DEVA Partili Şahin’den 'Dil ve Üslup' Eleştirisi: Siyaset Yapmak İçin İnsanlıktan Çıkmaya Gerek Yok

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 18.05.2022 - 18:02, Güncelleme: 18.05.2022 - 18:02 3093+ kez okundu.
 

DEVA Partili Şahin’den 'Dil ve Üslup' Eleştirisi: Siyaset Yapmak İçin İnsanlıktan Çıkmaya Gerek Yok

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Sözcüsü İdris Şahin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve çevresindekilerin kullandığı siyasi dil ve üslubu eleştirerek “Ülkeyi yönetenler, her aykırı sesi susturmaya kalkar, düşman ilan eder, dışlar, görmemezlikten gelirse demokrasiyi sıkboğaz etmiş olur. Demokrasilerde önce ahlak lazımdır. Siyaset yapmak için insanlıktan çıkmaya gerek yoktur” dedi.

DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, partisinin genel merkezinde açıklama yaptı. Şahin, sözlerine 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayarak başladı. Şahin, şunları söyledi: BİZ GENÇLERİN YANINDA DEĞİL, ARKASINDA YÜRÜYEN BİR GENEL BAŞKANLA HAREKET EDİYORUZ: Türkiye’nin yarınlarının emanet edildiği gençlerimiz, ülkemiz siyasi ve ekonomik olarak her anlamda bir darboğaza sürüklenmekte, hayalleriniz, hedefleriniz her gün bir inat uğruna siyasi otoritelerce heba edilmektedir. İşte sizler; Atatürk’ün yarınları büyük bir inançla emanet ettiği gençler, ülkemizi güzel günlere sizlerin fikirleri ve kararlılığı ulaştıracaktır. Biz size inanıyoruz. Biz gençlerin yanında değil, arkasında yürüyen bir genel başkanla hareket ediyoruz. SİYASETİN DİLİ SON DERECE ÇİRKİNLEŞMEYE BAŞLADI: Son günlerde iktidarıyla muhalefetiyle siyasetin dili son derece çirkinleşmeye başladı. Siyasi parti yöneticileri üslup ve söylemlerinde toplumun hassasiyetlerini gözeterek kırıcı olmayan, buyurganlıktan uzak temiz bir dil kullanmak zorunluluğuna sahiptir. Hiç şüphesiz siyasi partilerin hedef kitlesi halktır. Konfüçyüs, ‘kelimelerin ve fikirlerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız’ der. Siyaset akıl ve dille yapılır. SİYASETTE EŞİTLİK, DAYANIŞMA, ÖZGÜRLÜKÇÜ VE SEVGİ DİLİ YERİNE, ŞİDDET VE SALDIRI DİLİNİN EGEMEN OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ: Günümüzde iş başında olan yöneticilerin dili ne yazık ki çatışmacı, kirli, kırıcı ve buyurgan. Siyasette eşitlik, dayanışma, özgürlükçü ve sevgi dili yerine, şiddet ve saldırı dilinin egemen olduğunu görüyoruz. Sokağın dilinden bile geri ve itici bir halde. İşportacı söylem daha yaratıcı ve sevimli görünüyor…Günümüz siyaset arenasında başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, yanındakilerin kullandığı dil ve siyasi üslup, kitleleri de hırslı, öfkeli hatta bir kısmını hakaretli konuşmalarda haz duyma noktasına taşıdı.  Ne yazık ki çatışmacı kültür ve şiddet dili hem liderleri hem de liderin arkasında yürüyen kesimleri, sağduyudan, uzlaşma metotlarından ve bir arada yaşamaktan uzaklaştırıyor, toplumu geriyor. Hoşgörü kültürümüzü ve enerjimizi yok ediyor. ÜLKEYİ YÖNETENLER, HER AYKIRI SESİ SUSTURMAYA KALKAR, DÜŞMAN İLAN EDER, DIŞLAR, GÖRMEMEZLİKTEN GELİRSE DEMOKRASİYİ SIKBOĞAZ ETMİŞ OLUR: Halbuki demokrasilerde, akıllı iktidarlar, karşılarında güçlü muhalefet isterler. Katkılarından yararlanırlar. Ülkeyi yönetenler, her aykırı sesi susturmaya kalkar, düşman ilan eder, dışlar, görmemezlikten gelirse demokrasiyi sıkboğaz etmiş olur. Tıpkı düşüncelerini ifade eden, gazeteci, yazar, akademisyen ve düşünürlerin cezaevlerinde hayatlarını karartması gibi. İleri demokrasilerde hayatın her alanında ölçülülük vardır. Toplumsal değerlere ve kurallara özen gösterilir. Demokrasilerde önce ahlak lazımdır. Siyaset yapmak için insanlıktan çıkmaya gerek yoktur.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Sözcüsü İdris Şahin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve çevresindekilerin kullandığı siyasi dil ve üslubu eleştirerek “Ülkeyi yönetenler, her aykırı sesi susturmaya kalkar, düşman ilan eder, dışlar, görmemezlikten gelirse demokrasiyi sıkboğaz etmiş olur. Demokrasilerde önce ahlak lazımdır. Siyaset yapmak için insanlıktan çıkmaya gerek yoktur” dedi.

DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, partisinin genel merkezinde açıklama yaptı. Şahin, sözlerine 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayarak başladı. Şahin, şunları söyledi:

BİZ GENÇLERİN YANINDA DEĞİL, ARKASINDA YÜRÜYEN BİR GENEL BAŞKANLA HAREKET EDİYORUZ: Türkiye’nin yarınlarının emanet edildiği gençlerimiz, ülkemiz siyasi ve ekonomik olarak her anlamda bir darboğaza sürüklenmekte, hayalleriniz, hedefleriniz her gün bir inat uğruna siyasi otoritelerce heba edilmektedir. İşte sizler; Atatürk’ün yarınları büyük bir inançla emanet ettiği gençler, ülkemizi güzel günlere sizlerin fikirleri ve kararlılığı ulaştıracaktır. Biz size inanıyoruz. Biz gençlerin yanında değil, arkasında yürüyen bir genel başkanla hareket ediyoruz.

SİYASETİN DİLİ SON DERECE ÇİRKİNLEŞMEYE BAŞLADI: Son günlerde iktidarıyla muhalefetiyle siyasetin dili son derece çirkinleşmeye başladı. Siyasi parti yöneticileri üslup ve söylemlerinde toplumun hassasiyetlerini gözeterek kırıcı olmayan, buyurganlıktan uzak temiz bir dil kullanmak zorunluluğuna sahiptir. Hiç şüphesiz siyasi partilerin hedef kitlesi halktır. Konfüçyüs, ‘kelimelerin ve fikirlerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız’ der. Siyaset akıl ve dille yapılır.

SİYASETTE EŞİTLİK, DAYANIŞMA, ÖZGÜRLÜKÇÜ VE SEVGİ DİLİ YERİNE, ŞİDDET VE SALDIRI DİLİNİN EGEMEN OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ: Günümüzde iş başında olan yöneticilerin dili ne yazık ki çatışmacı, kirli, kırıcı ve buyurgan. Siyasette eşitlik, dayanışma, özgürlükçü ve sevgi dili yerine, şiddet ve saldırı dilinin egemen olduğunu görüyoruz. Sokağın dilinden bile geri ve itici bir halde. İşportacı söylem daha yaratıcı ve sevimli görünüyor…Günümüz siyaset arenasında başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, yanındakilerin kullandığı dil ve siyasi üslup, kitleleri de hırslı, öfkeli hatta bir kısmını hakaretli konuşmalarda haz duyma noktasına taşıdı.  Ne yazık ki çatışmacı kültür ve şiddet dili hem liderleri hem de liderin arkasında yürüyen kesimleri, sağduyudan, uzlaşma metotlarından ve bir arada yaşamaktan uzaklaştırıyor, toplumu geriyor. Hoşgörü kültürümüzü ve enerjimizi yok ediyor.

ÜLKEYİ YÖNETENLER, HER AYKIRI SESİ SUSTURMAYA KALKAR, DÜŞMAN İLAN EDER, DIŞLAR, GÖRMEMEZLİKTEN GELİRSE DEMOKRASİYİ SIKBOĞAZ ETMİŞ OLUR: Halbuki demokrasilerde, akıllı iktidarlar, karşılarında güçlü muhalefet isterler. Katkılarından yararlanırlar. Ülkeyi yönetenler, her aykırı sesi susturmaya kalkar, düşman ilan eder, dışlar, görmemezlikten gelirse demokrasiyi sıkboğaz etmiş olur. Tıpkı düşüncelerini ifade eden, gazeteci, yazar, akademisyen ve düşünürlerin cezaevlerinde hayatlarını karartması gibi. İleri demokrasilerde hayatın her alanında ölçülülük vardır. Toplumsal değerlere ve kurallara özen gösterilir. Demokrasilerde önce ahlak lazımdır. Siyaset yapmak için insanlıktan çıkmaya gerek yoktur.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri