45 Yıldır Ağaçlara Hayat Veriyor

Yaşam (Web Sitesi) - Web Sitesi | 20.03.2022 - 11:14, Güncelleme: 20.03.2022 - 11:14 3733+ kez okundu.
 

45 Yıldır Ağaçlara Hayat Veriyor

Malatyalı ahşap ustası Mikail Fırat, 13 yaşında başladığı mesleğinde 45 yıldır ağaca adeta hayat veriyor. Kuru ağaçlardan farklı ürünler oraya koyan Fırat, “Hiçbir yerden kopya çekmeden kendi hayal dünyamızdakileri tasarlıyoruz. Ağacı elime aldığımda ne yapacağıma karar verdikten sonra aksesuar yapıyorum. Farklı tasarımlar yapıyorum. Rahmetli annem bana küçükken keçi sütü içirmiş, o yüzden bende biraz terslik var” dedi.

1963 yılında Malatya'da dünyaya gelen Fırat, ilkokul 4.sınıfta ara verdiği eğitimi sonrası 13 yaşında başladığı ahşap sanatında çıraklıktan ustalığa giden yolu takip etti. Sınırsız hayal dünyasıyla ağaca farklı şekillerle hayat veren Fırat, mesleğe başladığı ilk günkü heyecanıyla ahşap sanatını sürdürüyor. Fırat, kuru ağaçlardan yaptığı ürünleri, Sanat Sokağı’ndaki küçük dükkanda sergiliyor. Mikail Fırat'ın ustası Alaattin Zeybel, 1939 yılındaki Erzincan depremi sonrası henüz kundaktayken ailesiyle birlikte Malatya'ya geldi. 1953 yılında ahşap sanatına başlayan Zeybel, 65 yıl yaptığı mesleğinde 100'ün üzerinde ustayı mesleğe kazandırdı. Bu ahşap ustaları arasında yer alan Mikail Fırat'ın hayatı da ustası Alaattin Zeybel ile tanıştıktan sonra değişti. Ustasından öğrendiği ahşap sanatını 45 yıldır sürdüren ve kuru ağaçlara şekil veren Mikail Fırat, "İlkokul 4.sınıftayken okuldan ayrıldım, 5.sınıfı bilmiyorum. 1963 yılında doğdum, 1976'dan beri bu mesleği yapıyorum" dedi. Fırat, Sınırsız hayal dünyasıyla ağaca farklı şekiller verdiğini belirterek, "Kişiler neyi talep ederse biz onu yapıp veriyoruz. Boş kaldığımda da kendi düşündüklerimi tasarlıyorum. Hiçbir yerden kopya çekmeden kendi hayal dünyamızdakileri tasarlıyoruz. Ağacı elime aldığımda ne yapacağıma karar verdikten sonra aksesuar yapıyorum. Farklı tasarımlar yapıyorum. Rahmetli annem bana küçükken keçi sütü içirmiş, o yüzden bende biraz terslik var. Ondan dolayı da kuru ağaçlardan farklı ürünler yapmayı seviyorum. Buraya gelip, bu farklı ürünleri görenlerde aslında memnun kalıyorlar. Onlarda bir süre sonra benim yaptığım bu farklı çalışmalara alıştılar” diye konuştu. Ağaca şekil vermenin güzel bir duygu olduğunu dile getiren Fırat, "Ağaçlarla konuşup, önce onları dinliyor. Bizim sevgimiz de kavgamız da hep ahşapla ilgili. Biz onu, o da bizi dinlediği zaman o bizi, bizde onu yolda bırakmıyoruz. Gelen kişileri de mutlu ediyoruz, o da bize mutluluk veriyor. Bu işin başlangıcı var ama bitimi yoktur. Her ağaçta ayrı bir güzellik ve desen var. Önemli olan bu güzelliği ve deseni ortaya çıkarabilmek. Ağaçların hiçbiri birbirine benzemiyor. Biz, onlara baktığımızda tat ve zevk alıyoruz" ifadelerini kullandı. Fırat, mesleği sonuna kadar devam ettireceğini kaydederek, "Çırak bulamıyoruz, o çok büyük bir sorun. Dün, bugün, yarın; usta, kalfa, çırak sürecini tamamlayamıyoruz. Bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Bu meslek kaybolmaz ama biraz sallantı olur. Teknolojiden geri kalsak da bazen biz onu bazen de o bizi yeniyor. Bizim yaptığımızı o, onun yaptığını da biz yapamıyoruz. Dünü, bugünü ve yarını birleştirmek gerekiyor. Var olduğum müddetçe böyle devam edeceğim” dedi.
Malatyalı ahşap ustası Mikail Fırat, 13 yaşında başladığı mesleğinde 45 yıldır ağaca adeta hayat veriyor. Kuru ağaçlardan farklı ürünler oraya koyan Fırat, “Hiçbir yerden kopya çekmeden kendi hayal dünyamızdakileri tasarlıyoruz. Ağacı elime aldığımda ne yapacağıma karar verdikten sonra aksesuar yapıyorum. Farklı tasarımlar yapıyorum. Rahmetli annem bana küçükken keçi sütü içirmiş, o yüzden bende biraz terslik var” dedi.

1963 yılında Malatya'da dünyaya gelen Fırat, ilkokul 4.sınıfta ara verdiği eğitimi sonrası 13 yaşında başladığı ahşap sanatında çıraklıktan ustalığa giden yolu takip etti. Sınırsız hayal dünyasıyla ağaca farklı şekillerle hayat veren Fırat, mesleğe başladığı ilk günkü heyecanıyla ahşap sanatını sürdürüyor. Fırat, kuru ağaçlardan yaptığı ürünleri, Sanat Sokağı’ndaki küçük dükkanda sergiliyor.

Mikail Fırat'ın ustası Alaattin Zeybel, 1939 yılındaki Erzincan depremi sonrası henüz kundaktayken ailesiyle birlikte Malatya'ya geldi. 1953 yılında ahşap sanatına başlayan Zeybel, 65 yıl yaptığı mesleğinde 100'ün üzerinde ustayı mesleğe kazandırdı. Bu ahşap ustaları arasında yer alan Mikail Fırat'ın hayatı da ustası Alaattin Zeybel ile tanıştıktan sonra değişti.

Ustasından öğrendiği ahşap sanatını 45 yıldır sürdüren ve kuru ağaçlara şekil veren Mikail Fırat, "İlkokul 4.sınıftayken okuldan ayrıldım, 5.sınıfı bilmiyorum. 1963 yılında doğdum, 1976'dan beri bu mesleği yapıyorum" dedi.

Fırat, Sınırsız hayal dünyasıyla ağaca farklı şekiller verdiğini belirterek, "Kişiler neyi talep ederse biz onu yapıp veriyoruz. Boş kaldığımda da kendi düşündüklerimi tasarlıyorum. Hiçbir yerden kopya çekmeden kendi hayal dünyamızdakileri tasarlıyoruz. Ağacı elime aldığımda ne yapacağıma karar verdikten sonra aksesuar yapıyorum. Farklı tasarımlar yapıyorum. Rahmetli annem bana küçükken keçi sütü içirmiş, o yüzden bende biraz terslik var. Ondan dolayı da kuru ağaçlardan farklı ürünler yapmayı seviyorum. Buraya gelip, bu farklı ürünleri görenlerde aslında memnun kalıyorlar. Onlarda bir süre sonra benim yaptığım bu farklı çalışmalara alıştılar” diye konuştu.

Ağaca şekil vermenin güzel bir duygu olduğunu dile getiren Fırat, "Ağaçlarla konuşup, önce onları dinliyor. Bizim sevgimiz de kavgamız da hep ahşapla ilgili. Biz onu, o da bizi dinlediği zaman o bizi, bizde onu yolda bırakmıyoruz. Gelen kişileri de mutlu ediyoruz, o da bize mutluluk veriyor. Bu işin başlangıcı var ama bitimi yoktur. Her ağaçta ayrı bir güzellik ve desen var. Önemli olan bu güzelliği ve deseni ortaya çıkarabilmek. Ağaçların hiçbiri birbirine benzemiyor. Biz, onlara baktığımızda tat ve zevk alıyoruz" ifadelerini kullandı.

Fırat, mesleği sonuna kadar devam ettireceğini kaydederek, "Çırak bulamıyoruz, o çok büyük bir sorun. Dün, bugün, yarın; usta, kalfa, çırak sürecini tamamlayamıyoruz. Bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Bu meslek kaybolmaz ama biraz sallantı olur. Teknolojiden geri kalsak da bazen biz onu bazen de o bizi yeniyor. Bizim yaptığımızı o, onun yaptığını da biz yapamıyoruz. Dünü, bugünü ve yarını birleştirmek gerekiyor. Var olduğum müddetçe böyle devam edeceğim” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Malatya haberleri