MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver’in “Baskil Kayısısı ayrı tescillenmeli” açıklaması iki şehir arasında tartışma yarattı. Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, “Baskil zaten AB tesciline dahil. Ayrı marka arayışına değil, üreticiyi güçlendirecek ortak çözümlere odaklanmalıyız” dedi.

Tartışma “Baskil Kayısısı” çıkışıyla başladı

MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır’ı ziyaretinin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Baskil ilçesinde yetişen kayısının “Malatya Kayısısı” adıyla anılmasına tepki gösterdi.

Işıkver, “Elazığ/Baskil’de çiftçimizin alın teriyle yetişen kayısı Malatya Kayısısı değildir, Baskil Kayısısı’dır. Şeker oranı, kalorisi ve olgunlaşma zamanı farklı. Bu ürün ayrı bir değerdir” ifadelerini kullandı.

Bu açıklama Elazığ’da bazı çevrelerde destek bulurken, Malatya cephesinden ilk yanıt aynı partiden MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu’ndan geldi.

Fendoğlu: “Coğrafi işaret bir şemsiyedir”

Fendoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, coğrafi işaretin “bir şehir tekelinde değil, üreticileri kapsayan bir şemsiye” olduğunu vurguladı.

“Markalaşma bir kişinin ya da şehrin tekeli değildir. Coğrafi işaret, o yöredeki tüm üreticileri kapsayan bir simgedir. Bölgemizde kayısı üretiminde lokomotif şehir Malatya’dır.”

Fendoğlu, Malatya’da 8 milyon 932 bin kayısı ağacı ve 40 bin 870 kayıtlı üretici bulunduğunu, Elazığ’ın Baskil ilçesinde ise 814 bin ağaç ve 3 bin 948 üretici olduğunu belirterek üretim farkına dikkat çekti.

Eylülde 125 Bin Gıda Denetimi: 2 Bin 269 İşletmeye Ceza
Eylülde 125 Bin Gıda Denetimi: 2 Bin 269 İşletmeye Ceza
İçeriği Görüntüle

Özcan: “Baskil zaten AB tesciline dahil”

Tartışmaya Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan da katıldı. Özcan, Avrupa Birliği Coğrafi İşaret Belgesi kapsamında Baskil’in zaten Malatya Kayısısı tesciline dahil olduğunu belirtti.

“Yeni bir marka veya tescil tartışması gereksiz. Kayısıda yapılacak iş, bölgesel işbirliğiyle üreticinin hakkını ve ekonomik değerini artırmaktır.”

Özcan, iki şehir arasındaki tartışmanın “soğukluk” yaratmaması gerektiğini vurgulayarak, “Bu tür çıkışlar ilişkilerimizi zedelemez. Elazığ depremde en çok destek veren illerdendi. Biz kardeş şehiriz” dedi.

“Malatya Kayısısı, 60 yıllık bir markadır”

Malatya’daki üretim kapasitesine de dikkat çeken Özcan, “Malatya’da 10 milyon kök kayısı ağacı ve 1 milyon dekar alanda üretim yapılıyor. Yaş kayısı üretimi 1 milyon tona, kuru kayısı üretimi ise 200 bin tona ulaşmış durumda” dedi.

“Malatya Kayısısı, sadece bir ürün değil, Türkiye’nin dünyada tanınan tarımsal markalarından biridir. 1978’den bu yana oluşturulan marka değeri, 2017’de Avrupa Birliği Coğrafi İşaret Belgesi ile uluslararası düzeyde tescillenmiştir. ‘Malatya Apricot’ dendiğinde dünyada Türkiye akla geliyor.”

“Bu ürün bir üretim havzası bütünüdür”

Özcan, coğrafi işaretin sadece Malatya’yı değil Elazığ, Sivas, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın bazı ilçelerini de kapsadığını hatırlattı:

“Bu belge, Malatya merkezli olmakla birlikte Baskil, Gürün, Gölbaşı ve Elbistan’ı da içine alır. Yani bu ürün bir rekabet değil, bir üretim havzası bütünüdür.”

“Tartışma değil, ortak akıl gerekli”

Kayısı üretiminde tartışma yerine ortak stratejinin önemine işaret eden Özcan, “Bölgesel işbirliği ve koordinasyon, üreticinin ekonomik haklarını korumak açısından çok daha önemli. Malatya, yıllık 100 bin ton ihracat ile Türkiye’nin kuru meyve ihracatının yüzde 25’ini gerçekleştiriyor. Gerçekler ve rakamlar ortadadır” dedi.

Özcan ayrıca, önümüzdeki dönemde bölge illerinin katılımıyla bir ‘Kayısı Çalıştayı’ düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

“Amacımız markayı korumak değil, büyütmek olmalı. Elazığ, Sivas, Adıyaman, Kahramanmaraş — hepsi bu üretim zincirinin parçasıdır.”

Kaynak: RSS