İmamoğlu: Birilerinin Aile Vakıflarını Değil, Devletimizin Kurumlarını Güçlendireceğiz

Siyaset (Anka) - Anka Haber Ajansı | 05.10.2021 - 15:33, Güncelleme: 05.10.2021 - 15:33 2814+ kez okundu.
 

İmamoğlu: Birilerinin Aile Vakıflarını Değil, Devletimizin Kurumlarını Güçlendireceğiz

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile Avcılar’daki 2 kız yurdunu ziyaret etti. İmamoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli'nin de eşlik ettiği yurt ziyaretleri sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, istinaf mahkemesinden, İBB'nin sözleşmesini feshettiği TÜRGEV lehine bir karar çıkmasıyla ilgili olarak, "İBB, geçmişte bazı vakıflara, tüm masraflarını karşılayarak yurt imkânı vererek, o vakıfların gençlerimize hizmet etmesini, -nasıl hizmet ettiğiyle ilgili benim hiçbir bilgim yok- sağlıyordu. 16 milyonluk bir kentte, 1 milyon 200 bine yakın üniversite gencinin olduğu bir şehirde, İBB’nin yurt yatak sayısı sıfırdı. Sıfır. Yani bunun sebebi ne? İşte o bahsettiğiniz vakıflara veya derneklere böyle imkân sağlanıyordu. Artık böyle bir kapısı yok İBB'nin. İBB’nin kendi yurtları var. Açmaya da devam edecek. Geçmiş, geçmişte kaldı. O günler bitti. Onun için devletimizin kurumlarını güçlendireceğiz; birilerinin aile vakıflarını ya da akraba vakıflarını değil” dedi. İmamoğlu, öğrenciler yurt bulamadıkları için protesto gösterileri düzenlerken hükümetin "Yurt sorunu yok" açıklaması yapmasıyla ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: “Yurt tartışmasının iktidar nezdindeki yorumu ya da boyutu, beni ilgilendirmiyor. Ben yüzümü sokağa dönüyorum ve gençlerin sesini dinliyorum. Ailelerin taleplerini dinliyorum. İstanbul halkı adına da İstanbul sınırları içerisinde var olan yurt sorununa çözüm arıyorum. Bu noktada şu an gördüğünüz yatak kapasitelerinin dolu olması, yedekte birçok insanımızın, gencimizin bekliyor olması bir sonuç. Onun için kimin ne dediğinden ziyade, burayı görmek lazım. 1000’in üstünde yatak kapasitesine ulaşıyoruz çok yakın zamanda. Hedefimiz 5.000 yatak. İnşaatı devam eden yurtlarımız var. Onlar da bitince -ki orada da bin 400’e yakın yatak kapasitesi söz konusu. İnşallah, 5.000 yatağıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi yurtlara hazır olacak." İBB Başkanı İmamoğlu, istinaf mahkemesinden, İBB'nin sözleşmesini feshettiği TÜRGEV lehine bir karar çıkmasıyla ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: "Hukuk bir karar vermiştir, devamı vardır, itirazlar yapılır, süreçler incelenir. O ayrı bir şey. Ama İBB, geçmişte bazı vakıflara, tüm masraflarını karşılayarak yurt imkânı vererek, o vakıfların gençlerimize hizmet etmesini, -nasıl hizmet ettiğiyle ilgili benim hiçbir bilgim yok- sağlıyordu. Şimdi ise biz, İBB olarak, yurtlarımızı açıyoruz ve hizmet ediyoruz. Yani düşünsenize 16 milyonluk bir kentte, 1 milyon 200 bine yakın üniversite gencinin olduğu bir şehirde, İBB’nin yurt yatak sayısı sıfırdı. Sıfır. Yani bunun sebebi ne? İşte o bahsettiğiniz isimde olan vakıflara veya derneklere böyle imkân sağlanıyordu. Artık böyle bir kapısı yok İBB'nin. İBB’nin kendi yurtları var. Açmaya da devam edecek. Tabii ki yargı bir karar vermiştir. Bakılır, edilir, incelenir, araştırılır. Ama biz ilgilendiren tarafı, boyutu bu. Bu yolda devam ediyoruz.” "İBB’NİN VAKFA İHTİYACI YOK" "Vakıflardan sonra İBB’nin yurt işletmesiyle, öğrenciler lehine yine ne değişti? Özellikle yurtlara girişte, öğrenciler hangi şartlarla alınıyor? Öğrenciler açısından değişen ne oldu” sorusuna da Ekrem İmamoğlu şu yanıtı verdi: “KİM O VAKIF? KİMİN ÇOCUKLARI, AİLESİ YA DA KİMLER?” “Sizlerin, az önce ismini verdiğiniz veya benzeri vakıfların yurt imkanları veya yurtlarda verilen imkanlar, eğitimlerle ilgili bir bilginiz, bir şeffaflık var mı? Kamuoyunun bir bilgisi var mı? Ben bilmiyorum. Yani benim bir bilgim yok. Bir yönlendirme var mı? Onu da bilmiyorum. Ama burası devletin yurdu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kamuya ait bir yurt… Vakfa ihtiyacı yok ki İBB’nin. Ben, vakıfların yurt açmasına karşı değilim. Gitsinler, açsınlar. Bina kiralasınlar, yapsınlar. Ama İBB bina tutacak, kirasını verecek, inşaatını yapacak; yetmedi yemeğini verecek. Bir vakfa yurt tahsisi yapacak. Bir de diyecek ki; ‘Sen öğrenci okut.’ Niçin? Kim o vakıf? Kimin çocukları, ailesi ya da kimler? Hangi iş insanları orada vakıfta yönetici? İyi vakıfları tenzih ederim. Ama bazı vakıflarla ilgili kamuoyunun da kabulü yok. İnsanların vicdanının da kabulü yok. O bakımdan şu anda bizim yurtlarımızda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm unsurlarına uygun, yani bir genç nasıl yetişecekse, çağdaş bir biçimde fikri hür, vicdanı hür, hiçbir yönlendirme yapılmadan, bu kentin imkanlarından, fırsatlarından kültürden sanata, spordan yaşama faydalanma imkanlarının yine kurumumuz vasıtasıyla ve aracılığıyla verilen çağdaş kurumlara dönüşmesini sağladık. “BİRİLERİNİN AİLE VAKIFLARINI YA DA AKRABA VAKIFLARINI DEĞİL; KURUMLARIMIZI GÜÇLENDİRECEĞİZ” Ve çocukların, gençlerin mutluluğunu az önce sizler de gördünüz. Düşünsenize, 5000 gencimizle bir eğitim dönemi sonrası, onları başarılarını alkışladığımız bir buluşmada onların pırıl pırıl, ışıl ışıl gözlerinden geleceğe umutla bakan anlarını yaşamış bir Büyükşehir Belediyesi olmak… Muazzam bir hizmet. Onun için biz bu yolda devam ediyoruz. Geçmiş, geçmişte kaldı. O günler bitti. O günler bitmeye devam edecek. Onun için kurumlarımızı güçlendireceğiz. Devletimizin kurumlarını. Birilerinin aile vakıflarını ya da akraba vakıflarını değil; kurumlarımızı güçlendireceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni güçlendireceğiz. Başka kurumlarımız var bizim. Türk Hava Kurumu gibi başka kurumlarımız var. Bunları güçlendirelim. Bunlara el verelim, ayağa kaldıralım. Bunlar kadim kurumlar, yüz yıllık kurumlar. İBB, yüz yıllardır var ve bu şehrin insanlarına hizmet ediyor, etmeye devam edecek. Geçmiş bitmiştir. Önümüze bakıyoruz.” “GENÇLERİMİZİN SORUNLARINI DİLE GETİRME HAKLARI VARDIR" Ev kiralarının yüksekliği ve yurt bulunamaması nedeniyle barınamadıklarını söyleyerek eylem yapan öğrencilerin Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı'nın açıklamalarının ardından gözaltına alınmalarıyla ilgili olarak da İmamoğlu, şunları söyledi: “Gençlerimizin sorunlarını dile getirme hakları vardır. Dile getirirler. Buna saygı duymak gerekir. Her devlet yetkilisi, kamu görevlisi ya da mevki sahibi kişi de buna saygı göstermek zorundadır. Ama ülkemizde derdini, sıkıntısını dile getirmeye çalışanlara karşı, ne yazık ki hukuk dışı, kanun dışı, kanunda yazanlara aykırı talimatla yapılan hamleler veya uygulamalar söz konusu. O uygulamalara da biz karşıyız. Ancak dediğim gibi biz, şu anda neyle ilgileniyoruz? O, ‘Sokakta kaldık, barınamıyoruz’ diyen gençlerimize barınabilecekleri yurtlar sağlamayla uğraşıyoruz. Gündemimiz o.”   
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile Avcılar’daki 2 kız yurdunu ziyaret etti. İmamoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli'nin de eşlik ettiği yurt ziyaretleri sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, istinaf mahkemesinden, İBB'nin sözleşmesini feshettiği TÜRGEV lehine bir karar çıkmasıyla ilgili olarak, "İBB, geçmişte bazı vakıflara, tüm masraflarını karşılayarak yurt imkânı vererek, o vakıfların gençlerimize hizmet etmesini, -nasıl hizmet ettiğiyle ilgili benim hiçbir bilgim yok- sağlıyordu. 16 milyonluk bir kentte, 1 milyon 200 bine yakın üniversite gencinin olduğu bir şehirde, İBB’nin yurt yatak sayısı sıfırdı. Sıfır. Yani bunun sebebi ne? İşte o bahsettiğiniz vakıflara veya derneklere böyle imkân sağlanıyordu. Artık böyle bir kapısı yok İBB'nin. İBB’nin kendi yurtları var. Açmaya da devam edecek. Geçmiş, geçmişte kaldı. O günler bitti. Onun için devletimizin kurumlarını güçlendireceğiz; birilerinin aile vakıflarını ya da akraba vakıflarını değil” dedi.

İmamoğlu, öğrenciler yurt bulamadıkları için protesto gösterileri düzenlerken hükümetin "Yurt sorunu yok" açıklaması yapmasıyla ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:

“Yurt tartışmasının iktidar nezdindeki yorumu ya da boyutu, beni ilgilendirmiyor. Ben yüzümü sokağa dönüyorum ve gençlerin sesini dinliyorum. Ailelerin taleplerini dinliyorum. İstanbul halkı adına da İstanbul sınırları içerisinde var olan yurt sorununa çözüm arıyorum. Bu noktada şu an gördüğünüz yatak kapasitelerinin dolu olması, yedekte birçok insanımızın, gencimizin bekliyor olması bir sonuç. Onun için kimin ne dediğinden ziyade, burayı görmek lazım. 1000’in üstünde yatak kapasitesine ulaşıyoruz çok yakın zamanda. Hedefimiz 5.000 yatak. İnşaatı devam eden yurtlarımız var. Onlar da bitince -ki orada da bin 400’e yakın yatak kapasitesi söz konusu. İnşallah, 5.000 yatağıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi yurtlara hazır olacak."

İBB Başkanı İmamoğlu, istinaf mahkemesinden, İBB'nin sözleşmesini feshettiği TÜRGEV lehine bir karar çıkmasıyla ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yaptı:

"Hukuk bir karar vermiştir, devamı vardır, itirazlar yapılır, süreçler incelenir. O ayrı bir şey. Ama İBB, geçmişte bazı vakıflara, tüm masraflarını karşılayarak yurt imkânı vererek, o vakıfların gençlerimize hizmet etmesini, -nasıl hizmet ettiğiyle ilgili benim hiçbir bilgim yok- sağlıyordu. Şimdi ise biz, İBB olarak, yurtlarımızı açıyoruz ve hizmet ediyoruz. Yani düşünsenize 16 milyonluk bir kentte, 1 milyon 200 bine yakın üniversite gencinin olduğu bir şehirde, İBB’nin yurt yatak sayısı sıfırdı. Sıfır. Yani bunun sebebi ne? İşte o bahsettiğiniz isimde olan vakıflara veya derneklere böyle imkân sağlanıyordu. Artık böyle bir kapısı yok İBB'nin. İBB’nin kendi yurtları var. Açmaya da devam edecek. Tabii ki yargı bir karar vermiştir. Bakılır, edilir, incelenir, araştırılır. Ama biz ilgilendiren tarafı, boyutu bu. Bu yolda devam ediyoruz.”

"İBB’NİN VAKFA İHTİYACI YOK"

"Vakıflardan sonra İBB’nin yurt işletmesiyle, öğrenciler lehine yine ne değişti? Özellikle yurtlara girişte, öğrenciler hangi şartlarla alınıyor? Öğrenciler açısından değişen ne oldu” sorusuna da Ekrem İmamoğlu şu yanıtı verdi:

“KİM O VAKIF? KİMİN ÇOCUKLARI, AİLESİ YA DA KİMLER?”

“Sizlerin, az önce ismini verdiğiniz veya benzeri vakıfların yurt imkanları veya yurtlarda verilen imkanlar, eğitimlerle ilgili bir bilginiz, bir şeffaflık var mı? Kamuoyunun bir bilgisi var mı? Ben bilmiyorum. Yani benim bir bilgim yok. Bir yönlendirme var mı? Onu da bilmiyorum. Ama burası devletin yurdu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kamuya ait bir yurt… Vakfa ihtiyacı yok ki İBB’nin. Ben, vakıfların yurt açmasına karşı değilim. Gitsinler, açsınlar. Bina kiralasınlar, yapsınlar. Ama İBB bina tutacak, kirasını verecek, inşaatını yapacak; yetmedi yemeğini verecek. Bir vakfa yurt tahsisi yapacak. Bir de diyecek ki; ‘Sen öğrenci okut.’ Niçin? Kim o vakıf? Kimin çocukları, ailesi ya da kimler? Hangi iş insanları orada vakıfta yönetici? İyi vakıfları tenzih ederim. Ama bazı vakıflarla ilgili kamuoyunun da kabulü yok. İnsanların vicdanının da kabulü yok. O bakımdan şu anda bizim yurtlarımızda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm unsurlarına uygun, yani bir genç nasıl yetişecekse, çağdaş bir biçimde fikri hür, vicdanı hür, hiçbir yönlendirme yapılmadan, bu kentin imkanlarından, fırsatlarından kültürden sanata, spordan yaşama faydalanma imkanlarının yine kurumumuz vasıtasıyla ve aracılığıyla verilen çağdaş kurumlara dönüşmesini sağladık.

“BİRİLERİNİN AİLE VAKIFLARINI YA DA AKRABA VAKIFLARINI DEĞİL; KURUMLARIMIZI GÜÇLENDİRECEĞİZ”

Ve çocukların, gençlerin mutluluğunu az önce sizler de gördünüz. Düşünsenize, 5000 gencimizle bir eğitim dönemi sonrası, onları başarılarını alkışladığımız bir buluşmada onların pırıl pırıl, ışıl ışıl gözlerinden geleceğe umutla bakan anlarını yaşamış bir Büyükşehir Belediyesi olmak… Muazzam bir hizmet. Onun için biz bu yolda devam ediyoruz. Geçmiş, geçmişte kaldı. O günler bitti. O günler bitmeye devam edecek. Onun için kurumlarımızı güçlendireceğiz. Devletimizin kurumlarını. Birilerinin aile vakıflarını ya da akraba vakıflarını değil; kurumlarımızı güçlendireceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni güçlendireceğiz. Başka kurumlarımız var bizim. Türk Hava Kurumu gibi başka kurumlarımız var. Bunları güçlendirelim. Bunlara el verelim, ayağa kaldıralım. Bunlar kadim kurumlar, yüz yıllık kurumlar. İBB, yüz yıllardır var ve bu şehrin insanlarına hizmet ediyor, etmeye devam edecek. Geçmiş bitmiştir. Önümüze bakıyoruz.”

“GENÇLERİMİZİN SORUNLARINI DİLE GETİRME HAKLARI VARDIR"

Ev kiralarının yüksekliği ve yurt bulunamaması nedeniyle barınamadıklarını söyleyerek eylem yapan öğrencilerin Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı'nın açıklamalarının ardından gözaltına alınmalarıyla ilgili olarak da İmamoğlu, şunları söyledi:

“Gençlerimizin sorunlarını dile getirme hakları vardır. Dile getirirler. Buna saygı duymak gerekir. Her devlet yetkilisi, kamu görevlisi ya da mevki sahibi kişi de buna saygı göstermek zorundadır. Ama ülkemizde derdini, sıkıntısını dile getirmeye çalışanlara karşı, ne yazık ki hukuk dışı, kanun dışı, kanunda yazanlara aykırı talimatla yapılan hamleler veya uygulamalar söz konusu. O uygulamalara da biz karşıyız. Ancak dediğim gibi biz, şu anda neyle ilgileniyoruz? O, ‘Sokakta kaldık, barınamıyoruz’ diyen gençlerimize barınabilecekleri yurtlar sağlamayla uğraşıyoruz. Gündemimiz o.” 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri