(ANKARA) - Saadet Partisi milletvekilleri, TBMM Genel Kurulu’nda 19 maddesi kabul edilen zeytinlik, orman ve mera alanlarında enerji ve maden faaliyetlerinin önünü açacak torba yasa teklifine tepki gösterdi. Kanun teklifinin kamu yararını değil, sermaye çevrelerinin çıkarlarını öncelediğini savunan Saadet Partili vekiller, tek tek söz alarak kürsüden itirazlarını dile getirdi.
Saadet Partili Yeni Yol Grup Başkanı ve İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, teklifin içeriğinde Muğla’daki bir termik santralin kömür sahalarıyla ilgili özel bir düzenleme yer aldığını belirterek, bunun “adrese teslim düzenleme” anlamına geldiğini söyledi. Kaya, teklifin ÇED raporu zorunluluğunun fiilen ortadan kaldırılmasına, kurul yetkilerinin tamamen Cumhurbaşkanı’na devredilmesine ve acele kamulaştırma yetkisinin genişletilmesine yol açacağını söyledi.
"İktidardan zeytin ağacına, yaşamına saygı bekliyoruz"
Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç da düzenlemenin çevre katliamına ve sermaye vesayetine hizmet ettiğini kaydederek, “Mera bir kere elden giderse geri dönmez, zeytin ağacı bir kere kesilirse yerine dikilen aynı meyveyi vermez, orman bir kere yok olursa yerine gelen aynı kuşu getirmez. İktidardan zeytin ağacına, yaşamına saygı bekliyoruz” dedi.
"iktidardan zeytin ağacına, yaşamına saygı bekliyoruz"
Ankara Milletvekili Mesut Doğan ise adaletin temelinde merhamet olması gerektiğini vurguladı. CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın sağlık sorunları yaşayan tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık için iktidar milletvekillerinin gözlerinin içine bakarak merhamet talep ettiğini aktaran Doğan, bu sahnenin kendisini etkilediğini belirterek, “Yıllarca hapishanede yatmış bir milletvekilinin, hasta olduğu herkes tarafından bilinen bir belediye başkanı için merhamet talep etmek zorunda kaldığı Meclis’te, iktidardan zeytin ağacına, yaşamına saygı bekliyoruz. Ne kadar trajikomik değil mi” ifadelerini kullandı.
Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan da teklifin kamu yararından çok şirketlerin taleplerini karşılamak üzere hazırlandığını savundu. "Tarihe yüz karası olarak geçecek bir günü yaşadıklarını" ifade eden Çalışkan, “Muhtemelen AK Partili arkadaşlar, gelecekte torunlarına anlatacak notu bugün ajandalarına kaydedebilirler. Diyecekler ki: ‘Bu yasayla ormanların, zeytinliklerin, her şeyin felakete uğrayacağını bildiğimiz hâlde kişiye özel yasa çıkararak Meclis’i bununla meşgul ettik. Bugünkü gördüğünüz tablonun büyük sorumlusu biziz. Keşke bundan sonra böyle bir hata olmasa diye zannediyorum bu arkadaşlar temennide bulunacak” değerlendirmesini yaptı.
"Zeytin ağaçlarını kökünden sökmek ne kalkınmadır ne de vicdandır"
Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, teklifin Anayasa’nın çevrenin korunmasına dair hükümlerine açıkça aykırı olduğunu kaydetti. Karaman, “Ormanlarımız yalnızca odun deposu değildir. Zeytin bu toprakların bereket simgesidir, Kur'an'da da adı geçen, halkın sofrasını süsleyen bir nimettir. Enerjiye karşı değiliz ama enerji adına zeytin ağaçlarını kökünden sökmek ne kalkınmadır ne de vicdandır. Meralar ve tarım alanları da aynı akıbetle karşı karşıyadır. Bu yasa toprağı yatırım aracına, çevreyi pazarlık konusuna dönüştürmektedir” diye konuştu.
"İnsanlarımızın doğal hayatlarını altüst edecek"
İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya ise Avrupa’daki madencilik mevzuatlarından örnekler vererek, Türkiye’deki uygulamaların halkı dışladığını söyledi. Fransa’da 2040’ta tamamen durdurulacak olan tarım alanlarında madencilik faaliyetleri halkın onayına sunulmak zorundayken, Türkiye’de halkın itirazlarının bastırıldığını anlatan Kaya, "İnsanlarımızın doğal hayatlarını altüst edecek, onların yaşam alanlarını sınırlandıracak, çevresel şartları altüst edecek bir kanunla karşı karşıyayız" dedi.
