Gündem

Bakan Yusuf Tekin’den MESEM Savunması: “Çocuk İşçiliğiyle Karıştırılamaz”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM’de bütçe görüşmelerinde MESEM eleştirilerine yanıt verdi. Tekin, mesleki eğitimle çocuk işçiliğinin karıştırılamayacağını ve sıkı denetimlerin sürdüğünü söyledi.

Abone Ol

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Genel Kurulu’nda bakanlık bütçesi görüşmelerinde MESEM’e yönelik eleştirilere yanıt verdi. Tekin, mesleki eğitimle çocuk işçiliğinin kesin çizgilerle ayrıldığını vurgulayarak, hiçbir çocuğun ucuz iş gücü olarak görülmediğini ve sahadaki tüm süreçlerin sıkı denetim altında yürütüldüğünü söyledi.

TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl’ün başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın iki bin yirmi altı yılı bütçeleri ele alındı. Görüşmelerde söz alan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, hem eğitim politikalarının tarihsel arka planına hem de mesleki eğitim uygulamalarına ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

“Eğitim Politikaları Siyasi Tarihten Bağımsız Değerlendirilemez”

Tekin, Türkiye’de eğitim politikalarının yakın siyasi tarihten ayrı ele alınamayacağını belirterek, askeri müdahaleler, muhtıralar ve vesayet dönemlerinin eğitim sistemi üzerinde derin izler bıraktığını ifade etti. Bu dönemlerde okul, müfredat ve sınav sistemlerinin bilimsel ve demokratik zeminden koparıldığını söyleyen Tekin, eğitimin uzun süre bazı kesimleri dışlayan ideolojik bir araç haline getirildiğini dile getirdi.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Vurgusu

AK Parti iktidarları döneminde eğitim alanında atılan en önemli adımlardan birinin vatandaş ile devlet arasındaki güveni yeniden tesis etmek olduğunu söyleyen Tekin, başörtüsü yasağının kaldırılması ve katsayı adaletsizliğinin giderilmesi gibi düzenlemelerin bu sürecin somut göstergeleri olduğunu ifade etti. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin uzun ve katılımcı bir hazırlık sürecinin ardından hayata geçirildiğini belirten Tekin, modelin hem kurucu değerlere sadık hem de çağın gerekliliklerini gözeten bir anlayışla hazırlandığını vurguladı.

“Mesleki Eğitim Türkiye’nin İktisadi ve Ahlaki Omurgasıdır”

MESEM uygulamasına yönelik eleştirilere yanıt veren Tekin, mesleki eğitimin Türkiye’nin üretim yapısı açısından hayati önemde olduğunu söyledi. Mesleki eğitimle çocuk işçiliğinin bilinçli şekilde birbirine karıştırıldığını savunan Tekin, MESEM’in köklerinin bin dokuz yüz yetmiş yedi yılına dayanan çıraklık eğitimine uzandığını ve bu sistemin bugün örgün eğitimin bir parçası olarak yürütüldüğünü ifade etti.

MESEM kapsamında ortaokul mezunu ve on dört yaşını doldurmuş öğrencilerin, zorunlu ortaöğretime devam ederken sigortalı ve sözleşmeli şekilde usta öğretici gözetiminde eğitim aldığını belirten Tekin, tüm sürecin devletin doğrudan sorumluluğu altında yürütüldüğünü kaydetti.

“Hiçbir Çocuğu Ucuz İş Gücü Olarak Görmedik”

Bakan Tekin, Anayasa, ulusal mevzuat ve taraf olunan uluslararası sözleşmelerin mesleki eğitim ile çocuk işçiliği arasındaki ayrımı net biçimde ortaya koyduğunu söyledi. İş sağlığı ve güvenliği konusunun da anayasal ve yasal güvence altında olduğunu vurgulayan Tekin, hiçbir evladın hayatını riske atacak bir uygulamaya izin vermediklerini dile getirdi.

Denetimler ve Feshedilen Sözleşmeler

MESEM kapsamında bir öğrencinin işletmeye yerleştirilmesinin çok aşamalı bir süreçle gerçekleştiğini anlatan Tekin, valiliklerden meslek odalarına kadar birçok kurumun sürece dahil olduğunu ifade etti. İşletmelerin düzenli olarak denetlendiğini belirten Tekin, iki bin yirmi dört iki bin yirmi beş eğitim öğretim yılı itibarıyla iki yüz elli üç bin işletmenin denetlendiğini, yirmi üç bin iki yüz elli iki uygunsuz işletmeyle sözleşmenin feshedildiğini açıkladı.

Koordinatör öğretmenlerin sahada düzenli aralıklarla denetim yaptığını vurgulayan Tekin, hiçbir öğrencinin güvenliğinden taviz verilmediğini söyledi.

Muhalefete Eleştiri

Konuşmasının sonunda CHP’ye yönelik eleştirilerde bulunan Bakan Tekin, mesleki eğitime yönelik tüm çabaların ideolojik yaklaşımlarla itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını savundu.