Zülfü Livaneli’yle Hayatı Değişti

Malatya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ve organizasyonunu Kültür A.Ş.’nin yaptığı 9.Malatya Anadolu Kitap Fuarı’nda kitaplarını imzalayan Karaoğlu, 2008 yılında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde eğitim görmeye başladı. Ziraat Teknikeri olan Karaoğlu, üniversite eğitimini bitirdikten sonra rahatsızlandı ve yaşadığı kas hastalığı ilerledi. Tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşamını sürdüren Karaoğlu, ruhsal bir çöküş yaşadı ancak Zülfü Livaneli’nin ‘Serenad’ kitabını okuduktan sonra hayatı değişti

İlk olarak ‘Sırça Duvar’ kitabını çıkaran Karaoğlu, Zülfü Livaneli ile tanışma fırsatını yakaladı. Livaneli, genç yazara, Dostoyevski'nin ‘İnsancıklar’ romanını göndererek, bu esere benzer bir eser yazmasını istedi. Genç yazar, bu istek karşısında kalemi eline aldı ve ‘Sırma Ağacı’ ismini verdiği ikinci eserini kitapseverlerle buluşturdu.

“YAZARSAM, İNSANLAR BENİ MERAK EDER, ARAŞTIRIR VE ÖĞRENİR DİYE DÜŞÜNDÜM”

Genç yazar, hastalığı nedeniyle ruhsal bir çöküş yaşadığını ifade ederek, “Bu ruhsal çöküşü ifade etmekte çok zorlanıyordum ya da anlatabiliyordum ama insanların beni anlayabileceğini düşünemiyordum. Bir gün Zülfü Livaneli’nin ‘Serenad’ kitabını okuyordum. Kitapta o kadar detay vardı ki hepsini ister istemez araştırıyordum. O anda kendi kendime “Neden yazarak kendimi insanlara ifade etmeyeyim?” dedim. Bir şeyleri yazarsam, başka insanlar beni merak eder, araştırır ve öğrenir diye düşündüm. O şekilde yazmaya başladım. Aslında yazma sürecim daha önceden vardı ama kitap aşamasına o şekilde geçtim” dedi.

“ZÜLFÜ HOCA ‘İNSANCIKLAR’ ESERİ GİBİ BİR KİTAP YAZMAMI İSTEDİ”

Karaoğlu, kitap yazmaya karar verdikten hemen sonra ‘Sırça Duvar’ı kitapseverlerle buluşturduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Bu kitabımda insanların neden karşısındaki insanla sırça duvarın olması gerektiğini anlattım. Daha sonrasında Zülfü Hocayla görüştük, konuştuk, tanıştık. Bu kitabımı birçok yazar okudu ve değerlendirme yaptı. Birçok yazar, ‘kitabı çok beğendiklerini’ söylediler. Kitapta insanların iç dünyasını, ruhsal travmalardan bahsettim. Livaneli ile görüşürken, benden Dostoyevski’nin ‘İnsancıklar’ eseri gibi bir eser çıkarmamı istedi. Bunu neden dünyaca ünlü ve bilinen bir yazar istiyordu. İstediği eserde, dünyanın en ünlü yazarlarından birinin eseri. İlk başta korktum yazabileceğimi düşündüm ve yazdım.”

Yeni projelerinin olduğunu da anlatan Karaoğlu, hikaye ve roman çalışmaların yaptığını da sözlerine ekledi.