışıyorlar. Bizim giderlerimizin artmadı gibi onlarında giderleri çok arttı. Kiraları arttı, giderleri artarken birde eczaneye gelip böyle bir fiyat farkıyla karşılaştıklarında yaşadıkları stresi bizden kaynaklı olduğunu düşünerek agresif tavırlar sergiliyorlar. Halkla karşı karşıya kalıyoruz. Sağlık çalışanlarını yaşadıkları şiddet tamamıyla maalesef ekonomik sıkıntı ve stres kaynaklı” dedi. “ECZACILARA NEFES ALDIRACAK BİR ŞEY YAPILMASI GEREKİYOR” Sönmez, ilaca erişilmesi için yaşanan sürece ‘dur’ denilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: “İlaç firmalarıyla masaya oturulup, ciddi bir anlaşma yapılması lazım. İlaç fiyatlarının yılda bir defa değil, 3-4 defa düzenlenmesi gerektiğini defalarca söylüyoruz. İlaç firmalarının ve eczacıların isteklerinin verilmesi gerekiyor. Yoksa 28 bin eczaneden 14 bini kapanmayla karşı karşıya gelecek. Dolayısıyla da hastalarımız büyük zarar girecek ve ilaca erişemeyecekler. Artık biz arada, hastalarımızla karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Kesinlikle şiddete maruz kalmak istemiyoruz. Onun içinde acil bir güncelleme yapılması lazım. Yüzde 2-3’lük bir güncelleme kesinlikle kabul edilebilir değildir. Artık eczacılara nefes aldıracak bir şey yapılması gerekiyor.”
Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez, eczacıların nefes alamayacak duruma geldiğini ifade ederek, “Ben nöbette 24 saat hizmet verirken; hastaya ‘şu ilaç yok’ demekten utanıyorum. İlaç Fiyat Kararnamesi’nin ciddi bir şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Sadece ‘mış’ gibi yapmak değil. Şu an baktığımızda yüzde 2’lik bir iyileştirme var ama gider kalemlerimiz yüzde 300 arttı. Kesinlikle kabul edilebilir bir rakam değil. 13 yıl sonra bir iyileştirme oldu, bunun için teşekkür ediyoruz ama bu bizim için yeterli olmayacaktır” dedi.

“İLAÇ KURLARI İLE DÖVİZ KURLAR ARASINDAKİ MAKAS ÇOK AÇILDI”

2009 yılından buyana düzeltilmeyen bir İlaç Fiyat Kararnamesi’nin olduğunu dile getiren Sönmez, “ Eczacılar yıllardır üstesinden gelmeye çalışıyordu ama özellikle döviz kurundaki hızlı oynamalar, ilaç kurları ile döviz kurları arasındaki makas farkı İlaç Fiyat Kararnamesi’nin düzenlenmesi gerektiğini bize bağıra bağıra söyledi. Konuyu defalarca bakanlıklara, vekillere ve kurumlara iletmeye çalıştık. Biz yerelde, Türk Eczacıları Birliği Ankara’da vekiller ve bakanlıklarla görüşmeler sağladı. 2021 yılında Türk Eczacıları Birliği’ne yeni bir yönetim geldi. Eski başkanımız Tahir Özelçi de sayman olarak seçildi. Gösterdikleri efora şahidim; her gün bakanlıkların kapısını aşındırdılar, vekillerle görüşme sağladılar. Sağlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Hazine ve Maliye Bakanı ile görüştüler. Cumhurbaşkanımızla da bir görüşme yapıldı. Cumhurbaşkanımız aslında söz vermişti ama bir türlü düzenlemedi” diye konuştu.

“İLAÇ FİYAT KARARNAMASİNİ AŞAMAZSAK, PROBLEMLERİ ÇÖZEBİLECEK BİR DURUM KALMAYACAK”

Sönmez, ekonomik krizin yaşandığı bir dönemde eczacıların nefes alamayacak duruma geldiğini belirterek, şunları söyledi:

“Konya’da gerçekleştirilen toplantıda birinci maddemiz İlaç Fiyat Kararnamesi’ydi. Gerçekten çok sıkıntımız var. Eczacılarla ve şu an Eczacılık Fakültesi’nde okuyan öğrencilerimizle ilgili ciddi problemlerimiz var ama biz İlaç Fiyat Kararnamesi’ni aşamazsak o problemleri çözebilecek bir durumumuzda kalmayacak. Artık eczaneler kapanma durumuna geldi. Öncelikle bu ekonomik sıkıntıyı ortadan kaldırmamız lazım. Önümüzü görebilirsek diğer problemlerimize odaklanabiliriz.”

“ŞU AN HİÇBİR ŞEKİLDE KAZANÇ YOK”

İlaç Fiyat Kararnamesi ile ilgili cüzi bir iyileştirmenin sağlandığını ifade eden Sönmez, “Ama kesinlikle yetmez çünkü giderlerimiz yüzde 300 artmış durumda. Asgari ücret arttı, elektrik fiyatları, kira bedelleri, primlerimiz, vergilerimiz… İnanın eczacılar eksiden yemeye başladılar. Belki önceden yatırımları varsa onları yiyorlar. Şu an hiçbir şekilde kazanç yok” dedi.

“GİDELERİMİZ YÜZDE 300 ARTTI”

“Bizim istediğimiz ilaçlara zam gelmesi değil” diyen Sönmez, şunları kaydetti:

“İlaçlar zamlansın, halkın cebinden daha çok para çıksın istemiyoruz. Biz karlarımızın artmasını istiyoruz. Bir göz ilacıyla alakalı hastaya verdiğimiz reçetede bir 100 TL fiyat farkı çıktı. Hasta bunu ödeyemediği içinde ilacı alamadı. Eczacılar olarak buna üzülüyoruz. Bizim istediğimiz ilaca erişilebilir olmasıdır. İlaç ve döviz kurları arasındaki makas farkından dolayı da firma ‘yokları’ çekiyoruz. Zam almalarına rağmen ‘ilaç yoklarımız’ devam ediyor. Ben nöbette 24 saat hizmet verirken; hastaya ‘şu ilaç yok’ demekten utanıyorum. İlaç Fiyat Kararnamesi’nin ciddi bir şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Sadece ‘mış’ gibi yapmak değil. Şu an baktığımızda yüzde 2’lik bir iyileştirme var ama gider kalemlerimiz yüzde 300 arttı. Kesinlikle kabul edilebilir bir rakam değil. 13 yıl sonra bir iyileştirme oldu, bunun için teşekkür ediyoruz ama bu bizim için yeterli olmayacaktır.”

“14 BİN ECZANE KAPANMAYLA KARŞI KARŞIYA KALACAK”

Sönmez, 28 bin eczaneden 14 binin kapanmayla karşı karşıya olduğuna işaret ederek, “İyileştirme oldu, rahat bir nefes alabiliriz diye bir şey yok. Eğer bir eczane bir yıl içerisinde kapanacaksa, bu kapanmayı sadece bir hafta öteler. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz ev eczacılara 13 yıldır verilmeyen hakların verilmesini istiyoruz. Sıkıntılarımız çok fazla; fakülteler arttı, yardımcı eczacılarımızın yerleştirilememesi durumu var. Asgari ücret arttıkça yardımcı eczacılarımızın maaşları da arttı, bundan dolayı da hiçbir eczacımız çalıştırmak istemiyor. Cumhurbaşkanımız, devletin intern doktorlara asgari ücret maaşı verileceğini açıkladı, bunun yardımcı eczacılara da verilmesini istiyoruz. Çünkü yardımcı eczacılığı devlet çıkarttı, bizim istediğimiz bir durum asla değildi. Eczacının mezun olur olmaz işsiz kalmasını kesinlikle istemiyoruz. Bir yıl yardımcı eczacılık yapacaklar ama şu an onları istihdam edecek eczacımız yok. Geçen yıl KOSGEB desteğiyle istihdam ettirdik ama bu sene KOSGEB ya da İş-Kur desteği yok, hiçbir destek alamadığımız içinde eczacılarımızın hepsi şu an boşta. Bana gelen 50 başvuru var, Malatya’da bu ciroyu karşılayabilecek 15 eczane bulunuyor. O ciroyu karşıladıklarını sanıyoruz ama karlara çok düştüğü içinde o rakamı asla veremeyeceklerdir. Dolayısıyla o eczacılarımızda kabul etmek istemiyorlar. Bu noktada intern doktorlara verilecek ücretin yardımcı eczacılara da verilmesidir” ifadelerini kullandı.

“İLAÇ FİRMALARI KAMU KURUM İSKONTOSUNU YAPMADI”

Her sene şubat ayında ilaç kurunun düzenlenmesi, ilaç zamlarının gündeme gelmesiyle aralık-ocak gibi bir sıkıntı yaşadıklarını anlatan Sönmez, “Son bir yıldır döviz kurundaki ciddi oynamalar yüzünden ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Hatta 1,5 yıldır hastalarımıza ‘ilaç yok’ diyoruz. Firmalarla bakanlık arasında yaşanan bir uyuşmazlık nedeniyle eczaneler olarak maalesef hastalarımızla karşı karşıya kalıyoruz. Bunun sorumlusu bizmişiz gibi algılanıyor. Bunun sebebi ya da sorumlusu biz değiliz. Bakanlık ile firmalar arasında anlaşma yapılıyor. ‘Kamu kurum iskontosu’ denilen bir durum var. Firmalar, Sağlık Bakanlığı’na ‘biz size şu kadar indirim yapacağız’ diye söz veriyorlar. Döviz kurlarındaki ciddi oynamalar yüzünden onlarda zarara uğradıklarını söyledikleri için o indirimi yapmıyorlar. Bu yapmadıkları indirimde tamamen halkın cebinden çıkıyor. Bu verilmeyen kamu kurum iskontolarının sanki bizim karımız olduğu dile getirilmiş. Kesinlikle bizim karımız değil, bu bakanlıkla firmalar arasında yapılan bir anlaşmaydı. O anlaşmayı ilaç firmaları bozdu. Yapacakları indirimi yapmadılar. Göz ilacında çıkan bin 100 TL fiyat farkı o kamu kurum iskontosunun yapılmamasından kaynaklanıyor. Bir ay önce diyaliz solüsyonlarında böyle bir sıkıntı yaşadık. Her hastanın cebinden bin 500 ila 2 bin TL arasında para çıkacaktı. Firmalar, “Biz artık zarar ediyoruz, kazanamıyoruz, fiyatlarımıza zam istiyoruz” diyerek, Sağlık Bakanlığı ile görüşme sağlamışlar. Onlarda geri dönüş alamadıkları için böyle bir eyleme gittiler ve kamu kurum iskontolarını yapmadılar. Burada zarar gören hastalarımız ve biz eczacılar oldu çünkü hastalarla biz karşı karşıya kaldık. Fiyat farklarını biz artırmışız, biz karlarımızı artırmak istiyormuşuz gibi algılandı ama kesinlikle böyle değil. Biz ilaca erişilebilir, hastalarımıza yetebilmek ve onların mağdur olmamasını istiyoruz. Ama bu şekilde devam ederse; ilaç firmalarının ve eczacıların istekleri verilmezse ‘ilaç yokları’ ve fiyat farkları, hastanın cebinden çıkacak para artmaya devam edecek. Kronik rahatsızlığı olan hastamız geliyor, reçetesini veriyor çıkan fiyat farkı 140 TL. Emekli, kronik rahatsızlığı var ve evlerini geçindirmeye çalışıyorlar. Bizim giderlerimizin artmadı gibi onlarında giderleri çok arttı. Kiraları arttı, giderleri artarken birde eczaneye gelip böyle bir fiyat farkıyla karşılaştıklarında yaşadıkları stresi bizden kaynaklı olduğunu düşünerek agresif tavırlar sergiliyorlar. Halkla karşı karşıya kalıyoruz. Sağlık çalışanlarını yaşadıkları şiddet tamamıyla maalesef ekonomik sıkıntı ve stres kaynaklı” dedi.

“ECZACILARA NEFES ALDIRACAK BİR ŞEY YAPILMASI GEREKİYOR”

Sönmez, ilaca erişilmesi için yaşanan sürece ‘dur’ denilmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

İlaç firmalarıyla masaya oturulup, ciddi bir anlaşma yapılması lazım. İlaç fiyatlarının yılda bir defa değil, 3-4 defa düzenlenmesi gerektiğini defalarca söylüyoruz. İlaç firmalarının ve eczacıların isteklerinin verilmesi gerekiyor. Yoksa 28 bin eczaneden 14 bini kapanmayla karşı karşıya gelecek. Dolayısıyla da hastalarımız büyük zarar girecek ve ilaca erişemeyecekler. Artık biz arada, hastalarımızla karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Kesinlikle şiddete maruz kalmak istemiyoruz. Onun içinde acil bir güncelleme yapılması lazım. Yüzde 2-3’lük bir güncelleme kesinlikle kabul edilebilir değildir. Artık eczacılara nefes aldıracak bir şey yapılması gerekiyor.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri