Malatya şube binasında açıklamada bulunan Albayrak, öğretmenlik mesleğinin bir uzmanlık mesleği, bir kamu hizmeti olduğunu ifade etti.

Albayrak, Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmenlik mesleğinin kendi içerisinde parçalandığını belirterek, “Uzman, Ücretli, Sözleşmeli ve Kadrolu Öğretmen diye bir takım ayrıştırmalar var” dedi.

“ÖZEL SEKTÖRDEKİ ARKADAŞLARIMIZ GÜVENCESİZ ÇALIŞIYOR”

“Özel sektörde çalışan öğretmenlerin bir takım hak talepleri var” diyen Albayrak, şunları söyledi:

“Bu arkadaşlarımız güvencesiz çalışıyor. Büyük bir çoğunluğu asgari ücretin altında maaş alıyor. Patronunu ağzından çıkacak iki kelimeye bakıyorlar. Kendi haklarını talep etmeleri son derece doğal, kamu hizmetinin bir parçası haline gelmek istiyorlar. Bu öğretmenlere karşı yapılan tepkileri doğru bulmuyoruz. Bu şekilde bir tepki olmaz. Bu öğretmenlerimizi dinleyip, haklarını ülkedeki bütün çalışanlarla haklarını eşitlemek gerekir.”

“KAMUDA ÇALIŞAN ÖĞRETMENLER İÇLERİNDE FARKLI STATÜLERE BÖLÜNÜYORLAR”

Albayrak, 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasına ilişkin “Kamuda çalışanlar kendi içlerinde farklı statülere bölünüyorlar. Örneğin ücretli öğretmenler için ortalama 21-22 lira ders ücreti hesaplarsak, aylık ders ücretleri 2 bin 500 ila 3 bin liraya denk geliyor. Bu rakam açlık sınırının oldukça altında bulunuyor. Sözleşmeli öğretmenlerinde 3-4 yıllık çalışma sonucunda kamuda kadrolu öğretmen statüsüne geçme durumları oluyor. Bu süre içerisinde de bir takım haklardan yararlanamıyorlar. Milli Eğitim Müdürlükleri ve okul müdürlüklerinin baskılarıyla karşı karşıya kalıyorlar, onların siyasal yönlendirmelerinin birer esiri oluyorlar. “Bunu yapmazsan seni süreriz, görevden atarız” gibi tehditlerle sözleşmeli öğretmenleri pasifize edip, kendi öğretmenlik mesleğini sağlıklı bir şekilde hayata geçirme noktasındaki bütün özgülüklerini ve yeteneklerini köreltiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

“ÖĞRETMEN ODALARININ KARIŞTIRILMASI HEDEFLENİYOR”

“Şu andaki eğitim sistemimiz tamamıyla biat düzenine bağlı” diyen Albayrak, şu ifadeleri kaydetti:

“Özgür, demokratik, kendini ifade eden insan karakterini isteyemeyen bir eğitim sistemiyle karşı karşıyayız. Sözleşmeli, ücretli, kadrolu bir de uzman öğretmenler var. Şu anda dahi içimizde uzman öğretmenler bulunuyor. 2005’teki sınavla ‘uzman öğretmen’ olan oldukça sayıda öğretmenimiz var. Yeni bir sınavda gündemde yer alıyor. Tamamıyla öğretmen odalarının karıştırılması hedefleniyor. Öğretmenlerin kendi içlerinde parçalanması hedefleniyor.”