DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, İmralı ziyareti gündeminde “Sayın Öcalan dinlenmeden çözüm sürecinin ilerlemesinin mümkün olmadığını” belirterek tüm milletvekillerine tarihi sorumluluk çağrısı yaptı.
DEM Parti’den Tarihi Eşik Vurgusu
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun “İmralı’ya ziyaret” gündemiyle toplandığı oturumda konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, komisyonun bugüne kadar toplumun birçok kesiminden isimleri dinlediğini hatırlattı. Koçyiğit, “Herkesin söylediği ortak şey şudur: Bir sorun var ve çözülmeli” dedi.
“Cesur Olun” Çağrısı: “Tarih Hepimizi Kaydediyor”
Koçyiğit, bugünün tarihsel bir kavşak olduğuna dikkat çekerek tüm milletvekillerine şöyle seslendi:
“Tarihe her birimiz isim bırakacağız. Tarih, bugün kişisel tutumlarımızı kaydediyor.”
“Bu Bir Seçim Meselesi Değil, Geleceğimizi Konuşuyoruz”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” açıklamasıyla başlayan süreci hatırlatan Koçyiğit, geçmişte Barış ve Demokratik Toplum Grubu'nun silah bıraktığını ancak ilgili düzenlemeler yapılmadığı için Türkiye’ye dönemediğini vurguladı.
Koçyiğit şu ifadeleri kullandı:
“Bu mesele bir hesap kitap işi değil. Biz geleceğimizi konuşuyoruz.”
“Sorunu Halı Altına Süpürerek Barış Kaçırma Lüksümüz Yok”
Koçyiğit, çözüm için sorunun adının doğru konulması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Sorunu görmezden gelerek bir barışı daha ıskalama lüksümüz yok. Meseleyi sadece güvenlik parantezine alarak çözemeyiz.”
“Muhatabı Var: Öcalan’ı Dinlemeden Süreç İlerlemez”
Koçyiğit, örgütün kurucusu ve geçmiş süreçlerde çağrılarıyla silahları bıraktıran isim olarak Abdullah Öcalan’ın rolüne dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sayın Öcalan'ın dinlenmeden bu sürecin ilerlemesi, derinleşmesi mümkün değildir. Büyük bir eksiklik olur.”
“Biz Barıştan Yanayız”
DEM Parti’nin barış sürecine destek verdiğini belirten Koçyiğit, komisyonun tarihsel sorumluluğuna işaret ederek şu sözlerle konuşmasını tamamladı:
“Biz tarihin doğru tarafındayız. Biz barıştan yanayız. Bir insanı daha kaybetmeyi göze alacak mıyız? Herkes bunu kendisine sormalıdır.”