‘Batarsın’ Dediler, Kendi Anaokulunu Kurdu

Yaşam (Web Sitesi) - Web Sitesi | 07.03.2022 - 17:22, Güncelleme: 07.03.2022 - 17:22 9385+ kez okundu.
 

‘Batarsın’ Dediler, Kendi Anaokulunu Kurdu

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Malatya’da anaokulu sahibi olan ve organik ürünler yetiştiren Emine Aydıncak, yaşam öyküsü ve başarılarıyla dikkat çekti. Aydıncak: ‘Zorluklar yaşadık ama devamında hayallerimizi gerçekleştirdik’ dedi.

Malatya’da anaokulu sahibi olan ve organik ürünler yetiştiren Emine Aydıncak, “Bir liram yokken kendi kreşimi açmaya karar verdim. O süreçte ‘Yapma batarsın, çok gençsin, sakın bu işlere girme’ diyenlerle de çok karşılaştım. Ben her geçen gün kendime inandım. Kolumda bir bileziğim vardı, bu bilezikte biriktirdiğim emekti. Bu yola girdim ve her zaman nasıl kurumsal olabilirim diye çalışmalarımı sürdürdüm. Maddi ve manevi zorluklar yaşadık ama devamında hayallerimizi gerçekleştirdik” dedi. Girişimciliğiyle kadınlara örnek olan Emine Aydıncak, pandemi döneminde okulun bir süre kapanması sonrası boş durmadı ve organik tarım yapmaya başladı. Kadınlar için yeni üretim alanları açan Aydıncak, çocukları eğitirken, organik ürünler yetiştirip, satıyor. Aydıncak, girişimcilik hikayesini şöyle anlattı: “Konservatuarda müzik bölümüne hazırlanırken ailemin beni hayatı öğrenmem amacıyla teyzemin kreşine yönlendirmesiyle bu süreç başladı. Tabii bu işi öğrenebilmek için birçok fedakarlıkta bulundum. 3 sene büyük emekler verdim. Bu işe ilk başladığımda zorlu süreçlerden geçtim. Ben bu zorlu süreçlerde her zaman çözüm odaklı oldum. Çözüm odaklı davranırken de hem bir şeyleri öğrendim hem de bir şeyleri keşfettim.” Bir lirası yokken anaokulu açmaya karar verdiğini kaydeden Aydıncak, “Otomotiv sektöründe çalışıyordum ve bir liram yokken kendi kreşimi açmaya karar verdim. Çocuğumla birlikte yaşıyordum ve kira veriyordum. Kredi çekerim, çocuğuma yaptığım eğitim masraflarını da açtığım kreşte ona eğitim vererek hallederim ve bu parayla da kredimi öderim diye bir hesaplama yaptım. Bir liram olmadığı halde kreşi açacağım zaman krediyi çektim ve bir arkadaşımla bu işe başladık. O süreçte ‘Yapma batarsın, çok gençsin, sakın bu işlere girme’ diyenlerle de çok karşılaştım. Ben her geçen gün kendime inandım. Kolumda bir bileziğim vardı, bu bilezikte biriktirdiğim emekti. Bu yola girdim ve her zaman nasıl kurumsal olabilirim diye çalışmalarımı sürdürdüm. Sonra özel bir anaokulu firmasıyla anlaştım. Tabii maddi ve manevi zorluklar yaşadık. Ama devamında hayallerimizi gerçekleştirdik” diye konuştu. Aydıncak, çocukların mutlu olması için doğayla iç içe bir anaokulu açmaya karar verdiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Kreşi açtıktan sonra çocukların hep bizim çocukluk dönemimizdeki gibi yaşamalarını istedim. Çocuklarımız doğayla iç içe olsun ve doğal beslensinler diye bir çalışma başlattım. Tabii bunu düşündüğümüz için başarılı olduk. Çocuklar mutlu oldukça veliler mutlu oldu, veliler mutlu oldukça çocukların akademik başarıları da öne çıktı. Bunun için doğayla iç içe bir yer olmasını istedim ve birçok yer gezdim. Şu anki anaokuluma yakın bir yerde oturuyorum ve her sabah kalktığımda ‘Allah’ım şu karşıdaki yer bana nasip olur mu?’ Şu anki arsa sahibiyle karşılaştım ve bu iki dönümlük alana orman anaokulunu yaptık. Bunlar için emek verip, çabalamak gerekiyor. Olmayınca pes etmemeliyiz. Kadınlara da tavsiyem; zorlukla bizim için mücadele edeceğiz ama lütfen pes etmeyin. Pes etmediğiniz zaman mutlaka kader planı bizi bununla karşılaştırıyor. Hayalimdeki yeri buldum, yıllarca beklediğim yer burasıydı. Okulu hayalimizdeki gibi yaptık. Doğal beslenmeye önem verdiğimiz için aşçımız odun ateşi ve kazanlarda yemek yapıyor. Biz bir algıyı da yıktık; çocuklarımızın üzeri kirlensin istedik. Çünkü doğaya çıkmayan, eli ağaca ya da hayvana değmeyen bir çocuk hayatı boyunca ne başarılı ne de mutlu olabilir. Biz bu şekilde mutlu nesiller yetiştirdik ve hedeflerimize ulaştık.” Anaokulunun yanı sıra organik tarım işiyle de uğraşan Aydıncak, “Pandemi nedeniyle bir süre okulumuz kapalı kaldı. Organik tarıma hep bir ilgim vardı ve o dönemde buna yöneldim. Bu noktada da bir yenilik getirmek istedim. Bir taraftan işyerimi kapatmış ve zorlu bir dönemden geçerken, bir miktar parayla organik tarım işine girip, üretim sahaları açtık” dedi. Aydıncak, kadınlara bazı tavsiyelerle de bulunarak, şunları söyledi: “Kadınlar seslerini çıkarsınlar, kendilerini ezdirmesinler. Çünkü biz doğuruyoruz, biz anneyiz, eşiz. Vatana ve millete hayırlı evlatlar yetiştiriyoruz. Güçlü olun, yılmayın. Her zaman her yerde varız. Asla pes etmesinler. Kadınlar bazen ‘İmkânımız yok’ diyorlar. Sebep çok ama maalesef çözüm odağı çok azalıyor. Ben o nedenle çözüm odaklı davranılmasından yanayım.”
8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Malatya’da anaokulu sahibi olan ve organik ürünler yetiştiren Emine Aydıncak, yaşam öyküsü ve başarılarıyla dikkat çekti. Aydıncak: ‘Zorluklar yaşadık ama devamında hayallerimizi gerçekleştirdik’ dedi.

Malatya’da anaokulu sahibi olan ve organik ürünler yetiştiren Emine Aydıncak, “Bir liram yokken kendi kreşimi açmaya karar verdim. O süreçte ‘Yapma batarsın, çok gençsin, sakın bu işlere girme’ diyenlerle de çok karşılaştım. Ben her geçen gün kendime inandım. Kolumda bir bileziğim vardı, bu bilezikte biriktirdiğim emekti. Bu yola girdim ve her zaman nasıl kurumsal olabilirim diye çalışmalarımı sürdürdüm. Maddi ve manevi zorluklar yaşadık ama devamında hayallerimizi gerçekleştirdik” dedi.

Girişimciliğiyle kadınlara örnek olan Emine Aydıncak, pandemi döneminde okulun bir süre kapanması sonrası boş durmadı ve organik tarım yapmaya başladı. Kadınlar için yeni üretim alanları açan Aydıncak, çocukları eğitirken, organik ürünler yetiştirip, satıyor.

Aydıncak, girişimcilik hikayesini şöyle anlattı: “Konservatuarda müzik bölümüne hazırlanırken ailemin beni hayatı öğrenmem amacıyla teyzemin kreşine yönlendirmesiyle bu süreç başladı. Tabii bu işi öğrenebilmek için birçok fedakarlıkta bulundum. 3 sene büyük emekler verdim. Bu işe ilk başladığımda zorlu süreçlerden geçtim. Ben bu zorlu süreçlerde her zaman çözüm odaklı oldum. Çözüm odaklı davranırken de hem bir şeyleri öğrendim hem de bir şeyleri keşfettim.”

Bir lirası yokken anaokulu açmaya karar verdiğini kaydeden Aydıncak, “Otomotiv sektöründe çalışıyordum ve bir liram yokken kendi kreşimi açmaya karar verdim. Çocuğumla birlikte yaşıyordum ve kira veriyordum. Kredi çekerim, çocuğuma yaptığım eğitim masraflarını da açtığım kreşte ona eğitim vererek hallederim ve bu parayla da kredimi öderim diye bir hesaplama yaptım. Bir liram olmadığı halde kreşi açacağım zaman krediyi çektim ve bir arkadaşımla bu işe başladık. O süreçte ‘Yapma batarsın, çok gençsin, sakın bu işlere girme’ diyenlerle de çok karşılaştım. Ben her geçen gün kendime inandım. Kolumda bir bileziğim vardı, bu bilezikte biriktirdiğim emekti. Bu yola girdim ve her zaman nasıl kurumsal olabilirim diye çalışmalarımı sürdürdüm. Sonra özel bir anaokulu firmasıyla anlaştım. Tabii maddi ve manevi zorluklar yaşadık. Ama devamında hayallerimizi gerçekleştirdik” diye konuştu.

Aydıncak, çocukların mutlu olması için doğayla iç içe bir anaokulu açmaya karar verdiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Kreşi açtıktan sonra çocukların hep bizim çocukluk dönemimizdeki gibi yaşamalarını istedim. Çocuklarımız doğayla iç içe olsun ve doğal beslensinler diye bir çalışma başlattım. Tabii bunu düşündüğümüz için başarılı olduk. Çocuklar mutlu oldukça veliler mutlu oldu, veliler mutlu oldukça çocukların akademik başarıları da öne çıktı. Bunun için doğayla iç içe bir yer olmasını istedim ve birçok yer gezdim. Şu anki anaokuluma yakın bir yerde oturuyorum ve her sabah kalktığımda ‘Allah’ım şu karşıdaki yer bana nasip olur mu?’ Şu anki arsa sahibiyle karşılaştım ve bu iki dönümlük alana orman anaokulunu yaptık. Bunlar için emek verip, çabalamak gerekiyor. Olmayınca pes etmemeliyiz. Kadınlara da tavsiyem; zorlukla bizim için mücadele edeceğiz ama lütfen pes etmeyin. Pes etmediğiniz zaman mutlaka kader planı bizi bununla karşılaştırıyor. Hayalimdeki yeri buldum, yıllarca beklediğim yer burasıydı. Okulu hayalimizdeki gibi yaptık. Doğal beslenmeye önem verdiğimiz için aşçımız odun ateşi ve kazanlarda yemek yapıyor. Biz bir algıyı da yıktık; çocuklarımızın üzeri kirlensin istedik. Çünkü doğaya çıkmayan, eli ağaca ya da hayvana değmeyen bir çocuk hayatı boyunca ne başarılı ne de mutlu olabilir. Biz bu şekilde mutlu nesiller yetiştirdik ve hedeflerimize ulaştık.”

Anaokulunun yanı sıra organik tarım işiyle de uğraşan Aydıncak, “Pandemi nedeniyle bir süre okulumuz kapalı kaldı. Organik tarıma hep bir ilgim vardı ve o dönemde buna yöneldim. Bu noktada da bir yenilik getirmek istedim. Bir taraftan işyerimi kapatmış ve zorlu bir dönemden geçerken, bir miktar parayla organik tarım işine girip, üretim sahaları açtık” dedi.

Aydıncak, kadınlara bazı tavsiyelerle de bulunarak, şunları söyledi: “Kadınlar seslerini çıkarsınlar, kendilerini ezdirmesinler. Çünkü biz doğuruyoruz, biz anneyiz, eşiz. Vatana ve millete hayırlı evlatlar yetiştiriyoruz. Güçlü olun, yılmayın. Her zaman her yerde varız. Asla pes etmesinler. Kadınlar bazen ‘İmkânımız yok’ diyorlar. Sebep çok ama maalesef çözüm odağı çok azalıyor. Ben o nedenle çözüm odaklı davranılmasından yanayım.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri