Gündem

Güven Eğitim ve Sağlık Vakfı'nın “Geçmişten Geleceğe Dönüşüm: Sanatla, Tarihle, Bilinçle” etkinliği...

Güven Eğitim ve Sağlık Vakfı'nın düzenlediği "Geçmişten Geleceğe Dönüşüm: Sanatla, Tarihle, Bilinçle" etkinliğine Prof. Dr. Erdem Denk ile sanatçı Deniz Sağdıç da katılarak tüketim kültürünün artmasıyla geri dönüşümün hayati önemi ve sürdürülebilir sanat konuşuldu. Prof. Dr. Erdem Denk, "Kirliliğin veya sürdürülebilir kalkınmayı, üretimi engelleyen unsurların hepsine dikkat çekecek farkındalığımızın da artması lazım.

Abone Ol

Güven Eğitim ve Sağlık Vakfı'nın düzenlediği "Geçmişten Geleceğe Dönüşüm: Sanatla, Tarihle, Bilinçle" etkinliğine Prof. Dr. Erdem Denk ile sanatçı Deniz Sağdıç da katılarak tüketim kültürünün artmasıyla geri dönüşümün hayati önemi ve sürdürülebilir sanat konuşuldu. Prof. Dr. Erdem Denk, "Kirliliğin veya sürdürülebilir kalkınmayı, üretimi engelleyen unsurların hepsine dikkat çekecek farkındalığımızın da artması lazım. Çünkü insanlar tabii ki kendi sorumlu olduklarını gidermekle sorumluysa, sorumluluğun çok büyük kısmını üretim yapanlarda olduğunu biliyoruz" derken, sanatçı Deniz Sağdıç ise "Eğer benim eserim plastik ile başlamışsa plastikle biter çünkü asıl amacım bunların birer ham madde olduğunu ve doğru kullanılırsa sanat eserinde bile uygulanabileceğini göstermek" dedi.

Güven Eğitim ve Sağlık Vakfı, "Geçmişten Geleceğe Dönüşüm: Sanatla, Tarihle, Bilinçle" başlığıyla Güven Çayyolu Sağlıklı Yaşam Kampüsü'nde etkinlik düzenledi. Etkinlik kapsamında, sanatçı Deniz Sağdıç 'Tüketim Çağında Üretim: Sanatla Dönüştürmek' başlığıyla konuşurken, Prof. Dr. Erdem Denk ise 'Binlerce Yılın Yasası: Unutulan Atıksız Yaşam' başlıklı programda konuştu.

Prof. Dr. Erdem Denk, insanların kendi yöntemleriyle geri dönüşümü nasıl sağlayabileceklerini ANKA Haber Ajansı'na anlattı. Denk, şöyle konuştu:

"Tabii ki çeşitli yöntemler var. Bundan kaçamayacağımız gibi ortak kullandığımız dünya var. Sonuçlarına hep beraber katlanıyoruz ve bunun için bireysel düzeyde ne yapılabilirse yapılsın. Fakat en az bunu yaptığımız kadar kirliliğin veya sürdürülebilir kalkınmayı, üretimi engelleyen unsurların hepsine dikkat çekecek farkındalığımızın da artması lazım. Çünkü insanlar tabii ki kendi sorumlu olduklarını gidermekle sorumluysa, sorumluluğun çok büyük kısmını üretim yapanlarda olduğunu biliyoruz. Kişisel kapasitemizi aşan üretim aşamalarından kaynaklandığını biliyoruz. Dolayısıyla onlara yönelik de farkındalığımızın arttırılması lazım. Örneğin kitlesel üretim yapılan fabrikalar, uygun arıtma cihazlarını kullanması, sürdürülebilir üretime uygun ham maddelerin kullanılması gibi daha kullanıcı dostu tüketimin çılgınlığını teşvik eden değil, tam tersine dayanıklı ve yeniden kullanılabilir üretime öncelik veren şeyler olması lazım. Son dönemde gördüğünüz gibi dayanıklı olması değil, gösterişli ve çabuk değiştirilebilir olması ön plana çıkmış durumda. Dolayısıyla bu iklim değişmeli. Önce tüketim çılgınlığının altında yatan kendimizi tüketerek mutlu etme gibi bir hedonizm var artık onun o anlayışı değiştirecek farkındalığı yaratmak daha önemli."

"Eğer benim eserim plastik ile başlamışsa plastikle biter"

Sanatçı Deniz Sağdıç, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede, tüketimin arttığı dönemlerde sürdürülebilir sanatın nasıl yapıldığını şu ifadelerle anlattı:

"Tüketim her zaman var, insanlığın varoluşundan beri ve tüketim oldukça da atıklar ortaya çıkacak. Bu atıkların kontrollü bir şekilde tekrar dönüşüme gitmesi için görsel bir dil kullanmanız gerekiyor. Çünkü bütün izleyiciler ve kişiler bir fotoğrafı genellikle kolay kolay unutmazlar. Benim yapmaya çalıştığım şey de eserle bir fotoğraf karesi gibi zihninize işlemesini sağlamak, bütün eserlerim farklı farklı materyallerden oluşur ve tamamen ayrıştırma kültürünün inşası ve değerlendirme kültürünün inşasına hizmet eder. Eğer benim eserim plastik ile başlamışsa plastikle biter çünkü asıl amacım bunların birer ham madde olduğunu ve doğru kullanılırsa sanat eserinde bile uygulanabileceğini göstermek. O yüzden de benim eserlerime baktığınız zaman çok uzun metinler okumanıza gerek kalmadan, 'Ya evet bu sürdürülebilirlikle ilgili bir şey ya da ileri dönüşüm' mesajını çoktan almış olursunuz."