CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul’daki MESEM protestosu sonrası tutuklanan 16 TİP’li öğrenci için sert tepki göstererek “Kamu gücünü kötüye kullanmayın, öğrencileri derhal serbest bırakın” dedi.
CHP’li Tanrıkulu’ndan tutuklama kararına sert tepki
Milli Eğitim Bakanlığı’nın İstanbul’da düzenlediği Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde MESEM programını protesto eden Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi 17 üniversite öğrencisinden 16’sı tutuklandı. Kararın ardından CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, öğrencilerin serbest bırakılması için çağrıda bulundu.
Tanrıkulu açıklamasında, protestonun barışçıl bir ifade özgürlüğü olduğunu vurgulayarak tutuklama kararının siyasi bir tutumun sonucu olduğunu söyledi.
“MESEM nedir?” sorusuna dikkat çekti
Tanrıkulu, protestonun merkezinde yer alan MESEM programının içeriğini hatırlatarak, Türkiye’de binlerce çocuğun ağır koşullarda çalıştırıldığını belirtti.
MESEM’lerin eski adıyla Çıraklık Eğitim Merkezleri olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, “Bu merkezlerde 14-17 yaş aralığında yaklaşık 504 bin öğrenci çalıştırılıyor” dedi.
TÜİK verilerine de işaret eden Tanrıkulu, Türkiye genelinde 17 yaşın altında yaklaşık 900 bin çocuk işçi bulunduğunu, toplamda ise 1,5 milyon genç ve çocuk işçinin çalıştırıldığını söyledi.
“86 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi”
Tanrıkulu, çocuk işçiliğinin yarattığı tehlikelere dikkat çekerek son yıllarda 86 çocuk işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini vurguladı.
Çalışma koşullarını “12 saat mesai, tek öğün yemek, asgari ücretin üçte biri ücret, yaygın hak ihlali” sözleriyle özetledi.
“Savcı ifade bile almadan tutuklamaya sevk etti”
Tanrıkulu, protesto sonrası gözaltına alınan öğrencilerin polis tarafından darp edildiğini iddia ederek şu ifadeleri kullandı:
“Öğrenciler itilip kakıldı, apar topar Bakırköy Adliyesi’ne götürüldü. Savcı, hiçbirinin ifadesini almadan tutuklamaya sevk etti ve 16 öğrenci tutuklandı.”
“Barışçıl protesto hakkı neden suç sayılıyor?”
CHP’li vekil, öğrencilere yöneltilen suçlamaları eleştirerek şu soruları sordu:
“İnsanlar en barışçıl biçimde bir Bakanı veya siyasetçiyi protesto edemeyecekler mi? İfade özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkı neden uygulanmıyor? Hepsi üniversite öğrencisi, kaçma şüpheleri yok. Direnmişler diyorlar, neye direnmişler?”
“Kamu gücünü kötüye kullanmayın” çağrısı
Tanrıkulu, hem iktidara hem yargıya seslenerek şu çağrıyı yaptı:
“Bu yaptığınız hukuk değil, adalet değil. Kendi siyasal tutumunuzu kararlara yansıtmayın. Kamu gücünü böyle kötüye kullanmayın. 16 öğrenciyi derhal serbest bırakın.”