Babacan: İşleri çok zor, artık aday mı, politika mı değiştirirler, kendi bilecekleri iş

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile bir araya geldi. Babacan ve Karamollaoğlu, görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.   BABACAN: "HUKUK VE ADALET KONUSUNDA YAPILMASI GEREKENLERİ YAPMAZLARSA, EKONOMİDE BEKLENEN SONUÇ OLUŞMAZ" Babacan, Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un "Serbest piyasa ekonomisi geçerli, fiyatlara müdahale etmeyiz" açıklamasına ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi: "Öncelikle girdi maliyetleriyle alakalı gerçekten tablo oldukça. Evet dünyada da şu anda bir enflasyon sorunu var. Yüzde sıfırlarda dolaşan enflasyonun yüzde 3’e 4’e çıkmasıyla ilgili bir sorun. Bizdeki tablo TÜİK’in resmi rakamına inanıyorsak, tüketici fiyatlarındaki enflasyon yüzde 19, üretici fiyatlarındaki enflasyon yüzde 43. Dolayısıyla dünyadaki enflasyon tartışmasının çok daha ötesinde bambaşka bir enflasyon dünyası var Türkiye’de. Dolayısıyla; bütün suçu günahı dünyadaki enflasyona atıp böyle elini sabunlayıp meseleden çekilmek olmaz. Türkiye’deki enflasyonun ana kaynağı, döviz kurlarındaki artıştır. Türkiye’deki döviz kuru arttığında a’dan z’ye her şeye zam gelir. Geldi. Geliyor… Şu anda Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorun kötü yönetim. Hangi ülke olursa olsun sorunların çözümü için öncelikle dürüst ve ehil bir kadro gerekir. Ve ekonomi ile ilgili sorunların çözümün önce hukuk ve adaletten başlamak gerekir. Yani şu anda ağızlarında kuş tutsalar hukuk ve adalet konusunda insan hakları konusunda memlekette yapılması gerekenleri yapmazlarsa asla ekonomide beklenen sonuç oluşmaz." KARAMOLLAOĞLU: "GÖREVE GETİRECEĞİNİZ İNSANLAR, O GÖREVİN EHLİ OLMASI İCAP EDER" Karamollaoğlu'nun aynı soruya yanıtı ise şöyle:  "Bir ülkede, sadece bir ülke değil bir şirkette bile bir problemin çözülebilmesi için önce o problemin varlığının kabul edilmesi icap eder. İkinci önemli tehlikeli olan husus ise; özellikle bu yine şirketler için de geçerlidir ama devlet için çok daha önemli, ‘Ben bilirim’ demektir. ‘Ben bilirim’ dediniz mi uzman aramazsınız, ehil insan aramazsınız. Siz biliyorsunuz, uzmana ne ihtiyaç var. İşte o zaman hapı yutarsınız, tabiri caizse ben bunu çok kaba tabirle söyleyeyim ki iyi anlaşılsın. Bunu, tayini yapan değil, millet hapı yutar. Bugün çektiğimiz sıkıntıların temelinde bu yatıyor. Onun için biz hep söylüyoruz, iktidarda bulunduğunuz zaman adalet çok önemli ama liyakat da onun kadar önemli. Yani göreve getireceğiniz insanlar o görevin ehli olması icap eder. İhtiyaç duymuyor ki Sayın Cumhurbaşkanımız her şeyin ehli kendisi…Bir defa teşhiste bulunamıyor… Türkiye’mizin problemleri, bundan dolayı bu sistemle bugün çözülemez." BABACAN: "BİR ÇARŞIYA SOKAĞA SIKSIN, VATANDAŞLARIMIZIN KENDİSİ SÖYLESİN" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "3600 ek göstergeyi 2022 sonuna kadar çözeceğiz", "İşçimiz de memurumuz halinden memnun" açıklamasına ilişkin sorulan bir soruya Babacan,  "Şöyle bir çarşıya sokağa çıksın, insanların arasına biraz karışsın. Emeklilerle şöyle bir kahvede sohbet etsin ama öyle önceden ayarlanmış programlar değil. Emeklilerin hayatından memnun olup olmadığını emekli vatandaşlarımızın kendisi söylesin. İşçiler hayatlarından memnun mu değil mi işçilerimizin kendi söylesin. Memurumuzun kendi söylesin…Sabit gelirli vatandaşlarımızın geliri ancak resmi enflasyon kadar arttırılıyor. Ama çarşıda pazarda bir gerçek enflasyon var. O da gerçekten can yakıcı bir enflasyon. “ÇÖZMEK İSTİYORLARSA BİR HAFTA 10 GÜNLÜK İŞ" 3600 gösterge meselesi zaten hükümetin çok önceden verdiği bir taahhüt. Her seçimde defalarca söylediler. ‘Bunu çözeceğiz, bunu çözeceğiz’ dediler. Tarih verdiler defalarca. Buysunlar, çözsünler herhalde ellerini tutun yok…Eğer çözmek istiyorlarsa bir hafta 10 günlük iştir." KARAMOLLAOĞLU: "NİYE ŞİMDİ ÇÖZÜLMÜYOR DA BİR SENE SONRA ÇÖZÜLECEK" Karamollaoğlu ise “Bu usandırdı. Bilmem kaç sene önce söz vereceksiniz bu kadar zamana kadar bunu gerçekleştirmeyeceksiniz tam seçime gideceğimiz zaman ‘ben bunu çözeceğim’ diyeceksiniz. Ayıptır bana göre. Niye şimdi çözülmüyor da bir sene sonra çözülecek” dedi. BABACAN: "ADAY MI, POLİTİKA MI DEĞİŞTİRİRLER KENDİ BİLECEKLERİ İŞ" İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, “Cumhur İttifakı Erdoğan yerine güçlü bir aday bulmalı” yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Babacan, şunları söyledi: “Kuşkusuz bu ittifakların Cumhurbaşkanı adayları, her parti kendisi mi tespit eder, ittifak ortak bir aday mı belirler; bu artık kendi kararları. Hem yapılan araştırmalara baktığımızda; pandemi sebebiyle hala sağlam bilimsel araştırma yapılamıyor; hem de fiilen sahaya baktığımızda bir sonraki seçimlerde Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın tekrar seçilmesi oldukça zor görünüyor. Bir sonraki seçimlerde gerçekten işleri çok çok zor. Artık aday mı değiştirirler, politika mı değiştirirler; ne yaparlar bu kendi bilecekleri iş. Biz kendi işimize bakıyoruz. Sadece sistem değişikliği değil, Türkiye’de topyekûn bir iktidar değişikliği olmadan bu ülkedeki sorunların asla çözülemeyeceğini biliyoruz. Şu noktada değiliz, sistem değişecek ve ülkede sorunlar düzelecek. Mutlaka sistem değişmeli, gerekli; ama yeterli değil. İktidardaki zihniyetin değişmesi gerekiyor, iktidar değişikliği gerekiyor." Aynı soruya Karamollaoğlu'nun yanıtı şöyle oldu: “Benim anlamadığım bir husus var. Efendim ‘Cumhur İttifakının adayı belli. İlle de muhalefette kendi adayını belirlesin.' Niye? Şimdiden siz hiçbir partinin gelecek seçimde hangi arkadaşların milletvekili olacağı, sıralamanın nasıl olacağı konusunda hiçbir çalışma yapılıyor mu? Yok öyle bir şey. Seçim sathı mahalline girilir. Her ilde teşkilatlar oturur, genel merkezin de gözetimi altında adaylar belirlenir. Daha fol yok, yumurta yokken tabiri caizse 'adayını belirleyelim.' Niye? Çünkü önümüzde uzun bir zaman olacak biz onun canına okuruz. Mantık bu. Kavga şimdiden çıksın. Ben bunun tamamen suni bir gündem oluşturma çabasından kaynaklandığını kanaatindeyim. Niye şimdiden belirlenecekmiş? Bu şu manaya da gelir. Bir seçim bitti önümüzdeki seçimin adayını şimdiden belirsek seçim geleceğe kadar hazırlanır. Böyle bir çalışma dünyanın hiçbir yerinde yok. Ha diktatörlükler farklı."