(ÇANAKKALE) - Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, 62. Uluslararası Troya Festivali'nin açılış törenine katıldı. Erkek, "Etkinliklerimiz, temasını yıllardır 'barış'la ifade ediyor, barışı tekrarlıyor. Ne yazık ki, toplumsal barışın olmadığı, adalet terazisinin dengesinin şaştığı bu günlerde temel yaşam öğelerimiz ve her şey olumsuz etkileniyor. Ama bizler, barışın kentinde karanlığa, adaletsizliğe, hukuksuzluğa karşı kültürümüzle, sanatımızla, tarihimizle, anlayışımızla direnmeye devam edeceğiz" dedi.
Bu sene 62'ncisi düzenlenen Uluslararası Troya Festivali'nin resmi açılış töreni Troya Antik Kenti'nde gerçekleştirildi. Düzenlenen programa, CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek ve eşi Özen Algönül Erkek, Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse ve eşi Nalan Köse, eski Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, önceki dönem CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, CHP İl Başkanı Levent Gürbüz, CHP Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, İl Genel Meclisi Başkanı Halil Ertuğrul ve İl Genel Meclisi Üyeleri, Belediye Meclisi Üyeleri, Çanakkale'nin kardeş kentlerinden gelen heyetlerin temsilcileri, kurum ve kuruluşların temsilcileri ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Belediye Başkan Yardımcıları ve Birim Müdürleri başta olmak üzere çok sayıda davetli katıldı.
Batuhan Ertunç, Gül Tonga ve Elena Aydın'dan oluşan Art Trio'nun müzik dinletisi ile başlayan program, açılış konuşmaları ile devam etti. Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, iki bin yıllık antik tiyatroda yeniden bir arada olmanın mutluluk verici olduğunu belirtti.
"Troya Festivali'nin bayrağı, elden ele, özenle, çabayla bu günlere dek taşındı"
Belediye Başkanı Muharrem Erkek şunları söyledi:
“1963 yılında bu fikri ortaya koyanları, Troya Festivali'nin kurucularını da mutlaka hep birlikte anmamız gerekiyor. Festivalimizin fikir babası Sayın İzzet Melih Dilmaç ve Sayın Avukat Cahit Altan'dır. O zaman bir komite kuruluyor. Bu komitede terzi Jak Molinas, Hüseyin Uluarslan ve Eyüp Sabri Özkan da var. Önemli kararlar alınıyor, Çanakkale halkı bir araya geliyor. Gençleri, esnafı, tüccarı, belediyesi, valiliğiyle hep birlikte Troya Festivali'ni başlatıyorlar. Ve Troya Festivali'nin başlangıç gününü 1. Anafartalar Muharebesi'nin kazanıldığı gün olan 10 Ağustos 1963 olarak belirliyorlar. Onun için festivalimizin resmi açılış töreni de her yıl 10 Ağustos tarihinde yapılıyor. O tarihlerde çok büyük bir emek ve vizyon var. Hepsini rahmet ve minnetle anıyorum. Troya Festivali'nin bayrağı, elden ele, özenle, çabayla bu günlere dek taşındı ve kentimizin, yaşamımızın ve kültürümüzün çok önemli parçası oldu. Bu bayrağı taşımaktan, geleceğe hazırlamaktan gurur duyuyorum.
"Troya, eşsiz birikimi ve cömertliğiyle, doğu-batı arasında bir geçiş köprüsüdür"
Bugün sıradan bir mekanda değiliz. Bugün sadece bir festivalde değiliz. Çok olağanüstü bir noktadayız. 5 bin yıl önce bu bulunduğumuz noktada bir kent vardı. Burada mitlerin, şiirlerin, savaşların ve barış arayışlarının iç içe geçtiği Troya'dayız. Troas Bölgesi, Homeros destanlarında da gördüğümüz üzere, asırlardır birçok uygarlığın ve toplumun kendisinde izler bulduğu, tarihin, kültürün, edebiyatın, arkeolojinin, mitolojinin filizlendiği alandır. Troya, Antik Çağlardan bugüne, laik Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılına uzanan tarihsel süreçte nice bilgileri önümüze koymaktadır. Troya, eşsiz birikimi ve cömertliğiyle, doğu-batı arasında bir geçiş köprüsüdür. Her türlü engele, zorluğa, savaşlara rağmen 'asla vazgeçmeme'nin, umudu ve zaferi büyütmenin, dayanışmanın ve direnişin kalesindeyiz.
"İskender, bu topraklarda Büyük İskender oldu"
İskender, bu topraklarda Büyük İskender oldu. Ordusuyla birlikte Asya'da ayak bastığı ilk toprak, bugün içinde bulunduğumuz Troas Bölgesi. Burada Troya savaşındaki kahramanlara adaklar adadıktan, üç gün süren törenler yaptıktan sonra Perslerle ilk savaşını Biga Gümüşçay Ovası'nda yapıyor ve oraya buradan hareket ediyor. İskender'in kurdurduğu Alexandria Troya, İskender'in Troya'sı Roma kolonisi olduğu dönemlerde 2., 3. yüzyılda dönemin en zengin kentlerinden biri. İşte biz bugün Çanakkale'yi hep birlikte tarih, turizm, kültür, üniversite kenti yapmak için çalışıyoruz. Rotaları belirliyoruz. İskender Rotası, Hektor Yolu ve son olarak Avrupa Seramik Rotasına da bu yıl Çanakkale üye oldu.
Anadolu'nun ilk özgürlük kahramanı Hektor'un ayak izleri ile 'Troya'nın öcünü aldım' diyen, çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet'in ve Anadolu'yu esaretten kurtarmaya ant içmiş Benzersiz Komutan, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'in adımları, asırlar sonra bu topraklarda buluşuyor. Troya öyle bir yer ki dünya literatüründe en çok yazılıp çizilen ikinci bölge. Tabi bunu Homeros'un İlyada destanına borçluyuz. Birinci bölge de Kudüs. Onun için bu kadim topraklarda festivalimizin açılışını gerçekleştirmek bizler için büyük bir onur.
"Anafartalar Zafer'imizin 110. yılı kutlu olsun"
Troya bu toprakların ilk büyük efsanesiydi. Ama tarih burada bitmedi. Aynı coğrafyada yüzyıllar sonra 1915'te, Conkbayırı'nda, Kemalyeri'nde bir başka destan daha yazıldı. Bu kez kahramanlar Hektor ve arkadaşları değil, Mustafa Kemal ve onunla ölüme korkusuzca giden Mehmetçikleriydi. Anafartalar Zafer'imizin 110. yılı kutlu olsun.
10 Ağustos 1915'te yalnızca bir zafer kazanılmadı. O zaferle büyük bir komutan, büyük bir devlet adamı, büyük bir lider dünya sahnesine çıktı. Ve Çanakkale, Türkiye'nin bağımsızlığının ve özgürlüğünün ön sözünün yazıldığı topraklar oldu. Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal, yaşamının büyük bir bölümü cephelerde geçmesine rağmen 'savaşı en son çare' olarak gören, hatta meşru müdafaa halinde değilse cinayet olarak gören büyük bir devlet adamı ve aynı zamanda barış insanıydı. 110 yıl önce bu sefer karşı kıyıda, Gelibolu Tarihi Yarımadası'nda, bu kadim topraklarda savaştığı Anzak askerlerine yazdığı mektup, onun aslında ne kadar büyük bir barış insanı olduğunu bizlere gösteriyor. Anzak askerlerinin annelerine şöyle hitap etti Gazi Mustafa Kemal 1934 yılında: 'Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.' İşte bu nedenle barışa kanat olmak bizim kültürümüzde var, tarihimizde ve özümüzde var. Bu aynı zamanda bizim için çok da önemli bir sorumluluk.
“Bizler, barışın kentinde karanlığa karşı kültürümüzle, sanatımızla direnmeye devam edeceğiz"
Bilmelisiniz ki; özgürlüğüne düşkün Çanakkale, kültürü ve doğasıyla, sizler için bağımlılık kaynağı olacak. Buradan ayrıldığınızda bu coğrafyanın içinde kendinizi artık paydaş hissedeceksiniz. Bu yılki buluşmamız, savaşlarla çevrili coğrafyamızda çok daha kritik değer taşımaktadır. Dünyamız için barışın ne kadar önemli ve acil olduğu gerçeğini hep birlikte haykırmalıyız. Troya, bu güncel gelişmeler ışığında, savaşın ve çatışmanın merkezinden barışı türetmeyi, uzlaşmayı ve bölge geneline yaymayı başarmış asırlık bir örnek olarak bugün en değerli simgedir. Etkinliklerimiz, temasını yıllardır 'barış'la ifade ediyor, barışı tekrarlıyor. Ne yazık ki, toplumsal barışın olmadığı, adalet terazisinin dengesinin şaştığı bu günlerde temel yaşam öğelerimiz ve her şey olumsuz etkileniyor. Ama bizler, barışın kentinde karanlığa, adaletsizliğe, hukuksuzluğa karşı kültürümüzle, sanatımızla, tarihimizle, anlayışımızla direnmeye devam edeceğiz. Kentimize, hemşehrilerimize çok seslilikle, hoşgörüyle, bilgi ve bilimin ışığıyla, birliktelikle; doğamızı, suyumuzu, zeytinimizi koruma çabamızla seslenmeye devam edeceğiz.
"Biz bu kadim kentte anlatmaya devam edeceğiz"
Ve biliyoruz ki kentler anlatılınca güzeldir. Biz bu kadim kentte anlatmaya devam edeceğiz. Etnik kökeni, kimliği, görüşü, yaşam tarzı, inancı, mezhebi ne olursa olsun birlikte özgürce, kardedeşçe yaşamayı anlatmaya devam edeceğiz. Barışı anlatmaya devam edeceğiz. Doğamızı, toprağımızı, suyumuzu, bin pınarlı İda'yı zeytinimizi korumaya, anlatmaya devam edeceğiz.
62. Uluslararası Troya Festivali Afiş Yarışmamızı uzun yıllardır sürdürüyoruz. Bu kapsamda katılımcılık anlayışı ile dünyaya açılan yarışmamıza, 14'ü yurtdışından 830 eser katılmış ve İstanbul'dan Muhammet Ceyhan'ın tasarımı duyurularımızda yer almıştır. Yarışmaya katkılarından dolayı en başta üniversitemize, jüri üyelerimiz değerli hocalarımıza ve Troya Tübingen Vakfı Başkanı Sayın Enver Yılmaz'a içten teşekkürlerimi sunuyorum.
"Farklı dilleri konuşuyor olsak da ortak duygularda buluşuyoruz"
Kentimize uzaklardan gelen dostlarımız var aramızda. Almanya – Osnabrück, Macaristan – Tapolca ve Çekya Pardubiceli dostlarımızın katılımı bu festivali bir kardeşlik şölenine dönüştürüyor. Farklı dilleri konuşuyor olsak da ortak duygularda buluşuyoruz. Sizleri kentimizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek isterim. Bu topraklarda kendinizi her zaman evinizde hissetmenizi yürekten diliyorum.
"Festivalimizin Homeros Bilim, Kültür ve Sanat Ödülü'nü Korfmann'a vermekten onur ve gurur duyuyorum"
Bu yıl ödülümüzü ise Manfred Osman Korfmann anısına takdim etmek istedik. Bildiğiniz gibi, yıllarca bu topraklarda, Troya Antik Kenti'nde ter döken, emek veren, gerçeği arayan ve anlatmaya çalışan Korfmann, Çanakkale'nin fahri hemşehrisidir. Fahri hemşehrilik beratını aldığı gece yaşama veda etmiştir. Ancak bizlere kadim bilgiler bırakmıştır. Troya'nın Anadolu kenti olduğunu anlatmıştır tüm dünyaya. Bugün Çanakkale merkezde onun eserleriyle dolmuş olan arkeoloji kütüphanemiz, dünya arkeoloji kütüphaneleri içinde en önemli yerlerden biridir. Bu yıl festivalimizin Homeros Bilim, Kültür ve Sanat Ödülünü Korfmann'a vermekten onur ve gurur duyuyorum.
Bir elinde ay, diğerinde güneş tutan, batı ve doğunun birlikteliğini temsil eden Homeros Bilim, Kültür ve Sanat heykelinin sanatçısı Cem Sağbil her yıl bizim için bu ödülü büyük bir emekle hazırlıyor. Bronza taşıdığı ruh ve anlam, festivalimize de değer katıyor. Kendisine de sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Troya'nın kadim ruhuyla aydınlanan bu festivalin, kentimize, ülkemize ve dünyaya ilham olması diliyorum. 62. Uluslararası Troya Festivali Kutlu olsun! Barış kültürümüz olsun ve Barışın Kentinden tüm dünyaya selam olsun."
Ödüller sahiplerini buldu
Erkek'in konuşmasının ardından ise 62. Uluslararası Troya Festivali Afiş Yarışması'nda mansiyon ödülüne layık görülen Elif Nazlı Arslan ve Derin Bilecenoğlu ile yarışma birincisi Muhammet Ceyhan'a ödülleri takdim edildi.
Bu sene Troya'nın eski kazı başkanı, fahri Çanakkaleli Manfred Osman Korfmann anısına hazırlanan Homeros Bilim, Kültür ve Sanat Ödülü ise Korfmann ailesi adına Troya Tübingen Vakfı Başkanı Enver Yılmaz'a verildi.