6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük bir yıkıma uğrayan Malatya’da, kentin en önemli gelir kaynağı olan kayısıda da büyük bir tehlike baş gösterdi. Deprem nedeniyle kenti terk etmek zorunda kalan üreticiler, kayısı ağaçlarına doğru zamanda ilaç atamazken, kentte kalanlar ise yoğun ve sürekli yağış nedeniyle zirai ilaçlamayı istenildiği gibi geçekleştiremedi. Kayısı ağaçlarının doğru zamanda ve istenildiği gibi ilaçlanamaması nedeniyle meyvede önemli kayıplara yol açan monilya hastalığı görülmeye başladı.

“900 İLA 1200 RAKIM ARASINDAKİ BÖLGELERDE ZARAR OLDU”

Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle birçok kişinin kenti terk ettiğini bu nedenle kayısı ağaçlarında doğru zamanda doğru zirai mücadeleyi yapamadıklarını kaydeden Fevzi Çiçek, şunları söyledi:

“Bunun yanında yağmurların sürekli devam etmesi, kısa aralıklarla sürmesinden dolayı kentteki vatandaşlarda fırsat bulup bu mücadeleyi yapamadı. 3-4 yıl öncede benzer bir durumla karşılaşmıştık iklim değişikliğinin önümüzdeki süreçlerde de bu ve benzeri sıkıntılarını yaşayacağız. Tabii kayısı üreticisi sadece bu faktörlerin etkisinde kalmadı, 30-31 Mart’ta ciddi anlamda hava soğukluğundan dolayı bazı bölgelerimiz zirai donla karşı karşıya kaldı. Özellikle çiçek ve küçük meyve aşamasında olan 900 ila 1200 rakım arasındaki bölgelerde zarar oldu. Bazı münferit bölgelerde de dolu hasarıyla karşılaştık. Buda kalite ve miktar kaybına sebebiyet verdi.”

“KAYISI ÜRETİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK”

“Malatya’da tarım ve çiftçilik denildiğinde kayısı akla geliyor” diyen Çiçek, “Kayısı, yüzde 70-80’i ticarete, ihracata konu olan bir ürün. İl ekonomisi için sosyal çarpanı çok önemli bir ürün olması nedeniyle bu yıl üst üste yaşanan olumsuz durumlar kayısı üretimini ciddi anlamda olumsuz etkileyecek” ifadelerini kullandı.

“İYİ MÜCADELE YAPILMAZSA ETKİLERİ 4-5 YIL SÜREBİLİYOR”

Çiçek, monilya hastalığının zirai mücadele ile önlenebilecek bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, “Ama iklim faktörleri ve birde yaşadığımız deprem felaketi bunu olumsuz etkiledi. Ancak endişemiz şu; zirai don ve dolu sadece bu yılın ürününü etkileyen bir doğal afet. Her ne kadar monilya hastalığı bir doğal afet olmasa da iyi bir mücadele yapılmazsa etkileri 4-5 yıl sürebiliyor. Ağacı erken yaşlandıracak ve meyveden düşürebilecek bir olumsuzluk olduğu için monilya hastalığı konusunda endişemiz daha üst seviyede. Çiftçilerimizin kuruyan dalları acil bir şekilde temizlemeleri, bitki besleme ürünleri dediğimiz gübrelemeyle yaprak ya da topraktan sıkı yapmaları ve toplamış oldukları kuruyan dal artıklarını bahçe dışında mutlak suretle yakmaları gerekiyor. Aksi halde taşıyıcı olduğu için önümüzdeki yıllarda daha şiddetli bir hasarla karşımıza çıkacaktır” diye konuştu.