‘Çöken Sağlık Sisteminin Altında Kaldık’

Sağlık hakkının insanın en temel hakkı olduğunu dile getiren Doğan, sosyal devletin bu hakkı tüm vatandaşlarına eşit ve kaliteli bir şekilde sağlamakla yükümlü olduğunu ifade etti. “İNSANLAR SAĞLIK HİZMETİNE ULAŞAMAZ HALDELER” Doğan, sağlık hizmeti almak isteyen vatandaşların birçok sıkıntıyla karşı karşıya kaldıklarının savunarak, “Sağlıkta dönüşümle birlikte yapılan açıklamalarda sağlık hizmetinin daha kaliteli ve ulaşılabilir yönündeydi. Ama geldiğimiz noktada artık insanlar sağlık hizmetine ulaşamaz haldeler. Sağlık emekçisi ve sendika başkanı olarak her gün telefon alıyorum. Randevu alınamadığı, tetkik ve tedaviler için randevuların çok uzun tarihlere verildiği, randevunun uzak ilçelere verildiği yönünde şikâyetler var. Bu hale gelmemizdeki en büyük etken sağlıkta dönüşümdür. Sağlık ocaklarının yani birinci basamak sağlık hizmetlerinin pasifize edilmesi. Orada aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarıyla 3-4 bin kişiye hizmet verilmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin yok edilmesi ve hastanelerde yığılmaların meydana gelmesi bunların en büyük nedenidir” diye konuştu. “DOKTORLAR YA ÖZELE GEÇİYOR YA DA YURT DIŞINA GİDİYOR” Pandemi süreciyle birlikte poliklinik hizmetlerinin ertelendiğini kaydeden Doğan, şunları söyledi: “Şu an insanlar, özellikle kronik hastalar raporlarını yeniletemiyorlar. Reçetelerini yazdırmakta da güçlük çekiyorlar. Devasa büyük binalarımız, koca koca üniversite hastanelerimiz var ama o binalarımızın içerisinde özellikle üniversite hastanelerimizde asistanlarımızı yetiştirecek hocalarımız yok. Çünkü kamudan hepsi istifa edip ya özele geçiyorlar ya da yurt dışına gidiyorlar. Atamaların yetersiz olması, güvenlik soruşturmalarının olması ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası pek çok kamu emekçisinin özellikle de sağlık emekçisinin işten atılması personel yetersizliklerinin en önemli sebepleridir. Şu an sağlık sistemi çökmekte, sağlık emekçileri ile hastalar bu çöküntünün altında kalmaktayız.”