CHP'den, yeni milli eğitim bakanı hakkında açıklama: "Anlayış değişmezse sorunlar çözüme ulaşmaz"

Siyaset (Anka) - Anka Haber Ajansı | 06.08.2021 - 14:46, Güncelleme: 06.08.2021 - 14:46 2923+ kez okundu.
 

CHP'den, yeni milli eğitim bakanı hakkında açıklama: "Anlayış değişmezse sorunlar çözüme ulaşmaz"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanlığı’ndan istifa etmesi ile ilgili, “Anlayış değişmezse, Bakan değişikliği sorunları çözüme ulaştırmayacaktır” dedi.

CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanlığı’ndan istifa etmesini “Anlayış değişmezse, Bakan değişikliği sorunları çözüme ulaştırmayacaktır” açıklaması ile değerlendirdi. CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanlığı’ndan istifa etmesi ve yerine Prof. Dr. Mahmut Özer’in atanması üzerine yazılı açıklama yaptı. Karabıyık, “Siz ihtiyaç duyulan öğretmen atamalarını yapmazsanız, müfredatı iyileştirmezseniz, yetersiz olan MEB bütçesinde artış yapmazsanız, MEB’in önceliği öğrencilerin maksimum yararı değil siyasi beka olursa, eğitimi gelecek nesilleri ideolojik olarak şekillendirme anlayışı değişmediği sürece bakan değişiklikleri çözüm olmayacaktır” değerlendirmesini yaptı. Karabıyık’ın açıklaması şöyle: “EĞİTİMDE YENİ SORUN ALANLARI ORTAYA ÇIKTI: Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Özer, Milli Eğitim Bakanı olarak atandı ancak anlayış değişmez ise, bakan değişikliği sorunları çözüme ulaştırmayacaktır. Eğitim sistemimiz 2002 yılından buyana Cumhuriyet döneminin genel politikalarından ve anlayışından farklı bir modele doğru uzun erimli bir politikayla evrilmiştir. Geride kalan 19 yılda defalarca sistem ve bakan değişmesine rağmen eğitim alanında var olan sorunlar çözülememiş, ayrıca yeni sorun alanları ortaya çıkmıştır. MİLLİ EĞİTİM BAKANLARININ ORTALAMA GÖREV SÜRESİ 32 AY: Eğitim uzun erimli planlama ve politika gerektiren bir alandır. AKP iktidarı döneminde genel olarak anlık müdahalelerle sorunlar çözülmeye çalışılmaktadır. Bu dönemde Milli Eğitim Bakanlarının ortalama görev süresi 32 ay olmuştur. EĞİTİM İLE İLGİLİ KARARLAR KİM TARAFINDAN ALINIYOR BELLİ DEĞİL: Burada Millî Eğitim Bakanlığı'na paralel bir bakanlık gibi hareket eden ‘Saray Komisyonu’ nu unutmamak gerek. Eğitim ile ilgili kararlar kim tarafından alınıyor belli değil. Hatta Cumhurbaşkanlığı içindeki eğitim kurulu paralel bir bakanlık gibi hareket etse de gerçekte işleyiş böyle dahi değil; birbiri ile anlaşamayan iki ayrı oluşum var. AKP döneminde gelinen noktada eğitim, kendi aralarında bile hiçbir konuda ortaklaşamayan iki farklı yapının çatışmasında bir sistemsizliğe dönüşmüştür. Her şeyden önce, MEB’i kim yönetiyor, Bakan mı, Saray’daki Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu mu, AKP Genel Başkanı ya da ailesi mi, vakıflar mı? Kim? EĞİTİM AKP’NİN DENEME TAHTASI OLDU: Bu sistemsizlikle geçen 19 yıllık süreçte toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak eğitim politikaları geliştirilememiştir. Bakanlık yetki ve iradesini kısmen vakıf-derneklere teslim etmiştir. Tüm eğitim paydaşlarının görüşlerini almak yerine ‘ben yaptım oldu’ politikası uygulanmıştır. Eğitim adeta AKP’nin deneme tahtasına dönüştürülmüştür. 83 milyonun yaşadığı bir ülkede eğitim sisteminde yapılacak değişiklikler, reformlar büyük bir toplumsal uzlaşıyla ve tamamen pedagojik gerekçelerle yapılması gerekirken eğitim bilimcilerin görüşleri önemsenmeden, bilimsel temellerden yoksun bir şekilde hayata geçirilmiştir. 2002 yılında iş başına gelen ve 19 yıldır tek başına ülkeyi ve dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığını yöneten AKP iktidarı öğretim programları başta olmak üzere, sistemin bütünlüğü, teşkilat yapılanması ve eğitim mevzuatlarında sayısız düzenlemeleri ‘emrivaki’ bir şekilde yapmış ve istenilen sonuç alınamamış, eğitim sistemi bir yapboza dönmüştür. BAKAN DEĞİŞİKLİĞİ YETMEZ: Eğitim sistemi üzerindeki siyasi abluka, eğitim bütçesindeki sürekli azalma eğilimi, liyakatsiz atamalar, vakıf ve derneklerin eğitim alanında karar verici noktaya gelmesi, toplumun bir kesiminin yok sayılması bu alandaki başarısızlığın en önemli nedenleridir. Göreve başlayan yeni Bakan’ın görevinin hayırlı olmasını diliyorum. Ancak şunu unutmamak gerek: Eğitim alanında başarılı olmak için Bakan değişikliği yetmeyecektir. Bunu 19 yıllık AKP iktidarında 8 inci kez yaşamaktayız. Siz ihtiyaç duyulan öğretmen atamalarını yapmazsanız, müfredatı iyileştirmezseniz, yetersiz olan MEB bütçesinde artış yapmazsanız, MEB’in önceliği öğrencilerin maksimum yararı değil siyasi beka olursa, eğitimi gelecek nesilleri ideolojik olarak şekillendirme anlayışı değişmediği sürece Bakan değişiklikleri çözüm olmayacaktır. Ki AKP’nin siyasi bekası, gelecek nesilleri ideolojik olarak şekillendirmektir.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanlığı’ndan istifa etmesi ile ilgili, “Anlayış değişmezse, Bakan değişikliği sorunları çözüme ulaştırmayacaktır” dedi.

CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanlığı’ndan istifa etmesini “Anlayış değişmezse, Bakan değişikliği sorunları çözüme ulaştırmayacaktır” açıklaması ile değerlendirdi.

CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanlığı’ndan istifa etmesi ve yerine Prof. Dr. Mahmut Özer’in atanması üzerine yazılı açıklama yaptı.

Karabıyık, “Siz ihtiyaç duyulan öğretmen atamalarını yapmazsanız, müfredatı iyileştirmezseniz, yetersiz olan MEB bütçesinde artış yapmazsanız, MEB’in önceliği öğrencilerin maksimum yararı değil siyasi beka olursa, eğitimi gelecek nesilleri ideolojik olarak şekillendirme anlayışı değişmediği sürece bakan değişiklikleri çözüm olmayacaktır” değerlendirmesini yaptı.

Karabıyık’ın açıklaması şöyle:

“EĞİTİMDE YENİ SORUN ALANLARI ORTAYA ÇIKTI: Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Özer, Milli Eğitim Bakanı olarak atandı ancak anlayış değişmez ise, bakan değişikliği sorunları çözüme ulaştırmayacaktır. Eğitim sistemimiz 2002 yılından buyana Cumhuriyet döneminin genel politikalarından ve anlayışından farklı bir modele doğru uzun erimli bir politikayla evrilmiştir. Geride kalan 19 yılda defalarca sistem ve bakan değişmesine rağmen eğitim alanında var olan sorunlar çözülememiş, ayrıca yeni sorun alanları ortaya çıkmıştır.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLARININ ORTALAMA GÖREV SÜRESİ 32 AY: Eğitim uzun erimli planlama ve politika gerektiren bir alandır. AKP iktidarı döneminde genel olarak anlık müdahalelerle sorunlar çözülmeye çalışılmaktadır. Bu dönemde Milli Eğitim Bakanlarının ortalama görev süresi 32 ay olmuştur.

EĞİTİM İLE İLGİLİ KARARLAR KİM TARAFINDAN ALINIYOR BELLİ DEĞİL: Burada Millî Eğitim Bakanlığı'na paralel bir bakanlık gibi hareket eden ‘Saray Komisyonu’ nu unutmamak gerek. Eğitim ile ilgili kararlar kim tarafından alınıyor belli değil. Hatta Cumhurbaşkanlığı içindeki eğitim kurulu paralel bir bakanlık gibi hareket etse de gerçekte işleyiş böyle dahi değil; birbiri ile anlaşamayan iki ayrı oluşum var. AKP döneminde gelinen noktada eğitim, kendi aralarında bile hiçbir konuda ortaklaşamayan iki farklı yapının çatışmasında bir sistemsizliğe dönüşmüştür.

Her şeyden önce, MEB’i kim yönetiyor, Bakan mı, Saray’daki Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu mu, AKP Genel Başkanı ya da ailesi mi, vakıflar mı? Kim?

EĞİTİM AKP’NİN DENEME TAHTASI OLDU: Bu sistemsizlikle geçen 19 yıllık süreçte toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak eğitim politikaları geliştirilememiştir. Bakanlık yetki ve iradesini kısmen vakıf-derneklere teslim etmiştir. Tüm eğitim paydaşlarının görüşlerini almak yerine ‘ben yaptım oldu’ politikası uygulanmıştır. Eğitim adeta AKP’nin deneme tahtasına dönüştürülmüştür. 83 milyonun yaşadığı bir ülkede eğitim sisteminde yapılacak değişiklikler, reformlar büyük bir toplumsal uzlaşıyla ve tamamen pedagojik gerekçelerle yapılması gerekirken eğitim bilimcilerin görüşleri önemsenmeden, bilimsel temellerden yoksun bir şekilde hayata geçirilmiştir.

2002 yılında iş başına gelen ve 19 yıldır tek başına ülkeyi ve dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığını yöneten AKP iktidarı öğretim programları başta olmak üzere, sistemin bütünlüğü, teşkilat yapılanması ve eğitim mevzuatlarında sayısız düzenlemeleri ‘emrivaki’ bir şekilde yapmış ve istenilen sonuç alınamamış, eğitim sistemi bir yapboza dönmüştür.

BAKAN DEĞİŞİKLİĞİ YETMEZ: Eğitim sistemi üzerindeki siyasi abluka, eğitim bütçesindeki sürekli azalma eğilimi, liyakatsiz atamalar, vakıf ve derneklerin eğitim alanında karar verici noktaya gelmesi, toplumun bir kesiminin yok sayılması bu alandaki başarısızlığın en önemli nedenleridir.

Göreve başlayan yeni Bakan’ın görevinin hayırlı olmasını diliyorum. Ancak şunu unutmamak gerek: Eğitim alanında başarılı olmak için Bakan değişikliği yetmeyecektir. Bunu 19 yıllık AKP iktidarında 8 inci kez yaşamaktayız. Siz ihtiyaç duyulan öğretmen atamalarını yapmazsanız, müfredatı iyileştirmezseniz, yetersiz olan MEB bütçesinde artış yapmazsanız, MEB’in önceliği öğrencilerin maksimum yararı değil siyasi beka olursa, eğitimi gelecek nesilleri ideolojik olarak şekillendirme anlayışı değişmediği sürece Bakan değişiklikleri çözüm olmayacaktır. Ki AKP’nin siyasi bekası, gelecek nesilleri ideolojik olarak şekillendirmektir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri