Gündem

CHP Malatya Milletvekili Ağbaba: "Yarın öbür gün Ekrem İmamoğlu’nun doğum belgesini iptal edip ‘Sen doğmadın’ diyebilirler"

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, yarın gerçekleştirilecek “Millet İradasine Sahip Çıkıyor” mitingi öncesinde İzmir’de STK, meslek odaları ve sendika temsilcileriyle bir araya geldi. 19 Mart’ı darbe olarak tanımlayan Ağbaba, “Bu iktidar, yakında birinizin nikah cüzdanını iptal edebilir. Yarın öbür gün çıkar, Ekrem İmamoğlu’nun doğum belgesini iptal edip ‘Sen doğmadın’ diyebilir” dedi.

Abone Ol

(İZMİR) - CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, yarın gerçekleştirilecek “Millet İradasine Sahip Çıkıyor” mitingi öncesinde İzmir’de STK, meslek odaları ve sendika temsilcileriyle bir araya geldi. 19 Mart’ı darbe olarak tanımlayan Ağbaba, “Bu iktidar, yakında birinizin nikah cüzdanını iptal edebilir. Yarın öbür gün çıkar, Ekrem İmamoğlu’nun doğum belgesini iptal edip ‘Sen doğmadın’ diyebilir” dedi.

Ağbaba, STK, meslek odaları ve sendika temsilcileriyle Balçova’da bir araya geldi. Programda Ağbaba’ya CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, CHP YDK Üyesi Özkan Tice ve CHP Balçova İlçe Başkanı Murat Aküzüm eşlik etti.

Ağbaba, burada yaptığı konuşmada, partisinin yarın İzmir'de düzenleyeceği mitingin önemli olduğunu ifade ederek, "İzmir herkesin yüreğinde olan bir şehir. Hepimizin gıptayla baktığı bir şehir. İzmir, ilk kurşunun atıldığı yer ve finalin yapıldığı yer. Ben miting için destek olmaya geldim. İzmir’deki belediyelerimiz ve örgütümüz miting için hazırlıklarını yaptılar. Yarın Gündoğdu, sadece Türkiye’ye değil, dünyaya örnek bir miting gerçekleştirecek" diye konuştu.

AK Parti'nin 31 Mart 2024'teki yerel seçimlerden ikinci parti olarak çıktığını anımsatan Ağbaba, şunları söyledi:

"Bunu da mimarı Ege’nin çocuğu olan Genel Başkanımız Özgür Özel. İzmir, her zaman bizim partinin gururu ve onur duyduğumuz bir şehir. Yerel seçimlerde Ege’de almadığımız bir şehir yok. O yüzden ben Ege’nin kalbinde İzmir’de çok güzel bir miting yapacağımızı düşünüyorum. CHP, yıllar sonra birinci parti olduysa bunda Ege’nin katkısı büyüktür.

Birinci parti olmamız başımıza da iş açtı aslında. 31 Mart’taki büyük başarı sonrasında partimize büyük saldırılar olmaya başladı. Hiçbir ankette CHP, hiç ikinci parti olmadı. Yapılan anketlerde seçimleri bizim kazanacağımız görünüyor. Bu başarıya maalesef seçimi sadece kendisinin kazanması dışında meşru görmeyen bir anlayış tarafından gölge düşürülmek isteniyor. 19 Mart bir darbedir. Bu darbe İstanbul üzerinden CHP’ye yapılıyor. Ekrem İmamoğlu 3 kez seçim kazanmış bir belediye başkanımızdır. ‘Turp’ dediler, ‘Sokağa çıkamayacaksınız, birbirinizin yüzüne bakamayacaksınız’ dediler. 50 günü aştı tutukluluğu. Ortada bir delil, bir belge yok. Bomboş bir dosya. Herkes cep telefonuyla konuşurken dinlendiğinden şüpheleniyor. Ekrem İmamoğlu, dinlenildiğini, izlenildiğini bilmiyor mu? Gittiği yemeğin görüntüleri servis edildi. Dolayısıyla izlenen, dinlenen bir belediye. Bunu herkes biliyor. Bu kadar izleme ve dinlemeye rağmen bir tane şey çıkaramazlar mı? Bizim belediyelerimizde müfettiş odaları var. Bizde hiç boşalmıyor. Yüzlerce müfettiş denetiminden geçmiş bir belediyeyi yolsuzluk üzerinden cezalandırmaya çalışıyorsun. Bu bir darbedir ve o darbeye direnmek hepimizin görevidir."

“Tarih, bu darbeye karşı direnenleri hatırlayacak”

Ağbaba, 19 Mart darbesine karşı topyekun mücadele çağrısı yaparak, şu ifadeleri kullandı:

“Darbeye karşı çıkan gençlerimizi selamlamamız gerekiyor. O gün İstanbul Üniversitesi önünde o barikatlar yıkıldı ve o darbeyi püskürttük. Önce İBB’ye sonra da CHP’ye kayyum atayacaklardı. O gün o darbe girişimi püskürtüldü. Sadece İstanbul’da değil, diğer şehirlerde de yüz binlerce insan yürüdü. İnsanlar çoluğuyla çocuğuyla tehdit ediliyor. Mal varlığına el konuluyor. İnsanları ‘itirafçı olacaksın’ diye tehdit ediyorlar. Günlerdir birinin itirafçı olduğu söyleniyor. Dosyaya bakıyorsun hiçbir şey yok. İçi boş bir dosya. CHP’liler bu darbeden alının akıyla çıkacak. Tarih, bu darbeye karşı direnenleri hatırlayacak.”

“Bu iktidar, yakında birinizin nikah cüzdanını iptal edebilir”

Ağbaba, Türkiye'de 19 Mart’tan sonra kimsenin can, mal ve namus güvenliğinin kalmadığını söyleyerek, "Birinin 35 yıl önceki diplomasını iptal edebiliyorsan her şeyi yapılır. Bu iktidar, yakında birinizin nikah cüzdanını iptal edebilir. Yarın öbür gün çıkar, Ekrem İmamoğlu’nun doğum belgesini iptal edip ‘Sen doğmadın’ diyebilir. Böyle bir siyasetle karşı karşıyayız. Bir ittifak kurduk. O da Türkiye ittifakı. Bu ittifakın rengi kırmızı-beyaz. İçinde herkes var. Onları rahatsız eden de bu birliktelik. Hepimizin görevi, bu ittifakı büyüterek sürdürmek. Eğer geleceği, cumhuriyeti düşünüyorsak, tek adama karşı tekrar demokrasiyi hakim kılacaksak ‘Sen geçen dönem AK Partiliydin’ demeyeceğiz. Baba evinin tapusu, Mustafa Kemal Atatürk’te. Bu tapunun altına kim gelmek istiyorsa geçmişi ne olursa olsun başımızın üzerinde yeri var” diye konuştu.

“Barış ve kardeşlik gelmesini istiyorlarsa önce adaleti getireceksin”

“İlginç günlerden geçildiğini" söyleyen Ağbaba, şunları kaydetti:

"6 ay önce 'Öcalan’a şükranlarımı sunuyorum’ deseydim beni linç ederlerdi. Kandil’le ilgili olumlu bir şey söyleseydik partiyi kapatırlardı. Biz, bir şey yapmadan iftiraya uğradık. Geçen seçimde montaj kasetler vardı. Şimdi aynı filmi kendileri çeviriyor. Biz bu memlekete huzur, barış ve kardeşlik gelsin istiyoruz. Ancak barış ve kardeşlik iki kişinin barışmasıyla gelmez. Adaletle gelir. Adaletin olmadığı yerde barış da gelmez. Sen bir taraftan PKK ile barışacaksın Öcalan’la barışacaksın, bir yandan elini sıkmadığın insanlarla barışacaksın diğer yanda Gezi eylemlerine katılmış insanlarla savaşacaksın. Bu olmaz. Bu ülkeye barış ve kardeşlik gelmesini istiyorlarsa önce adaleti getireceksin. Önce haksızca, hukuksuzca tutuklanan insanların özgürlüğünü sağlayacaksın. Biz barışa karşı değiliz. Bu süreçte başarılı bir süreç yürütülmezse, başarılı olmazsa bedeli sadece Recep Tayyip Erdoğan değil tüm Türkiye ödeyecek. Bu sürecin samimi olması lazım, tüm siyasi partilerin olması ve Mecliste olması lazım. Bu süreci, adaleti sağlayarak gerçekleştirebilirsin. CHP'ye hala kayyum atamaya çalışarak, davalar açarak... Bu partiye kayyum atmaya çalışıyorlar. Bu şekilde olmaz. Bu şekilde olmasına izin vermeyeceğiz. Bu mücadeleyi hep beraber sürdüreceğiz. İnanıyorum ki İzmir mitinginde Maltepe mitingini geçeceğiz. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Gençler umutsuz. Umutsuz olmaya hakkımız yok. Sokak da anketler de gösteriyor ki cumhuriyetin ikinci yüzyılında o koltuğa Atatürk’ün izinde biri oturacak. İnşallah Ekrem İmamoğlu, o koltuğa oturacak.”

Aslanoğlu: “‘Bu düzen artık bitmeli, yeter’ diyen herkesi Gündoğdu Meydanı’na bekliyoruz”

CHP İzmir İl Başkanı Aslanoğlu da yarınki mitinginin adaletsizliğe karşı düzenlendiğini ifade ederek, şunları söyledi:

“CHP, 19 Mart’tan bu yana muhteşem mitingler yaptı. Tüm Türkiye, bu mitingler süresince bile hep İzmir mitingini merak etti. Çünkü, İzmir’den verilecek ses tüm Türkiye’de çok kıymetli. Burası aydınlığın, demorkasinin ve çağdaş hayatı savunanların şehri. Biz, 8 bin yıllık tarihimizle yarın burada bir kez daha karanlıkları aydınlığa çevirmenin yolunu bulacağız. Öyle bir çığlıkta bulunacağız ki Türkiye’nin dört bir yanında ‘Bu işler nasıl olacak’ diyen herkese İzmir, umut olacak. Nasıl ilk kurşunu attıysak bir kez daha bu coşkuyu tüm Türkiye’ye vermek zorundayız. ‘Asgari ücret 22 bin lira mı olur, evin kirası 22 bin lira’ diyen, ‘Aldığımız ücretle geçinmek mümkün değil’ diyen herkesi, sefalet ücretiyle geçinmek zorunda kalan tüm emeklilerimizi, ‘Biz bu düzenden hakkımızı alamıyoruz’ diyenleri, ‘Ekrem İmamoğlu’na adaletsizlik yapılıyor’, ‘Vizeye girmesi gerekirken hapse atılan öğrencilere haksızlık yapıldı’ diyen herkesi, 'Bu düzen artık bitmeli, yeter’ diyen herkesi Gündoğdu Meydanı’na bekliyoruz. Gelin, sesimizi birlikte yükseltelim.”

Yiğit: “Milyonlarca insanın ateşiyle yeni, aydınlık Türkiye’nin mesajını vereceğiz”

Balçova Belediye Başkanı Yiğit ise mitingin Türkiye’ye umut mesajı vereceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Günledir örgütümüzle sahada mücadele ediyoruz. Mitingimizi anlatıyoruz. Çünkü bu miting, sıradan bir miting değil. Sıradan bir çağrıda bulunmuyoruz. Bu miting umuda, direnişe çağrı. Diğer mitinglerden farklı. Artık gençlerimiz hayal kuramıyor. Ülkede adalet kavramı yok oldu. İşçiler, emekçiler ve emekliler maaşlarıyla markete gidemiyor. Bugün TÜSİAD bile mutsuz. Bir avuç yandaşın dışında bu ülkede mutlu olan kalmadı. Her yerde şunu söylüyorum: Bu bir siyasi parti mitingi değil. Bu, tüm siyasi partilerin ve tüm ideolojilerin mitingi. Tüm ezilenler bir araya gelecek ve oradan bir mesaj vereceğiz. Milyonlarca insanın ateşiyle yeni, aydınlık Türkiye’nin mesajını vereceğiz.”